Domuz gribi olarak bilinen H1N1 isimli virüsün meydana getirdiği hastalık Türkiye genelinde panik etkisi oluşturmaya devam ediyor. Prof. Dr. Hakkı Cüneyt Ulutin, oluşabilecek yersiz paniğin hastalıktan daha tehlikeli durumlara yol açabileceğine dikkat çekti.
Ölüm haberleriyle toplumda korkuya neden olan domuz gribi ile ilgili açıklamalar yapan Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Cüneyt Ulutin, “Hastalıkların ölümcül potansiyelleri insanlarda korku durumuna sebep olabiliyor. Oysa bilinçli davranıldığında hastalığın atlatılması mümkün” dedi. Grip aşılarının her sene tekrarlanarak yapılması, kalabalık ortamlarda bulunulduğunda özellikle gripli hastaların tıbbi maske kullanmaları, öksürme ya da hapşırma anında ağzı ellerle değil kol ile kapatarak her yere uzatılan elleri mümkün olduğunca mikroplardan korumak, toplu taşımalar gibi küçük, havasız ve kalabalık ortamlarda bulunulduğunda mutlaka ellerin yıkanması, bol sıvı ve C vitamininden zengin besinlerin tüketilmesi gibi önlemlerle domuz gribinden korunmanın mümkün olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ulutin, domuz gribi semptomlarının 3 günden uzun sürmesi halinde, ağızdan beslenememe durumlarında ve özellikle çocuklarda bilinç kaybı ya da olağan dışı uykuya meyil halinde hekime başvurulması gerektiğine vurgu yaptı.
“PANİK YAPILMAMALI”
En basit grip belirtilerinde dahi panik haline geçilmemesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ulutin, “Panik yapmamak gerekli. Çünkü panik her şeyi daha bilinçsiz yapmamıza neden olur. Buzdolabında kalan antibiyotikleri kullanmaya, komşudan ilaç almaya veya farklı bitkisel karışımları denemeye yol açabilir. Bu sebepten panik olmamak lazım. Domuz gribi denilen bu Influenza virüsünün de antiviral ilaçlarla tedavisi mümkün olabilmektedir” açıklamalarında bulundu. Sağlık Bakanlığı Grip Bilimsel Danışma Kurulu verilerine de dikkat çeken Ulutin, “Sağlık Bakanlığı tarafından 300-400 arasında domuz gribi vakası olduğu açıklandı. Bu araştırma yaklaşık 2 bin 500 vaka içinden yapıldı. Diğer tüm virüslerin normal grip yapan virüs ailelerinden oldukları görüldü. Bu orana baktığımızda çok anlamlı bir yükseklik olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla endişelenecek bir durumun olmadığı söylenebilir” diye konuştu.
“GRİP İLE AYNI ORANDA SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR”
Domuz gribinin vücuda yaptığı zarar açısından normal gripten herhangi bir farklılık göstermediğine dikkat çeken Ulutin, açıklamalarına şöyle devam etti: “Vücuda yaptığı zararla ilgili normal griple herhangi bir farklılık göstermemektedir. Önemli olan 10 yaşına kadar olan çocuklarda, özellikle 65 yaş üzeri yaşlılarda, şeker hastalığı gibi bağışıklık sistemi baskılayıcı hastalıkları olanlarda, akciğer ve kalp rahatsızlıkları olanlarda normal gribin ağır geçtiği gibi domuz gribi de ağır geçmektedir. Burada önemli olan semptomlardır. Yani öksürük, baş ağrısı, ateş yükselmesi gibi belirtilerin hastada ne kadar etki oluşturduğunu iyi takip etmek gerekir. Örneğin çocuk sık sık uykuya meyil ediyorsa, ağızdan beslenemiyorsa çünkü bazen kusma ve ishal de belirtilerin arasında görülebilir, bu durumlarda hekime başvurulması gerekir. Aynı şekilde yaşlılarda da tansiyon düşüklüğü, nefes almada zorlanma, hızlı nefes alma ve 3 günden uzun süre ateş durumu olduğunda mutlaka hekim kontrolüne girmek gerekmektedir. Eğer bunda gecikilirse bu durumlar domuz gribini diğer griplerde olduğu gibi ölümcül hale getirebilir”.
