Gündem

"Dün Türkeş'e karşı çıkan zihniyet, bugün de Bahçeli'ye karşı çıkıyor"

Türkeş'i anlamaktan aciz olanların, vaktiyle ona karşı çıkanların, bugün de Bahçeli'ye muhalefet ettiğini belirten Yalçın, Bahçeli'nin anayasa değişikliği hamlesiyle partisini ve camiasını Türk siyasetinin başat aktörü konumuna getirdiğini vurguladı. - Anadolu Ajansı

21-03-2017 21:32

ANKARA

MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Semih Yalçın, partisi adına, "Referandum Süreci ve MHP'nin Saldırıların Odağında Olmasının Sebepleri" başlıklı bir kitapçık hazırladı.

Kitapçıkta, "MHP Toplumsal Vicdanı Temsil Ediyor", "Küresel Güçlerin Önündeki Engel MHP", "FETÖ, Masonluk Tarzı Bir Teşekkül", "15 Temmuz'da Oyunu MHP Bozdu", "Partiden Atılanların Amacı Hayır Kampanyası Değil, "MHP Aleyhtarlığı", "CHP Hem Taktik Veriyor, Hem Tahrik Ediyor" ve "CHP Yanlısı Medya, Leninist Propaganda Yöntemi Kullanıyor" başlıkları yer aldı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın tarafından kaleme alınan ve 30 sayfadan oluşan kitapçıkta, Bahçeli'nin resimleri ve halk oylamasında kullanılacak "Bu ülke için yeminimiz var, vazgeçilmez" sloganına da dikkat çekildi.

Kitapçığın giriş bölümünde, anayasa değişikliği ile ilgili halk oylaması yaklaştıkça MHP aleyhindeki kampanya ve propagandaların hız kazandığını belirten Yalçın, "MHP, Türk toplumunun atardamarıdır." ifadelerini kullandı. Yalçın bu bölümde, MHP'nin, Türkiye'nin varlığını sürdürmesi ve bekası açısından hayati bir fonksiyon icra ettiğini kaydetti.

"MHP'nin toplumsal vicdanı temsil ettiği" vurgusunun yer aldığı diğer bölümde ise Yalçın, partinin 48 yıllık bir siyasi hareket olarak çoğunluk partisi olmamasına rağmen siyasetin dominant aktörü niteliği taşıdığını aktardı. Yalçın, "MHP'nin gücü ve müessiriyeti kemiyetle değil keyfiyetle, sıkletiyle değil özgül ağırlığıyla ölçülür." değerlendirmesini yaptı.

"Küresel güçlerin önündeki en büyük engel olduğu için" MHP'nin hedef alındığını belirten Yalçın, partinin etkisizleştirilmesi için çoklu projelerin hayata geçirilmeye çalışıldığını anlattı.

Yalçın, 12 Eylül'den sonra Türkiye'yi çekip çevirmeye dönük küresel projelerin devamı niteliğinde FETÖ hareketinin temellerinin atıldığına işaret ederek, "Askerlerin yönetimi devraldığı, ülkede terör estirdiği bir zaman diliminde FETÖ'nün öncelikle askeriyede örgütlenmesi tesadüfi değildir." ifadelerini kullandı.

Semih Yalçın, FETÖ'nün masonluk tarzı bir yapılanma şeklinde ortaya çıktığını, tehlikenin boyutu geçmişte anlaşılamadığı için, siyasi parti liderlerine kadar bütün toplumsal aktörlerin bu örgütün elebaşı ve mensuplarıyla temas ve bağ kurma yarışına girdiğini kaydetti. Yalçın, FETÖ'nün 1991-1992'de ülkücü camia içindeki operasyonlarda rol aldığını, "Türkeşsiz Türk milliyetçiliği" senaryolarının teşvikçisi ve tahrikçisi olduğunu bildirdi.

"Kaset komplosuyla start verildi"

Yalçın, küresel güçlerin cambazı ve maşası olan FETÖ'nün, MHP bünyesindeki en büyük operasyonlarına 2011 seçimleri öncesinde kaset komplosuyla start verdiğini ifade etti. Yalçın, ancak FETÖ'nün, sızarak MHP'yi içeriden ele geçirme çabalarının sonuçsuz kaldığını belirtti.

