Elazığ'da merkez üssü Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğündeki depremde çöken binanın enkazından yaralı kurtarılan Çiçek ailesi, deprem anında yaşadıklarını anlattı.
Çöken binadan yaralı kurtarılan ve kaldırıldığı Fırat Üniversitesi Hastanesinde tedavisi devam eden aileden 23 yaşındaki Kübra Çiçek, depremin yaşandığı anda babası Selahattin (49), annesi Türkan (42) ve kardeşi Mustafa Emir (12) ile evde olduklarını söyledi.
Sarsıntı anında ailece üçüncü kattan aşağı inmeye çalıştıkları esnada binanın çöktüğünü ifade eden Çiçek, "Deprem başladığında kaçmaya başladık. Kardeşim önden çıktı, o sırada elektrikler kesildi. Kardeşim ve ben üçüncü kattan birinci kata düştük. Kardeşimin merdiven basamaklarının bulunduğu yerde, sadece elini gördüm. Benim üzerime merdiven basamakları düşmüştü. Kardeşimi konuşturmaya çalıştım." dedi.
Kardeşi ile molozlar arasında sıkıştıklarını anlatan Çiçek, bağırarak birilerinin kendisine yardım etmesini istediğini dile getirdi.
Bu esnada babasının ve Afgan uyruklu Abdullah adında birinin kendisine yardıma geldiğini belirten Çiçek, şöyle devam etti:
"Ben hastanedeyken Afganistanlı olan ve enkazdan çıkmamı sağlayan abi buraya geldi. Tekvandocu olduğunu ve kente maç için geldiğini söyledi. Bizim mahallede oturuyormuş, binanın yıkıldığını görünce gelmiş. İlk arkamı döndüğümde onu gördüm, bir de babamla annemi gördüm. Ayaklarımı enkazdan elleriyle kazıyarak çıkardı. Enkazda bir delik görünüyormuş, oradan girmiş. Kardeşimin de ayaklarını enkazdan çıkarmış."
"Devletimizden Allah yüz bin defa razı olsun"Enkazdan eşi ile ufak sıyrıklarla kurtulan baba Selahattin Çiçek ise deprem anında büyük dehşete kapıldıklarını, çocuklarını da yanına alıp merdivenlerden aşağı inmeye çalıştıkları dile getirdi.
Merdivenlerden inmeye çalışırken binanın çöktüğünü kaydeden Çiçek, şunları söyledi:
"Elektriğin kesilmesi ve uğultunun gelmesiyle hiçbir şey görmeden sanki uçar gibi üçüncü kattan komple aşağı düştük. Ondan sonra toz duman kalkınca baktık hanımla bana bir şey olmamış. Daha sonra sağa sola bakındık, kızım orada merdivenlere sıkışmış, onun hayatta olduğunu gördük, sevindik. Baktık oğlumuz yok, inşallah kurtulmuştur diye dua ettik, iki dakika sonra oğlumun kızımın hemen altında bağırtısını duyduk. 'Baba beni kurtar', molozlar komple yüzünü kapatmış, dimdik duruyor. Ben hemen oğlumun yüzünü açtım, annesi de geldi, üzerindeki molozları aldık."
Bu sırada kendilerine yardım için gelen Afganistanlı bir genci gördüğünü anlatan baba Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Telefonunun ışığını açıp yanımıza geldi, 'Amca sakin ol, inşallah kurtarırız kızını.' dedi, tanımıyoruz. Sağ olsun kızımın ayaklarını kendi elleriyle kazıyarak enkazın altından komple çıkardı, sağ olsun AFAD ve itfaiye geldi. AFAD'a özellikle teşekkür ediyoruz, büyük mücadele verdiler. Sayın Valimize teşekkür ediyorum, çok mükemmel organize etmiş kurtarma çalışmalarını. Rabbim kimseye bu felaketi bir daha vermesin, 5,5 saat sonra oğlumu da sağ salim oradan çıkardık."
Deprem anında herkesin elinden geleni yaptığını vurgulayan Çiçek, "Afgan arkadaşa çok teşekkür ediyorum. Bütün hastaneleri gezmiş, bir tek oğlumu biliyormuş, onu görmek için 3-4 hastane gezmiş, bizi aramış. Dün geldi sağ olsun bizi buldu, teşekkür ettik. Çok memnun olduk, Rabbim onu da bağışlasın. Devletimizden de Allah yüz bin defa razı olsun. Bakanımız sağ olsun, devlet erkanı herkes geldi. Allah hepsinden razı olsun." diye konuştu.
Yaralarımızı yavaş yavaş saracağız"Fırat Üniversitesi Başhekimi Prof. Dr. Refik Ayten, hastanelerine 151 depremzedenin sevk edildiğini, 143'ünün tedavilerinin ardından taburcu edildiğini, 8 hastanın tedavisinin devam ettiğini belirterek, "Onların da genel durumu iyi. Birkaç gün içinde onlar da toparlanacak. Bazı hastalar ise acil serviste ayakta tedavi edilerek taburcu edildi. Acil serviste başta olmak üzere tüm hekimlerimiz, personel ve çalışanlarımıza teşekkür ediyorum. Yaralarımızı yavaş yavaş saracağız." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com