İhalenin yüzde 20’sini örgüte finans olarak istenilen hesaplara yatıran firmalardan ayrıca bu miktar kadar fatura talep edilerek, bunun da ayrı bir kalem harcama gibi gösterilip devletin zarara uğratıldığı belirtildi. DÜ’de görev yapan bir profesör, İHA’ya, FETÖ terör örgütü tarafından yapılan hukuksuzlukları anlattı. Profesör, “38 ay görevi kötüye kullanmaktan hapis cezası alan ve devlet hastanesinde mikrobiyoloji uzmanı üst düzey bir terör örgütü üyesi, aldığı bu cezadan aranırken zamanın Tıp Fakültesi dekanı Fuat Gürkan tarafından tıp fakültesi mikrobiyoloji ana bilim dalına öğretim üyesi olarak alındı. Hukuksuz bir şekilde alınan bu öğretim üyesi ihbar üzerine yakalandı. Yakalanan bu şahsın mağdur edilmemesi için eşi uyduruk bir kadro ile DÜ’de işe alındı” dedi.
“10 yıl hapis cezası alan örgüt üyesinin cezası Yargıtay tarafından zaman aşınma uğratıldı”
DÜ Tıp Fakültesi’nin ekonomik kalbi olan döner sermaye işletmesinin gözden geçirilmesi gerektiğini belirten profesör, bunların içinde özellikle hasta testlerinin incelenmesi durumunda nasıl bir vurgun yapıldığının ortaya çıkacağını kaydetti. Profesör, “2000 yılında GAP Medikal isimli bir firma o dönem yapılan ihalelerin usulsüz olduğuna dair, emniyet, savcılık, valilik ve ilgili yerlere suç duyurusunda bulundu. Bu suç duyurusu üzerine 8 ay boyunca mali şube ekipleri ihaleleri inceleyip, ismi geçenler hakkında dava açtı, açılan dava 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Devam eden mahkemede 8 yıldır DÜ merkez laboratuvarlarını yöneten Leyla Çolpan isimli şahıs 10 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay’a taşınan mahkemede FETÖ örgütü yanlısı hakimler tarafından 10 yıl ağır hapis cezası zaman aşımına uğratıldı. Bu zaman aşımı bir aklanma değil, örgütün dosyayı yok etme taktiğiydi. Bulunduğu görevden ceza alan bu şahıs 8 yıldır aynı görevin başında olup, aynı zamanda dekan yardımcılığını görevini de yürütüp, terör örgütüne finans sağlamaktadır. İhale verdikleri firmalardan hukuksuz bir şekilde örgüte finans kaynağı oluşturmaktadır. Bu şahıs üniversitede direk rektör ile irtibatlı olan tek kişidir. İhalelerden örgüte nasıl finans sağlandığına bir örnek verecek olursak; ihale sonrası firmalar çağrılarak ihale tutarını 2 ayda mı yoksa 2 yılda mı ödenmesi soruluyor. Paranın 2 ayda ödenmesi için ihale tutarının yüzde 20’sinin belirtilen hesaba yatırılması ayrıca bu yatırılan paranın tutarı kadar çeşitli kalemlerde fatura temin edilmesi isteniyor bunu yapamayan dürüst firmaların ihaleye girmesi engelleniyor. Kesilen fatura DÜ’de ayrıca alım olarak gösterilerek bir işte iki ayrı usulsüzlük yapılıyor. DÜ’de yapılan ihalelerde böylelikle hem devlet zarara uğratılıyor, hem de ihalelerden alınan yüzde 20 ve bu yüzdeliğin karşılığında alınan faturalarla trilyonlarca vurgun yapılıyor” diye konuştu.
Organ nakli üzerinden büyük vurgun
İhalelerde yapılan usulsüzlük ve vurgunları örneklerle açıklayan profesör, “Vurgunların nasıl yapıldığına dair bir örnek verecek olursak, DÜ’de organ nakli olan hastalara verilen immum sistemi baskılayıcı bir ilacın düzeyini belirlemek için yapılan testin bir yıllık ihale sayısı 7 bin olarak gerçekleşmiştir. Oysa ki bu sayı Türkiye'de yapılan organ nakli sayısından çok daha fazladır. Bu sayının bu kadar yüksek olmasının sorgulanması ve incelenmesi gerekir. Kan bankaları tarafından yapılan HIV adı verilen testin ayrıca çok sayıda miktarda merkez laboratuvarı tarafından da alındığı ihalelerde görülmektedir. Bunların da yetkili kurumlar tarafından incelenmesi gerekir" ifadelerini kullandı.
“300 TL’lik test, bin 100 TL’ye ihale edildi”
Üniversitenin en önemli testlerinin lösemi tanı, genetik hastalıkların tanı testleri ve yeni doğan metabolik testleri olduğunu belirten profesör, bunların “Biyo kimya ve hematoloji laboratuvarından alınıp 3 yıllığına FETÖ' nun finans kaynağı olan Burç adındaki laboratuvara hizmet alımı ihalesi ile verilmiştir. Hemotoloji laboratuvarında maliyeti 300 TL olan talesemi tanı testi, bin 100 TL’den ihale edilmiş olup bu durumun kurumu ne kadar zarara uğrattığı ortadadır. Bu dosyaların da mutlaka incelenmesi gerekir” şeklinde konuştu.
“FETÖ yandaşlarına yapmadıkları testler için performans ücretleri ödendi”
Yapılan usulsüzlükler için savcılık ve emniyetin harekete geçmesi gerektiğini belirten profesör, bu kurumlardan yetkililerin çağırması durumunda bildiklerini de anlatabileceğini söyledi. Profesör açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Yine hizmet alım ile dışarıda yapılan testlerin üniversitede yapılmış gibi sonuç verilmesiyle örgüt üyeleri bunları kendileri yapmış gibi performans alarak bunu maaşlarına yansıtmak suretiyle devleti zarara uğratmıştır. Performans ücreti öğretim üyelerinin bire bir kendilerinin yaptığı katkılardan ödenir. Oysa DÜ’de gerek laboratuvar tekniklerinde gerekse poliklinik hizmetlerinde ve ameliyathanelerde asistanların yaptıkları tüm hasta hizmetleri yandaş öğretim üyelerince yapılmış gösterilerek haksız kazanç elde edilmektedir. Ayrıca 4-B denilen tıp fakültesine alınan personelin özellikle radyoloji ve laboratuvar gibi teknik kısımlarda çalıştırılan bölümlere alınan kişilerin mezun oldukları okulların incelenmesi gerekir,
dikGAZETE.com