(İHA)
Ölüm haberleriyle toplumda korkuya neden olan domuz gribi ile ilgili açıklamalar yapan Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Cüneyt Ulutin, “Hastalıkların ölümcül potansiyelleri insanlarda korku durumuna sebep olabiliyor. Oysa bilinçli davranıldığında hastalığın atlatılması mümkün” dedi. Grip aşılarının her sene tekrarlanarak yapılması, kalabalık ortamlarda bulunulduğunda özellikle gripli hastaların tıbbi maske kullanmaları, öksürme ya da hapşırma anında ağzı ellerle değil kol ile kapatarak her yere uzatılan elleri mümkün olduğunca mikroplardan korumak, toplu taşımalar gibi küçük, havasız ve kalabalık ortamlarda bulunulduğunda mutlaka ellerin yıkanması, bol sıvı ve C vitamininden zengin besinlerin tüketilmesi gibi önlemlerle domuz gribinden korunmanın mümkün olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ulutin, domuz gribi semptomlarının 3 günden uzun sürmesi halinde, ağızdan beslenememe durumlarında ve özellikle çocuklarda bilinç kaybı ya da olağan dışı uykuya meyil halinde hekime başvurulması gerektiğine vurgu yaptı.
“PANİK YAPILMAMALI”
En basit grip belirtilerinde dahi panik haline geçilmemesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ulutin, “Panik yapmamak gerekli. Çünkü panik her şeyi daha bilinçsiz yapmamıza neden olur. Buzdolabında kalan antibiyotikleri kullanmaya, komşudan ilaç almaya veya farklı bitkisel karışımları denemeye yol açabilir. Bu sebepten panik olmamak lazım. Domuz gribi denilen bu Influenza virüsünün de antiviral ilaçlarla tedavisi mümkün olabilmektedir” açıklamalarında bulundu. Sağlık Bakanlığı Grip Bilimsel Danışma Kurulu verilerine de dikkat çeken Ulutin, “Sağlık Bakanlığı tarafından 300-400 arasında domuz gribi vakası olduğu açıklandı. Bu araştırma yaklaşık 2 bin 500 vaka içinden yapıldı. Diğer tüm virüslerin normal grip yapan virüs ailelerinden oldukları görüldü. Bu orana baktığımızda çok anlamlı bir yükseklik olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla endişelenecek bir durumun olmadığı söylenebilir” diye konuştu.
“GRİP İLE AYNI ORANDA SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR”
Domuz gribinin vücuda yaptığı zarar açısından normal gripten herhangi bir farklılık göstermediğine dikkat çeken Ulutin, açıklamalarına şöyle devam etti: “Vücuda yaptığı zararla ilgili normal griple herhangi bir farklılık göstermemektedir. Önemli olan 10 yaşına kadar olan çocuklarda, özellikle 65 yaş üzeri yaşlılarda, şeker hastalığı gibi bağışıklık sistemi baskılayıcı hastalıkları olanlarda, akciğer ve kalp rahatsızlıkları olanlarda normal gribin ağır geçtiği gibi domuz gribi de ağır geçmektedir. Burada önemli olan semptomlardır. Yani öksürük, baş ağrısı, ateş yükselmesi gibi belirtilerin hastada ne kadar etki oluşturduğunu iyi takip etmek gerekir. Örneğin çocuk sık sık uykuya meyil ediyorsa, ağızdan beslenemiyorsa çünkü bazen kusma ve ishal de belirtilerin arasında görülebilir, bu durumlarda hekime başvurulması gerekir. Aynı şekilde yaşlılarda da tansiyon düşüklüğü, nefes almada zorlanma, hızlı nefes alma ve 3 günden uzun süre ateş durumu olduğunda mutlaka hekim kontrolüne girmek gerekmektedir. Eğer bunda gecikilirse bu durumlar domuz gribini diğer griplerde olduğu gibi ölümcül hale getirebilir”.
(İHA)