Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) iş birliğinde ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının katkılarıyla iki gün sürecek "Göç ve Diaspora" temalı "Ortadoğu ve Kuzey Afrika Düşünce Kuruluşları Buluşması" forumu düzenlendi.
Başkentte bir otelde düzenlenen forumun açılış oturumuna, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, YTB Başkan Yardımcısı Abdulhadi Turus ve ORSAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal'ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Foruma katılan Türkiye'nin Libya Özel Temsilcisi ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, "Ülkelerin Göç Politikaları" başlıklı oturuma başkanlık yaptı.
"Göç edenlerin büyük çoğunluğunu gençler oluşturuyor"
Yurt Dışında Çalışan Sudanlılar Başkanlığı Genel Sekreteri Issam Motowli, forumda yaptığı konuşmada, göç meselesinin tarihi bir olgu olduğunu ifade ederek, göçün dünya genelinde birçok ülkenin karşı karşıya önemli sorunlardan biri olduğuna işaret etti.
"Dünya genelinde göç edenlerin büyük çoğunluğunu gençler oluşturuyor." diyen Motowli, genç nüfus arasında artan işsizlik nedeniyle yurt dışına göçün arttığına dikkati çekti.
Motowli, Sudan'ın göç güzergahında geçiş ve hedef ülke olduğunu vurgulayarak, düzensiz göçün kültürel, sosyal ve ekonomik birtakım sorunları beraberinde getirdiğini belirtti.
Sudan'a gelen Afrikalı ve Arap göçmenlerin büyük çoğunluğunun başkent Hartum'a yerleştiğini söyleyen Motowli, Sudan'daki ilgili kuruluşlarla kalkınma ve göç konularında çeşitli çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.
"Her 1000 Ürdünlüye karşı 89 mülteci bulunuyor"
Ürdün'den foruma katılan Yarmouk Üniversitesi Mülteciler, Yerinden Edilen Kişiler ve Zorunlu Göç Çalışmaları Merkezi Direktörü ve öğretim üyesi Dr. Ayat Nashwan da Ürdün'de mültecilerin iş gücü piyasasına katılımı ve istihdamı konularına ilişkin akademik çalışmalar yürüttüklerini ve bu bağlamda birçok kişiyle röportajlar yaptıklarını anlattı.
Nashwan, mültecilerin genellikle ev sahibi ülkelerde çalışma iznine sahip olmadığını ve bu nedenle çalışma alanında birtakım sıkıntılarla karşı karşıya kaldıklarını belirtti.
Ürdün'deki mültecilerin büyük çoğunluğunu Filistinli, Suriyeli ve Iraklıların oluşturduğunu belirten Nashwan, "Ürdün'de her 1000 Ürdünlüye karşı 89 mülteci bulunuyor." ifadesini kullandı.
Nashwan, ülkesindeki birçok mültecinin yasal çalışma izninin olmadığına değinerek, bu nedenle, Ürdün'deki Suriyeli mültecilerin iş gücü piyasasına katılımının kolay olmadığını söyledi.
BM'nin desteğiyle Ürdün'de Suriyeli mültecilerin iş gücü piyasasına dahil olabilmesi için son dönemde çeşitli çalışmaların yapıldığına işaret eden Nashwan, buna rağmen, istihdam sağlanan Suriyelilerin sayısının oldukça düşük olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Ürdün'de kamplarda yaşayan Suriyeli mültecilerin daha olumsuz şartlarda çalıştığına dikkati çeken Nashwan, şehirlerde çalışan mülteci kadınların durumunun ise çok daha kötü olduğunu vurguladı.
Öte yandan, mültecilerin çalışma koşulları ve ekonomik refahının artırılması için yürütülen çalışmalarda ilerleme sağlandığını söyleyen Nashwan, kamplarda yaşayan mültecilerin şartlarının iyileştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Nashwan, "Çalışma izinleriyle ilgili prosedürlerin düzenlenmesi gerekiyor. Düzenlemelerle ilgili alternatiflere ihtiyaç var. Ülke içerisinde piyasayı hem Ürdünlüler hem de Suriyeliler için daha çekici hale getirmek gerekiyor." diye konuştu.
"Diaspora ve göç konusuna daha gerçekçi perspektiften yaklaşmalıyız"
Moritanya Nouakchott Üniversitesi Öğretim Üyesi Ahmed N'Dary de ülkesinin göç politikası ve bölgedeki mevcut sorunlar üzerine yaptığı konuşmasında, Moritanya'nın, Batı Afrika'daki krizlerin yaşandığı bir bölgede bulunması nedeniyle göç meselesinden etkilendiğini dile getirdi.
Moritanya'nın bağımsızlığını kazanmasının ardından göç meselesi dahil bölgedeki sorunların çözümü konusunda çeşitli çalışmalar yürüttüğünü işaret eden N'Dary, Moritanya'nın son dönemde göç konusunun belirgin hale gelmesinin ardından artan güvenlik endişeleri nedeniyle birtakım önlemler aldığına işaret etti.
N'Dary, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sorunu çözmek istiyorsak, diaspora ve göç konusuna daha gerçekçi perspektiften yaklaşmamız gerekiyor. Başlangıç noktalarımız genellikle çok doğru noktalar olmayabilir çünkü diaspora konusunun daha çok bizim kendi sorunumuz değil de Batı tarafından bizlere dayatılmış bir olgu olduğunu görmek zorundayız. YTB Başkan Yardımcısının dediği gibi biz, sorunun çözümüne kendi argümanlarımızla ve terminolojilerimizle önem vermeliyiz. Batı'nın ortaya koyduğu terminolojiler ve bakış açıları üzerinden değil de kendimiz üzerinden çalışmalar yapmalıyız.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika Düşünce Kuruluşları Buluşması, göç, diaspora, kimlik, dünya genelindeki göç politikaları, beyin göçü, entegrasyon, dünyadaki Müslüman diasporalar, krizler ve göç gibi konuların masaya yatırıldığı oturumlar ile yarın devam edecek.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com