Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının başlamasının ardından uzaktan eğitime geçilmesi dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı ve TRT iş birliğinde kurulan ve 23 Mart 2020'de yayın hayatına başlayan TRT EBA TV, birinci yılını kutluyor.
Uzaktan eğitimin omurgasını oluşturan EBA TV'nin 13 stüdyosundan 4'ü, 1853 yılında Sultan Abdülaziz tarafından kız kardeşi Adile Sultan için yaptırılan, Üsküdar'daki Validebağ Korusu içinde bulunan Adile Sultan Kasrı'nda yer alıyor.
Türk sinemasının klasiklerinden olan, bir yandan güldürürken diğer yandan öğreten Hababam Sınıfı filmlerine ev sahipliği yapan, şimdi ise öğretmenevi olarak kullanılan kasır, uzaktan eğitime başlanmasının ardından adeta bir eğitim yuvasına dönüştü.
Mahmut Hoca'nın "Okul her yerdir" repliği EBA TV'yle canlandı
Usta oyuncu Münir Özkul'un Hababam Sınıfı filminde hayat verdiği Mahmut Hoca karakterinin "Okul dört tarafı duvarlarla çevrili, tepesinde dam olan yer değildir, okul her yerdir." repliği, EBA TV İlkokul çekimlerinin yapıldığı kasırda hayat buldu.
Kasrın içine kurulan 4 stüdyoda 1 yıl boyunca çekilen 1600'ü aşkın ders videosu ile ders dışı etkinlik videoları, milyonlarca öğrenciye ulaştı.
EBA TV'de anlatılan derslerin içeriğine göre "yeşil ekran" adı verilen sanal sahneler ile cam tahta teknolojileri kullanılarak, öğrencilerin dikkatlerinin çekilmesi amaçlandı.
İkinci dönem ders videoları hazırlandı
2020-2021 eğitim öğretim yılının 2'nci dönemi için ilkokula yönelik hazırlanan 378 ders videosunun çekimleri ise 14 Aralık 2020-5 Mart tarihleri arasında tamamlandı.
Her hafta 44 ders videosunun, yani 2 haftalık ders yayınının hazırlandığı çekimlerde, 8 sınıf öğretmeni görev aldı.
Hazırlanan içeriklerden 88 video yayınlandı, 150 video yayına hazır durumda, diğer videoların ise kurgu ve montaj hazırlıkları devam ediyor.
"150 gönüllü öğretmenle çekimlere başladık"
Milli Eğitim Bakanlığı Daire Başkanı Ayhan Korkmaz, yaptığı açıklamada, sınıfta öğrencilere ders anlatan öğretmenlerin, uzaktan eğitimle artık sadece öğrencilere değil onların ilkokul ya da üniversite mezunu, farklı meslek gruplarından anne babalarına da ders anlatmaya başladığını söyledi.
EBA TV'yle çocukların dünyalarına girdiklerini ifade eden Korkmaz, "En başta 'Hanelerinizde bir odanızı öğretmeninize ayırın, biz işimizi nerede olursa yaparız.' demiştik. Gerçekten zor bir süreçti.
O zaman İstanbul'da henüz kimsenin evinden çıkmadığı bir süreçte 150 gönüllü öğretmenle ilkokul çekimlerine başladık. Öğretmenlerimiz her şeye sabah başlayıp akşam geç saatlere kadar çekim yaptılar." dedi.
Korkmaz, EBA TV stüdyolarından 6'sının İstanbul'da olduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"İstanbul'da çekimlerimiz 1 yıldan beri devam ediyor. Bu süreçte 1600'ün üzerinde ilkokullar için ders çekimi yaptık.
Etkinlikleri de kattığımızda çok daha fazlası. Aynı zamanda kuşak çekimleri yaptık. Anne babalar için Bizden Kuşağı'nı, öğretmenlerimiz için Öğretmenler Odası Kuşağı'nı yaptık.
Bunların bir çoğu bu binanın içinde oldu. Şu anda ise burada iki ders stüdyomuz, bir yeşil tahta ve bir de cam tahta olmak üzere 4 ayrı stüdyomuz var. Bunların hepsinden ders çekimleri yapıyoruz."
"Hem evlerde hem stüdyolarda hem de televizyon kanalıyla işimizi yapıyoruz"
İlk başladıklarında 20 bin canlı ders yaparken, bugün sayının 3 milyona çıktığını vurgulayan Korkmaz, "Bunda hem Bakanlığımızın altyapısının geldiği nokta hem de öğretmenlerimizin özverisi var.
Sayın Bakanımızın hep söylediği bir şey vardı, 'Öğretmen ihtiyaç olan her yerdedir, biz işimizi her yerde yaparız.' demişti.
Bugün biz hem evlerde hem stüdyolarda hem de televizyon kanalıyla işimizi yapıyoruz.
Bunun haricinde de 15 binin üzerinde EBA Destek Notlarımız var, bunları 1500'ü gezici destek noktaları, nerede ihtiyaç varsa oraya gidiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Korkmaz, uzaktan eğitimde 1 yılı tamamladıklarını ama aslolanın yüz yüze eğitim olduğunu belirterek, belirli kademelerde okulların açıldığını, açılmaya da devam edeceğini söyledi.