MHP'nin "15 Temmuz oyunu"nu bozduğunu vurgulayan Yalçın, darbe girişimine karşı ilk cesur siyasi çıkışı Bahçeli'nin yaptığını, partisiyle teşkilatlarının devletin ve meşru hükümetin yanında yer aldığını açıkladığını anımsattı.

Yalçın, böylelikle MHP'nin bir kez daha hayati işlevini icra ettiğini, bir gece vakti milli vicdanı uyandırıp, ayağı kaldırdığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bölücülerin azgın ve sokak eylemleri yüzünden 'MHP neden sokaklara inmiyor' diye yırtınanlar, MHP'nin beka tehdidi karşısında milletin sokaklara hakim olmasını nasıl sağladığını görmüştür.

Küresel emperyalizm kontrol edilebilir Türkiye oluşturma yolunda önündeki en büyük ve aşılamaz engelin MHP olduğunu bir kez daha öğrenmiştir. Bunun içindir ki FETÖ'nün halen tamamen temizlenemeyen gizli ayakları, parasal kaynakları ve toplumun çeşitli kesimlerine gizlenen elemanları MHP'yi içeriden bölmek için müzmin ve sözde muhalefeti bir truva atı gibi kullanmayı denemişlerdir ancak ne bu at kaleden içeri girebilmiş ne de atın içine yuvalanan kurşun askerler başarılı olabilmiştir."

"Türkeş'e karşı çıkan zihniyet, bugün de Bahçeli'ye muhalefet ediyor"

Yalçın kitapçıkta, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin neden anayasa değişikliği için hamle yaptığına ilişkin de şu ifadelere yer verdi:

"Bahçeli'nin neden referandumda 'evet' diyeceklerini açıkladığını anlamak için Alparslan Türkeş'in geçmişte attığı adımları ve MHP'nin misyonunu doğru tahlil etmek gereklidir. Türkeş, 1977'de başkanını seçemeyen Meclisteki siyasi tıkanıklığı ve krizi çözmek için nasıl CHP'nin adayı Cahit Karakaş'a oy vermişse, nasıl 1991'de DYP-SHP koalisyonuna güvenoyu verilmesini istemişse, Ermenistan'ın eski Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan ile hangi saik ve hangi gerekçelerle görüşmüşse, Bahçeli de aynı sebeplerle anayasa değişikliğinin önünü açmıştır."

Türkeş'i anlamaktan aciz olanların, vaktiyle ona karşı çıkan zihniyetin, bugün de Bahçeli'ye muhalefet ettiğini belirten Yalçın, Bahçeli'nin politika meydanındaki anayasa değişikliği hamlesiyle partisini ve camiasını Türk siyasetinin başat aktörü konumuna getirdiğini vurguladı.

MHP'nin Mecliste HDP'nin gerisine düşmekle itham edildiğine dikkati çeken Yalçın, "Oysa MHP'nin misyon ve fonksiyonu 40 milletvekiliyle ölçülemez." ifadesini kullandı.

"Para kaynakları kimler ve hangi odaklardır?"

Yalçın, sözde muhalefetin anayasa değişikliği için 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasına yönelik "Hayır" kampanyası yürütmesinin ardında MHP'nin üstlendiği bu hayati misyonu ve millet nezdindeki itibarını baltalama amacı yattığını iddia ederek, şunları kaydetti:

"Üstelik bunların arasında ülkücü hareketin imkan ve nimetleri sayesinde milletvekili olan ve isim yapan kimseler de yer almıştır. Bunlar, sayesinde dünya nimeti ve mevki sahibi oldukları bir camianın dinamiklerini inkar etmişler, kendilerini var eden partilerine ve onun saygın liderine arkalarını dönme saygısızlığını, cüretkarlığını ve nankörlüğünü göstermişlerdir. Bu güruh, kıyamet öncesinde eşeğiyle yandaş toplayan deccal misali kapı kapı dolaşıp siyaset simsarlığı yaparken farkında olmadan kara delik meydana getirmektedir. Oluşturdukları kara delik, bu politika deccallarını ve etrafında toplananları içine çekip yutacaktır.

MHP camiası ile alakası kalmamış 'merdut' ve kovulmuşlardan mürekkep müzmin muhalefet, il il, ilçe ilçe gezerek ülkeyi dolaşmakta referandum için 'hayır' kampanyası yürütme bahanesi ile aslında MHP aleyhinde yıkıcı propaganda yapmaktadır. Gittikleri yerlerde bunları karşılayanların çoğu ya eskiden MHP'liler ile hasbelkader bir arada bulunmuş ve sonradan partimizle ilgisi kalmamış kimselerdir ya da partilerinden umudunu kesmiş eski CHP'lilerdir. Müzmin muhalefet güruhu toplantılar düzenlemek için her gittikleri yerde kendileri gibi siyaset atık ve artıklarıyla irtibat kurmakta, bunlar üzerinden partimize ve camiamıza saldırmaktadır. Bu güruhun MHP aleyhinde yürüttüğü kampanyada yoğurdun bol olduğu, gösterişli toplantılar için hiçbir masraftan çekinilmediği gözlerden kaçmamaktadır. Camiamızdan tart edilmiş siyaset atıklarından ve sözde ülkücülerden oluşan müzmin muhalefetin para kaynakları kimler ve hangi odaklardır? Bunlar hangi mahfillerden ve hangi merkezlerden beslenmektedir?"

CHP'ye "Lenin" eleştirisi

Yalçın, CHP'nin medyadaki "Tellal ve borazanlarının", MHP düşmanlarının, fesat ve şer yuvalarının sözde gönüllü hamiliğine soyunduğunu savunarak, "Onların davulunu çalıyor görünmeye, sahte imtiyazlar tanıyıp kayırmacılık pozu vermeye başlamışlardır. Sözde muhalefet, türlü türlü methüsena, pohpohlama ve ajitasyonla CHP'nin kayığına bindirilmiştir. Oysa Atatürk'ten kalan zengin birikimin mirasyedisi ve cumhuriyetin yüz karası CHP'nin kayığına binmek, siyaseten imamın kayığına binmekten farksızdır. CHP, illetli ve siyaseten zürriyeti kesilmiş bir partidir." ifadelerini kullandı.

Yalçın, CHP yandaşı gazeteciler ve medya organlarının bugüne kadar "Kaos baykuşu, felaket tellalı" olmaktan öteye geçemediklerini, ideolojik kamplaşmaların politikaların kin, nefret ve düşmanlığının teşvikçisi olduğunu ileri sürdü.

"Malum" medyanın, kendileri gibi düşünmeyenlere iftira atmayı, düzmece bilgilerle onlar aleyhinde karalama kampanyaları yürütmeyi meslek ve meşrep edindiğini savunan Yalçın, şunları kaydetti:

"Bunlar her zaman mağlup ve meyus oldukları için ümitsizce ve bodoslama MHP'ye saldırmaktadır çünkü CHP, muhibbi medya mensuplarının çoğu her zaman söylediğimiz gibi eski Marksisttir ve Lenin'in 'Çok tekrarlanan yalanın bir süre sonra gerçek gibi kabul edileceğine' dair taktiğine başvurmaktadır. MHP'nin bu kirli oyunları, CHP yanlısı gazete ve televizyonlarda aleyhimizde yazılıp söylenenleri yargıya taşıma hakkı doğmuştur. Partimiz hem bunlarla hukuki yollardan hesaplaşacak hem de bu kampanyanın arkasındaki aktörleri, teşvikçilerini ve buna alet olanları birer birer deşifre edecektir. MHP'ye düşmanlık yapanlar tek tek ve kurumsal olarak açıklanacaktır."

Yalçın, MHP'nin halk oylamasında "Evet" diyeceğini hatırlatarak "Milli birlik ve beraberlikte yeni bir hamlenin, yeni bir silkiniş ve uyanışın kapıları millet eliyle aralanacaktır. MHP muarız ve aleyhtarlarının attıkları iftiralar, yazdıkları yalanlar ayaklarına dolanacaktır. MHP kervanı 16 Nisan'dan sonra da yoluna devam edecektir." ifadesini kullandı.

Muhabir: Esin Işık

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER