Çevre-Hayat

'Elimde tarih çalıyor' diyerek kemençe orkestrası kurdu

Beykoz'da 15 yıldır 15 metrekarelik sanat evinde yüzlerce kişiye kemençe çalmayı öğreten Semih Aytaç, çocukluk hayalini kemençe orkestrası kurarak gerçekleştirdi.

'Elimde tarih çalıyor' diyerek kemençe orkestrası kurdu
19-07-2020 15:12

İstanbul

İstanbul Beykoz'daki sanat evinde 15 yıldır yüzlerce kişiye kemençe çalmayı öğreten Semih Aytaç, öğrencileriyle kemençe orkestrası kurdu.

Kemençe ile 11 yaşında tanışan Semih Aytaç, İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarı'ndan mezun oldu.

Beykoz'daki 15 metrekarelik dükkanını sanat evine çeviren Aytaç, Karadeniz kemençesini 15 yıldır müzikseverlere öğretiyor.

400'e yakın kişiye kemençe çalmayı öğreten Aytaç, 35 kişilik orkestrasıyla birçok esere kemençe ile can veriyor.

Semih Aytaç, yaptığı açıklamada, kemençe sanatçısı Erkan Özcevahir'in kendisine hediye ettiği kemençe ile enstrümana ilgi duyduğunu ifade ederek, "Kemençeyi elime alınca aralıksız çalıştım, gördüğüm herkesten yardım istedim.

Bir ustam olmadı ama birçok ustam oldu. O günden bugüne kadar 19 yıldır kemençe çalıyorum." dedi.

"Kemençe orkestrası" kurma hayalinin çocukluğunda başladığını belirten Aytaç, kemençe çalmayı öğrettiği öğrencileriyle orkestra kurduğunu söyledi.

Aytaç, ilk orkestra konserini 2014'te verdiklerini kaydederek, "Öğrencilerim sayesinde kemençe orkestrası kurduk.

Hepsi sıfırdan öğrenmişti, her yaş grubundan birçok kişi bize katılmaya başladı.

İki kemençeci bile yan yana çalmakta zorlanırken biz bunu akademik düzeye taşımış olduk." diye konuştu.

"Eğitim verirken ustalardan feyz alarak anlatıyorum"

Bir çocuğun kendisine kemençe çalmayı öğretmesini istemesi üzerine çocukluk günlerine gittiğini ifade ederek, şunları anlattı:

"Materyal yok, kitap yok. Sonrasında oturdum, kemençenin üzerindeki notaları yazdım. Egzersizler hazırladım. Her geldiğinde, ben bir sonraki hafta için bir şeyler hazırladım. Sonra başka öğrenciler de gelmeye başladı ve sayı arttı.

O zamanlar tabii kemençeyi öğrenmek için birçok ustanın ismini duyuyorduk. Osman Gökçe, Hüseyin Dilaver, Fahrettin Dilaver, Katip Şadi gibi isimler vardı. Hepsinden de bir şeyler alıyorsun. Eğitim verirken de bu ustalardan feyz alarak anlatıyorum.

Sonunda 'elimde tarih çaldığımı' anladım. Yöre müziklerinden zaten o insanların örf adetlerini hikayelerini edinmiş oluyorsun, bu bize birçok şey anlatabiliyor.

Bu başlık altında da birçok öğrencimizi yetiştirdik."

Aytaç, yetiştirdiği öğrencilerden ikisinin konservatuarı seçmesinden mutlu olduğunu belirtti.

Kemençenin şu anda bulunduğu durumu hak etmediğini vurgulayan Aytaç, "Ben İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarı mezunuyum.

Orada kemençe bölümü yok. En büyük hedefim kemençenin metodunu yazmak, kemençeyi daha çok kişiye ulaştırmak." dedi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER