Erzincan
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ndeki ilçede, 180 dekardaki 9900 ağaçta yıllık ortalama 673 ton dut üretiliyor.
İlçedeki üreticiler, olgunlaşan dutları hasat etmeye başladı. Dut ağaçlarının altına file seren üreticiler, dalından düşen meyveleri özenle topladıktan sonra güneş altında kurumaya bırakıyor.
Kurutma işlemi sonrası kadınlar tarafından yaprak ve saplarından ayrılan dutlar, odun ateşinde yakılan kazanlara doldurulup, pişirme ve süzme işlemleriyle pekmez haline getiriliyor.
Uzun yıllardır ilçede geleneksel yöntemlerle hazırlanan ve şifa kaynağı olduğu bilinen dut pekmezi, şehirlerde kurulan organik pazarlarda satışa sunuluyor.
Yörede yetiştirilen meyve, "Eğin dutu/Kemaliye dutu" adıyla 2021 yılında coğrafi işaretle tescillendi.
"Ecdadın bıraktığı topraklardaki dut bahçelerini ayağa kaldırdık"
Dut üreticisi Latif Yalçıner, AA muhabirine, tescilli Eğin dutunun Kemaliye tarihinde önemli yere sahip olduğunu söyledi.
Dutun ilçedeki geçim kaynakları arasında bulunduğunu anlatan Yalçıner, "Dut, ağustosun sonuna kadar 5-6 kere mahsul verir. Eskiden 1 teneke dut, 5-10 teneke buğdayla takas edilirmiş. Bu önemli bir pazar, önemli bir kazanç. Dolayısıyla Kemaliye'yi Kemaliye yapan, bu dutun piyasadaki değeridir." ifadelerini kullandı.
Yalçıner, "Ecdadın bıraktığı topraklardaki dut bahçelerini ayağa kaldırdık. Organik sertifika aldık, organik pazarlara ürün gönderiyoruz." diye konuştu.
Dutu çerezlik ve pekmezlik olarak sınıflandırdıklarını belirten Yalçıner, geleneksel yöntemlerle üretilen pekmezin besin değerinin yüksek olduğunu dile getirdi.
Dut pekmezinin özellikle kan, mide ve bağışıklık sistemi için faydalı olduğunu anlatan Yalçıner, "İlaçsız ve organik yapılıyor. Güneşte kurutuluyor, hiçbir kimyasal karışmıyor. İnsan sağlığı da böyle besinler istiyor. Onun için sıralayamayız, birçok faydası var." dedi.
Yalçıner, organik ürünlere talebin her geçen gün arttığına dikkati çekerek, "Kemaliye'nin turizm potansiyeliyle beraber gelen misafirlerin dutu tadıp beğenmesi ve adının duyulması sonucunda pazar oldukça genişledi. Yurt dışına ürün kalmıyor, sezonda yurt içinde tüketiliyor, yoksa yurt dışından önemli talep var." diye konuştu.
"Buranın dutu çok kıymetli, ufak ve lezzetli"
Pekmez yapan 84 yaşındaki Aysel Yalçıner de dutun pekmeze dönüşümünün meşakkatli olduğunu dile getirdi.
Turistlerin, dut pekmezine hiç şeker katılmamasına şaşırdığını belirten Yalçıner, şunları kaydetti:
"Dutların konulduğu kazanın altındaki ateş hızlı yanacak, kaynamaya başlayınca ufak ateşle yanacak. Hiçbir katkısı yok, bize gelen turistler 'Bunun içerisinde ne kadar şeker kattınız?' diye soruyor. Ben de 'Allah katmış bunun şekerini, ben katmadım.' diyorum. Allah'ın verdiği lütuf. Buranın dutu çok kıymetli, ufak ve lezzetli. Bereketli bir ürün, eskiden tüm Kemaliyelilerin geçimleri dut ileydi. Kıtlık zamanlarında dut milletinin canını kurtarmış. Dut, şimdi değerlendi, çok rağbet görüyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com