Ankara
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, koronavirüs (Kovid,19) nedeniyle alınan ekonomik önlemler paketine ilişkin, "Yardımlar, salgın sebebiyle devlet tarafından alınan bazı kararlar neticesinde işinden ve kazancından uzak kalan yurttaşları öncelemelidir." ifadelerini kullandı.
Aksakal, yaptığı yazılı açıklamada, küresel virüs salgını ile amansızca mücadele ederken her devletin kendine özgün koşulları çerçevesinde değişik tıbbi ve ekonomik tedbirleri hayata geçirdiğini belirtti.
Bilim Kurulu ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de katılımıyla yapılan geniş kapsamlı değerlendirmeler neticesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanan "Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi"ni olumlu bulduklarını ifade eden Aksakal, ancak paketin özellikle emeğiyle geçinen dar gelirli, emekli ve orta sınıf için önemli ölçüde yetersiz olduğu görüşüyle bazı önerilerde bulunduklarını anımsattı.
Bugün itibariyle bu önerilerden bir kısmının daha gündeme alınmasının memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Aksakal, şu ifadelere yer verdi:
"Açıklanan destek paketlerinden biri Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından açıklanan 2 milyon aileye hane başına bin lira yardım yapılacağı konusudur. Bu ailelerin tespitinde, daha önceden bakanlığın sosyal yardımlarından istifade eden aileler tanımı doğru bir yaklaşım değildir.
Zira sözü edilen o ailelerin neredeyse tamamı AK Parti ilçe teşkilatları tarafından özel yöntemlerle belirlenerek listelenmiş yurttaşlardı.
Bugünkü destek paketi bir seçmen kriteri ile belirlenemez. Yardımlar, salgın sebebiyle devlet tarafından alınan bazı kararlar neticesinde işinden ve kazancından uzak kalan yurttaşları öncelemelidir. Hakkaniyet bunu gerektirir. Dolayısıyla bakanlık acilen bu yanlıştan dönmeli, mahalle ve köylerdeki muhtarlıklar eliyle doğru, gerçekçi ve isabetli tespitlerle yardımların gerçek adreslerine ulaşmasını sağlamalıdır."
Aksakal, tüketici uyuşmazlıklarının arabuluculuk sistemiyle çözülmesine yönelik yasal düzenlemenin Meclise getirilmeye çalışıldığını öne sürdü.
Bu düzenlemenin toplumun hukuki güvencelerinin tümüyle ortadan kaldırılması anlamı taşıdığını savunan Aksakal, "Bu uygulamayı toplumun tüm kesimlerini kapsayacak hale getirmek adliyelerin yükünü azaltmaya değil, tam tersine bu kez ceza mahkemelerinin yükünü artırmaya yarar.
Arabuluculuk konusunu bir reform olarak sunmaya çalışanlar bu tarz uygulamaların Amerika dahil, dünyanın gelişmiş ülkelerinin hiçbirinde olmadığını elbette bilmektedirler." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
