ANKARA
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Eğitim Daire Başkanlığı konferans salonunda düzenlenen 106. Dönem Kaymakam Adayları Uyum Kursu açılış törenine katıldı.
İstiklal Marşı'nın okunması ve saygı duruşunun ardından başlayan törenin açılışında konuşan Soylu, kaymakam adaylarının çok önemli ve özellikli bir mesleğe adım attıklarını belirtti.
"Mesleğiniz için gereken motivasyonu milletimizden alacaksınız"Meslek büyüklerinin öğretecekleri bitse bile milletin öğreteceklerinin bitmeyeceğini aktaran Soylu, şöyle devam etti:
"Millet size sürekli bir şeyler öğretecektir. Beklentilerini, ihtiyaçlarını, kendisine nasıl muamele edilmesi gerektiğini, bir milletin gönlüne hangi kapılardan girilebileceğini size bazen hal diliyle, bazen 'bak oğul' veya 'kaymakamım' diye başlayan cümlelerle sürekli anlatacaktır. Dinlerseniz kazanırsınız. Bu çok açık. Dinlemezseniz ne olur? Eh, iyi kötü bir maaş mutlaka alırsınız. Ama bir büyük milletin gönlüne girme, hizmet etme, size bırakılan misyonu taşıma fırsatını kaçırırsınız. Dinlemezseniz, bir Muhammed Fatih Safitürk olamazsınız. Bir efsane kaymakam olamazsınız. Adınıza türküler yakılmaz, kimse sizi hatırlamaz. 'Şu ilçedeki şu okulu ben yaptım' diyemezsiniz. Hiçbir yerde dikili bir ağacınız olmaz. Daha doğrusu, kimseye bir hayrınız olmaz. Bakanlık koridorlarında, kariyeriniz için birilerinin gözünün içine bakar durursunuz. Onun için, mesleğinizin gerektirdiği teknik bilgiyi buradan alacaksınız ama neyi niçin yapmanız gerektiğini, mesleğiniz için gereken ruhu, motivasyonu da milletimizden alacaksınız"
"Dünya yaptığı haksızlıkların ceremesini çekmekte"Demografik dengelerin değiştiğini, dünyanın batısındaki zengin, eğitimli, donanımlı nüfusun yaşlandığını belirten Soylu, diğer taraftan da demokrasi dengelerinin değiştiğini ifade etti. Soylu, 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan Avrupa Birliği'nin demokrasi baharı estirirken, kapısına dayanan mültecilere karşı gösterdiği tavırla medeniyet değerlerini sorgulanır hale geldiğini bildirdi.
Soylu, Avrupa'nın sınırlarını yeniden kapatmayı kendi içinde tartıştığını ve bir "ırkçılık müptelasının esiri" olduğunu aktararak, Avrupa Birliği'nin içindeki farklı görüşlerin, birliğin geleceğini tehdit ettiğini vurguladı.
Eskiden karşılıklı ordulara karşı tedbirler alındığını şimdi ise küresel terörün girift yapısı ile mücadele verilmeye çalışıldığına değinen Soylu, uluslararası silah tüccarlarının, gizli bir güç olarak dünyanın güvenlik dengelerini yönetmeye çalıştığına işaretti.
Hiç kimsenin geçmişte bugün için ağır silahlı güvenlik görevlerinin Batıdaki alışveriş merkezleri önünde ağır silahlı nöbet tutacağını, uçak seyahatlerinin yüksek güvenlik altında yapılacağını ya da Avrupa'ya çocuklarını okumaya gönderen ailelerin endişe duyacağını tahmin etmediğini belirten Soylu, "Dünya şu anda biraz da yaptığı haksızlıkların ceremesini çekmektedir. Dünya, mazlumları görmezden gelmesinin ceremesini çekmektedir. Özelikle zengin ve gelişmiş ülkeler, başkalarının üzerinden kendini zenginleştirmeye çalışanlar, kaynaklar kıtlaşmaya başladıktan sonra maalesef bugün kendi kendilerini yemeye devam etmektedir." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin bu süreçte bir yükseliş trendi yakalamayı başardığını vurgulayan Soylu, bunu köşesine çekilip süreci izleyerek değil, yaşanan aktivitelerin tam ortasında yer alarak yaptığını söyledi.
"Türkiye'ye el ense çekiyorlar ama başaramıyorlar"İçişleri Bakanı Soylu, 2002’de 236 milyar dolar olan milli gelirin 863 milyar dolara ulaştığına işaret ederek, şu görüşlere yer verdi:
"Sonuç itibarıyla bugün dünyada eski gücünü kaybetmeye başlayan ama bunu kabullenmeyen, bunu amiyane tabirle 'çaktırmamaya' çalışan bir iradeyle, 2000’li yılların başından beri yavaş yavaş ayağa kalkan, sistemi oturan, demokratik alışkanlıkları, ekonomisi, sanayisi yerleşen Türkiye arasında bir el ense yaşanmaktadır. Türkiye’yi yokluyorlar, Türkiye’ye el ense çekiyorlar ama bu sefer tutturamıyorlar. Bunları size anlatmaktaki muradım şudur. Bu ülkeye kaymakam olacaksınız, buna talipsiniz. Yapacağınız her iş, Türkiye’yi bu elenselere karşı daha dayanıklı hale getirecek, ayaklarını daha sağlam bastıracaktır. Bir devletin ve hükümetin en önemli görevi milletine bıkkınlık vermemesidir. İşte siz bu görevi Türkiye'nin tüm ilçelerinde Türkiye'nin tüm sinir uçlarında yerine getireceksiniz."
Kaymakamların bir ilçeye yapacakları okul ve hayata geçirecekleri bir proje ile doğrudan bu mücadeleye etki edeceklerini belirten Soylu, "Biz sizden, bu ülkenin bütün kaynaklarını, bütün potansiyelini hayata geçirmenizi bekliyoruz. Eğer bu mesleğe girerken, derdiniz memuriyet, makam mevki ise lütfen bizi meşgul etmeyin. Bizimle yol yürüyecekseniz, bir gözünüz ilçenizde, bir gözünüz de Türkiye’nin verdiği bu büyük mücadelede olmalıdır." diye konuştu.
Kaymakam adaylarının göreve başladıktan sonra halktan kopmaması, vatandaşla sürekli irtibat halinde olması gerektiğini vurgulayan Soylu, adaylardan popülizme pirim vermemelerini ve kaymakamlık havasına girmemelerini istedi.
Muhabir: Sertaç Bulur
Kaynak: AA
dikGAZETE.com