Kenan Yavuz'un doğup büyüdüğü Demirözü ilçesine bağlı Beşpınar köyünde hayata geçirdiği "Kenan Yavuz Etnografya Müzesi", geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığınca tescillendi.
Bu sezon kapılarını "Tırpanla Ot Biçme Şenliği" ile açan ve zaman zaman köy geleneklerinin canlandırıldığı etkinliklere yer verilen müzede, geçmişteki sosyal, kültürel yaşamı simgeleyen etkinleri dimağlarda canlı tutmak, köylerin yaşanabilir olduğunu göstererek göç olgusunun önüne geçmek hedefleniyor.
Müzede, Beşpınar köyü meydanının 1950-1980 yılları arasındaki görüntüsüne de yer veriliyor.
Yavuz'un çocukluk ve ilk gençlik dönemini kapsayan yıllarda faal olan marangoz Muharrem Yavuz, nalbant ve at arabası imalatçısı İhsan Tükenmez, demirci Hacı Mehmet Sukes, ayakkabıcı Necdet Kıran, terzi Faik ve Sadık Yavuz kardeşler, bakkal Hacı Sait Yavuz ile Yukarı Loru kahvesi ve sahiplerinin isimleri, müzede oluşturulan mekanlarla yaşatılıyor.
Her bir mekanın içerisinde iş koluyla ilgili temsil ettiği dönemlere ait araç ve gereçler yer alıyor.
"Amacım bir yandan da meslek eğitimine dikkati çekmek oldu"Müzenin kurucusu Kenan Yavuz, AA muhabirine, Anadolu'nun geçmişte kalan güzelliklerini günümüze taşımak ve geleceğe köprü kurmak amacıyla bu yıl müzeye köy meydanı bölümünü ilave ettiklerini söyledi.
Müzede canlandırılan mekanların daha önce köylerinde var olduğunu, buradaki yaşanmışlıklardan hareket ederek bu meydanı oluşturduklarını belirten Yavuz, geleneksel dükkanların yer aldığı bu köy meydanının bakkal, ayakkabıcı, terzi, demirci, kahvehane, nalbant ve marangoz dükkanlarından oluştuğunu aktardı.
Yavuz, köy meydanlarının Anadolu kültürünün çok önemli bir parçası olduğuna işaret eden, "İnsanların tarlalardan, işlerinden geldikten sonra buluştukları, muhabbet ettikleri, ertesi günün işlerini konuştukları kültürel birleşme ve bütünleşme yeridir. Köy meydanları bu tür dükkanlarla çevrelenir ve orada insanlar hem alışveriş ihtiyaçlarını görürken bir yandan da muhabbetlerini etmiş olurlar." dedi.
Amacının meslek eğitimine ve bireysel mesleki yeteneklere ilgiyi çekmek olduğunu ifade eden Yavuz, şunları söyledi:
"Mesleki eğitim teknoloji odaklı olduğu kadar, bireysel yetenekleri de öne çıkaran bir eğitim içeriğine sahip olmalıdır çünkü bireysel sanatların, mesleki sanatların, insanların özgün yaratıcılığını ortaya çıkaran mesleklerin kaybolmaması lazım. Teknolojiden uzaklaşmak mümkün değil. Çocuklarımıza teknolojiyi sonuna kadar öğretmeliyiz ama geleneksel el sanatlarını da teknolojiye paralel bir şekilde yürütmek zorundayız. Dolayısıyla amacım bir yandan da meslek eğitimine dikkati çekmek oldu."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com