Okulları kapanmaması için anne babalara da sorumluluk düştüğünü dile getiren Korkmaz, "Çocuklarının geleceği için tedbir almak zorundalar.
Ben her zaman şunu ifade ettim, salgının azalması anne babaların çocuklarına verdiği önemle doğru orantılı.
Onların okullarını çok önemsiyorlarsa, geleceklerini düşünüyorlarsa çok tedbir alacaklar. Çünkü çocuklarımız zaten yönergelere uyuyorlar, okullarımız da en güvenli alanlardan birisi, ondan emin olsunlar." ifadelerini kullandı.
"Bu binanın ağırlığıyla her gün o hissiyat ve coşkuyla derse başlıyoruz"
Çekimleri yaparken Adile Sultan Kasrı'nın ambiansını hissettiklerini ifade eden Korkmaz, şunları kaydetti:
"Burası eğitimle hemhal olmuş bir bina. Burada ülkenin kültürüne, ailenin birliğine, çocukların doğru olmalarına ilişkin Mahmut Hoca üzerinden verilmiş mesajlar var.
Yine aynı şekilde Adile Naşit üzerinden hep sıcaklık ve içtenlik, çocuklar üzerinden de gülümseme mesajları verilmiş.
Nasıl burası tarihi bir binaysa yaptığımız işin de tarihi bir iş olduğunu, vereceğimiz her mesajın da ülkenin geleceği için güzelliklere vesile olacağını biliyoruz.
Önümüzdeki yılların bu çocuklarla ülkemiz adına çok güzel geleceğini biliyoruz ve bu binanın ağırlığıyla da her gün o hissiyatla ve coşkuyla derse başlıyoruz.
Gerçekten bu bina öğretmenlere heyecan duygusu veriyor ve onların daha coşkulu olmasını sağlıyor.
Sorumluluğumuzun daha çok farkında oluyoruz."
"İlk çekim sonrası "Yapamayacağım, çocuk yok' diye ağladım"
EBA TV'de anlatıcı öğretmenlerinden Yasemin Başlantı, kamera karşısında ders anlatmanın çok heyecan verici olduğunu söyledi.
2020 Mart'ta ilk çekimlerde yer aldığına değinen Başlantı, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
"İlk çekimden sonra dizlerimin bağının çözüldüğünü hissettim ve çıkıp hüngür hüngür ağladım.
Çok soğuk gelmişti bana, 'Yapamayacağım, anlatamayacağım.' dedim. 'Yaparsın.' dediklerinde de 'Hayır, çocuk yok.' dedim.
Bizler öğrencilerimizin gözlerinin içine bakmayı, nefeslerini duymayı, onlardan karşılık almayı, başlarını okşamayı o kadar içselleştirmişiz ki onlar olmadan yapamayacağımızı düşünmüştüm.
Fakat daha sonra verdiğimiz etkinlikleri, sosyal medya aracılığıyla 'Ödevimi yaptım öğretmenim, olmuş mu?' diye gönderdiklerinde 'Bu çocuklar bunları izliyorlar ve biz yanlarındaymışız gibi kabul ediyorlar.' dedim.
Sonra bizim de bunu kabul etmemiz daha kolay oldu. Her ders için kamera karşısına geçtiğimde biliyordum ki Ayşe'ler, Fatma'lar, Ali'ler orada, ben 'Merhaba çocuklar.' dediğimde, 'Merhaba öğretmenim.' diye cevap veriyorlar.
Ondan sonra çok daha rahat hissetmemi sağladı. Eğitim uzağı yakını yokmuş, onu anladım.
Öğretmek istediğinizde ve karşınızdaki kişiler öğrenmek istediğinde her yer öğrenme ortamı olabiliyormuş, bunu deneyimledik."
Başlantı, meslek hayatı boyunca çok fazla tecrübe edindiğini ama EBA TV'de ders anlatmanın kendisine farklı bir tecrübe kazandırdığını dile getirdi.
"4 duvar dışına çıkıp milyonlara hitap ediyoruz"
Birçok kişinin çocukluğunun Hababam Sınıfı filmleriyle geçtiğini ve hala filmin yeni jenerasyon tarafından sevilerek izlenildiğini ifade eden Başlantı, eğitim üzerine film yapılan bir yerde güzel bir atmosferde, tarihi bir binada eğitime dair bir şey yapıyor olmanın heyecan verici olduğunu ifade etti.
Filmde hiç unutmadığı sahnelerin olduğunu aktaran Başlantı, "Mahmut Hoca'nın öğrencileriyle konuştuğu, onları sözde azarladığı ama aslında birçok öğretinin içinde bulunduğu o cümleler hiç aklımda çıkmaz.
Meslek hayatımda da orada geçen bir söz beni çok etkilemişti, 'Eğitim sadece 4 duvar arasında olmaz, eğitimin yapıldığı her yer okuldur.'
Meslek hayatımda bana yön veren sözlerden birisiydi. EBA TV'de yaptığımız çekimler de bana her gün o sözü hatırlattı.
Çünkü aslında 4 duvar dışına çıkıp milyonlara hitap ediyoruz. Şimdi okul çocuklarımızın evleri oldu.
Hakikaten 4 duvara gerek yokmuş, eğitimin olabilmesi için yeter ki öğrenmek ve bu işi dert edinip anlatmak isteyenler olsun." diye konuştu.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com