Sağlık

Dünyaya gelen her 10 bebekten 1’i prematüre

Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Ceyhun Dalkan, dünyaya gelen her 10 bebekten 1’inin prematüre olarak doğduğunu, hayata erken ve şanssız başlayan prematüre bebeklerin varlığına ve sorunlarına dikkat çekme

Dünyaya gelen her 10 bebekten 1’i prematüre
17-11-2016 20:02

Gebelik sürecinde anne adayları yakından takip edilmeli

Öncelikle prematüreliğin önlenmesi için gebelik sürecinde, anne adaylarının yakından takip edilip, olası sorunlarının düzeltilip, prematüreliğin önlenmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Ceyhun Dalkan, en sık prematüre doğum nedenleri arasında, anormal yerleşimli plasenta, kese suyunun fazla olması (polihidramnioz) ve kesenin erken yırtılması sayılabileceğini ifade etti.

Prematüre bebeğin, özellikle 37'nci gebelik haftasından önce, gelişimini tamamlamadan doğan bebekler olarak tanımlandığını söyleyen Doç. Dr. Dalkan "34'üncü ve 37'nci gebelik haftaları arasında doğanlara geç prematüre denir. Bu bebeklerin kiloları ve görünümleri normal, zamanında doğan bebekler gibi olsa da, doğum sonrası yaşadıkları sorunlar prematüre bebekler gibidir. Bu bebekler, ısılarını, kan şekerlerini normal sınırlarda tutmakta sorunlar yaşamakta ayrıca solunum sıkıntıları, zamanında doğan bebeklere göre daha sık olmaktadır. Bu nedenle deneyimli ekiplerce yakından takip edilmeleri daha uygun olur" dedi.

"Prematüre bebekler doğum sonrası yakından takip edilmeli"

Doç. Dr. Dalkan, prematüre doğan bebeklerin, çeşitli organ gelişimlerini tam tamamlayamadan ve yağ depoları tam dolmadan doğdukları için doğum sonrası ciddi sorunlara da açık olduklarını söyledi. Prematüre bebeklerin solunum, kalp-damar, kan-metabolizma, mide, bağırsak, nörolojik ve göz problemlerine açık ve yatkın olduklarını da ifade eden Doç. Dr. Dalkan, olası sorunların bilinerek, doğum sonrası yakından takip edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Yaşanacak solunum problemleri için öneriler

"Solunum sıkıntısı, akciğer gerilimini azaltan surfaktan eksikliği nedeniyle ortaya çıkar" diyen Doç. Dr. Dalkan, "Bebek solunum cihazına bağlı olarak takip edilip, akciğer gelişimi için surfaktan verilmelidir. Kronik akciğer hastalığı, solunum sıkıntısı nedeniyle kullanılan solunum cihazı ve oksijen tedavilerinin akciğerde oluşturduğu sorunlar nedeniyle olur. Bu nedenle bu bebekler, solunum cihazında çok yakından ve dikkatle takip edilmelidir. Hava kaçakları, normalde akciğerin etrafında olmaması gereken havanın akciğer ile akciğer zarı arasına kaçmasıdır. Akciğerin tam gelişmemesi. Apne (solunum durması ve kalp hızının azalması), saptanırsa, bebeğe solunumunu uyarması için kafein verilmelidir" dedi.

"Prematüre bebeklerde anne sütü hayati derecede önemlidir"

Doç. Dr. Dalkan şu ifadeleri kaydetti:
"Patent Duktus Arteriozuz (PDA): Kanın akciğerden ters yöne gitmesine neden olan kalp hastalığıdır. Tansiyon düzensizlikleri. Düşük kalp hızı. Anemi (kansızlıkla) ile igili problemler. Kan verilmesi gerekebilir. Kan şekeri, magnezyum ve kalsiyum düzensizlikleri için bebekler yakından takip edilmelidir. Böbrek yetmezliğine yatkınlık. Beslenme zorlukları; emme ve yutma güçlükleri. Sindirim güçlükleri. Nekrotizan enterokolit (NEK), bağırsak duvarında zedelenmeye bağlı ağır bir hastalıktır. Bu nedenle prematüre bebeklerde anne sütü hayati derecede önemlidir.

Intraventriküler Hemoraji: Beyin boşluğu içinde kanamadır. Bebeğin yoğun bakımdayken belirli aralıklarla beyin ultrasonu çekilmeli. Periventriküler lökomalazi, beyin boşlukları etrafındaki dokuların zayıflamasıdır.
Prematüre Retinopatisi: Bebeğin gözünde anormal damarlanma sonucunda, körlüğe kadar giden bir durumdur. Bebek belirli aralıklarla deneyimli göz doktoru tarafından muayene edilmeli ve gerekirse lazerle tedavi edilmelidir. Bebek 1 aylık olduğunda göz muayenesi yapılmalıdır.”

"34 hafta altında doğan bebeklere ultrason çekilmeli"

Doç. Dr. Ceyhun Dalkan, prematüre bebeklerin, taburcu edilmeden önce herhangi bir sorunu kalmadığı, kendi ısısını sağlayabildiği, anne göğsü veya biberonla beslenebildiği, kalp ve solunum durmasının olmadığı ve ailenin bebeğe bakabilecek durumda olduğundan emin olunduğunda taburcu edilmelisi gerektiğine dikkat çekerek, bebek taburcu olmadan önce, taburculuk ve sonrasındaki takip planlarının iyi yapılması, 34 hafta altında doğan bebeklere ise beyin ultrasonu çekilmesi gerektiğini vurguladı.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER