Politika

"Doğu ve Güneydoğu’da kalıcı huzuru birlikte tesis edeceğiz"

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “Bölgede zarar gören vatandaşlarımızın gönüllerinin, ruhlarının bir an evvel ihya edilmesi gerekmektedir. Sonrasında da hızlı bir şekilde inşa sürecine başlayacağız. Allah’ın izniyle en...

"Doğu ve Güneydoğu’da kalıcı huzuru birlikte tesis edeceğiz"
10-02-2016 00:49
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “Bölgede zarar gören vatandaşlarımızın gönüllerinin, ruhlarının bir an evvel ihya edilmesi gerekmektedir. Sonrasında da hızlı bir şekilde inşa sürecine başlayacağız. Allah’ın izniyle en kısa sürede Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kalıcı huzuru birlikte tesis edeceğiz” dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sanayi Odalar Konsey Toplantısı, TOBB Sosyal Tesisler toplantı salonunda gerçekleştirildi. Toplantıya, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve konsey üyeleri katıldı. Toplantıda konuşma yapan Bakan Tüfenkci, ekonominin en temel unsurunun sanayi üretimi olduğunu belirterek, “Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak 2015-2018 Türkiye Sanayi Stratejisi Eylem Planında üzerimize düşen görevleri de hızla yerine getiriyoruz. Sanayicimiz, ülkemizin ihracat ve ithalat yaparken gümrük işlem sürelerini kısaltarak maliyet ve zamandan tasarruf etmenizi sağlayacak projeler geliştiriyoruz. Dünya Ticaret Örgütü 9. Bakanlar Konferansında kabul edilen ‘Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasını’ ülke olarak bu sene Ocak ayında onayladık. Öncelikle bu anlaşma, uluslararası düzeyde yapılmış en kapsamlı ‘ticareti kolaylaştırma’ anlaşmasıdır. En önemlisi bizim sanayicimiz, ticaret erbabımız ülkemizde sahip olduğu kolaylıklardan, bu anlaşmayı imzalayan tüm ülkelerde aynı biçimde faydalanacaklar. Yani Bakanlık olarak sadece Türkiye’de değil, iş yaptığınız her ülkede işinizi kolaylaştırmak, size zaman ve maliyet tasarrufu sağlamak için çalışıyoruz. İnşallah her geçen gün bu yönde daha da ileri adımlar atacağız. Ülkemizin büyüme stratejisi de ihracat üzerine. Büyümek için daha çok üretmek, üretmek için de daha çok satmak lazım. Bu da daha çok satacağınız pazarlara açılmak demek. Bizim hedefimiz de sizlerin bu pazarların kapılarını daha kolay açmanızı sağlamaktır” diye konuştu.
Gümrük kapılarındaki otomasyon sistemine de değinen Tüfenkci, “Bakanlık olarak yeni projelerimizle, özel sektörümüzün daha kolay ticaret yapabilmesi için çalışıyoruz. Bürokratik işlemlerde zaman kayıplarını asgariye indirmek için sürekli yeni modeller geliştiriyoruz. Gümrük kapılarımızı dış ticaret kapasitemize, ihtiyaç ve taleplere göre yeniliyor, tam otomasyona kavuşturuyoruz. Gümrük işlemlerini basitleştirmek amacı ile transit beyanın sunulmasından transit rejimin ibra edilmesine kadar, her aşamanın tamamen elektronik ortamda gerçekleşmesini sağlayan Yeni Bilgisayar Destekli Transit Sistemini (NCTS) 2012 yılında başlattık. Böylece Avrupa Birliği ülkeleri ile yapılan ticarette taşıma maliyetlerine önemli avantaj sağladık. Tek Pencere Sistemi ile dış ticaret ve taşımacılığa ilişkin gümrük hizmetlerinin tamamı tek bir noktadan gerçekleşecek ve tüm işlemler buradan yürütülecek. Onaylanmış Kişi Statüsü; farklı denetim mekanizmalarıyla güvenilirliği onaylanmış kişilere gümrük işlemlerinde kolaylık sağlanmasıdır.
Onaylanmış Kişi Statü Belgesi sahibi firmalar, geçen yıl ithalatın yüzde 40’ını, ihracatın yüzde 35’ini gerçekleştirmişler. Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü ile gümrük yükümlülüklerini yerine getiren ve belirlediğimiz güvenlik standartlarına sahip olan firmalar pek çok basitleştirilmiş ve hızlandırılmış usullerle maliyet tasarrufu sağlıyoruz. Bu statü, başta AB üyesi ülkeler ve ABD
olmak üzere dünyada 56 ülkede kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Tek Durak Projesi hakkında da bilgi veren Bakan Tüfenkci, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Pilot uygulama olarak Kapıkule’de başladık. Gürcistan ve İran’la başlattığımız e-TIR Pilot Projesi dış ticaretimiz açısından önemli bir adımdır. Bu ülkelerle başlattığımız e-TIR uygulamaları Dünyaya da örnek olacak. 64. Hükümet Eylem Planımızda yer aldığı üzere e-TIR Projeleri ile eşyanın ülkeler arası düzenli, güvenli ve hızlı aktarımını mümkün kılmayı amaçlıyoruz. TIR işlemlerinin hızlanması, uluslararası ticaretin artmasını da sağlayacaktır. Türkiye Sanayi Strateji hedeflerimizden biri olan Orta ve Yüksek Teknolojili Ürünlerde Afro-Avrasya’nın Tasarım ve Üretim Üssü Olma yolunda sizi güçlendirmek için elimizi taşın altına koyuyoruz. 2015-2018 Sanayi Stratejisi Eylem Planı doğrultusunda, gümrük işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ve işlemlerin sadeleştirilmesi yoluyla bürokratik yükün azaltılmasını sağlamak üzere çalışıyoruz. Sizin işlerinizi kolaylaştıracak her alanda tam otomasyona geçiyoruz. Yine Sanayi Eylem Planında yer alan; ‘Türkiye Lojistik Master Planı hazırlanacaktır’ maddesi çerçevesinde: İşletmelerimizin rekabet güçlerini artırmak, pazarlama imkânlarını kolaylaştırmak, kombine taşımacılığı daha etkin hale getirmek amacıyla lojistik merkezler kuruyoruz. Denizli-Kaklık, Samsun-Gelemen, İzmit-Köseköy, Uşak, İstanbul Halkalı, Eskişehir-Hasanbey ve Balıkesir-Gökköy’de 7 lojistik merkezi işletmeye aldık. 13 lojistik merkezimizin etüt proje ve yapım çalışmalarına devam ediyoruz. AK Parti Hükümetleri olarak 2002-2015 döneminde ulaştırma ve lojistik altyapılarımıza toplam 243 milyar liralık yatırım gerçekleştirdik.”

“AÇMAZSAK O İNSANLARI ÖLÜME TERK ETMİŞ OLACAĞIZ”
2.5 milyon Suriyeli vatandaşın Türkiye’de bulunduğunu ve en son yaşanan olaylardan sonra da yeni bir göç dalgasının geldiğine dikkat çeken Tüfenkci, “Bizler bundan önce nasıl kapılarımızı açtıysak şimdi de kapılarımızı açacağız. Açmak zorundayız. Çünkü açmazsak o insanları ölüme terk etmiş olacağız. Bizim için insan hayatı her şeyden daha önemlidir. Bizler kapılarımızı kardeşlerimize sonuna kadar açarken, Avrupa bir o kadar kapılarını kapatıyor. Batı, her olayda olduğu gibi Suriye’ye de sadece maddi değerler çerçevesinde bakıyor. Biz ise sadece ve sadece “kardeşlik hukuku” açısından bakıyoruz. Biz kardeşlerimize “ensar” olmaya çalışıyoruz. Türkiye’yi güçlü kılan hakikat budur. Biz dün de ihtiyaç sahipleriyle ekmeğimizi paylaştık, bugün de paylaşıyoruz, yarın da paylaşacağız. Başbakanımızla birlikte her hafta Doğu ve Güneydoğu’daki bir ile gidip oradaki vatandaşlarımızla görüşüyoruz. Bölgede zarar gören vatandaşlarımızın gönüllerinin, ruhlarının bir an evvel ihya edilmesi gerekmektedir. Sonrasında da hızlı bir şekilde inşa sürecine başlayacağız. Allah’ın izniyle en kısa sürede Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kalıcı huzuru birlikte tesis edeceğiz” dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise, Ar-Ge Reform Paketi’yle ilgili TBMM Genel Kurulu’nda yapılacak görüşmelere bu akşam başlanılacağını belirterek, “Ar-Ge Reform Paketi’nde olduğu gibi, kapsamlı bir Üretim Reform Paketi için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dün açıklanan verilere göre, Aralık ayında sanayi üretimimiz, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,5 oranında artış gösterdi. Böylece son çeyrekteki sanayi üretim artışı, arındırılmış rakamlara göre yüzde 4,2, arındırılmamış rakamlara göre ise yüzde 7,6 oldu.
Sanayi üretimi büyümenin lokomotifi olduğu için, bu rakamlar, 2015’in tamamında yüzde 4’lük büyüme oranını yakalayabileceğimizi gösteriyor.
Nitekim IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar da Türkiye’yle ilgili büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etti. Yaşanan birçok zorluğa rağmen, Türkiye’nin 2015 yılında 145 milyar dolar ihracat yapmış olması ve yüzde 4 civarında bir büyüme yakalaması, gerçekten de çok ciddi bir başarıdır.
Ben bu konsey aracılığıyla, bu başarıda aslan payına sahip olan tüm sanayicilerimizi tebrik etmek istiyorum. Türkiye’nin büyümesinde, ihracat performansımız ve dolayısıyla sanayi üretimi, çok belirleyici bir rol oynuyor. Bu nedenle, ihracatımızı artırmak için yoğun bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin sanayi ihracatında, düşük teknoloji ürünlerden orta teknoloji seviyesine sahip ürünlere doğru bir geçiş yaşandığına dikkat çeken Bakan Işık, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Bu çok sevindiricidir, ancak şu anda yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımızdaki payı yüzde 3 civarındadır. Bizim bu oranı, Hükümet Programımızda da yer aldığı üzere, en az yüzde 15 seviyesine çıkarmamız gerekmektedir. Mesela Japonya’da bu oran yüzde 15 civarındadır. Yüksek teknolojili sektörlerde yaklaşık 70 milyar dolar ihracatı olan Japonya’nın bu sektördeki kilogram başına ihracat rakamı 176 dolardır.
Bu rakam, teknoloji seviyesini artırmanın ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Bizim ithalatımızın ihracatımızdan fazla olması, sadece ithal ettiğimiz ürünlerin miktarından değil, niteliğinden de kaynaklanıyor.
GBS aracılığıyla, imalat sanayinin alt sektörlerini bu mantıkla analiz ettiğimizde şu sonucu gördük: Tüm iyileşmelere, tüm gelişmelere rağmen, kilogram başına ihracat değerimiz, kilogram başına ithalat değerini çok az sektörde geçebiliyor. Mesela ihraç ettiğimiz makinelerin ortalama kilogram değeri 6,9 dolar iken, ithal ettiğimiz makinelerin ortalama kilogram değeri 12,9 dolardır.
Bir başka deyişle, makine sektöründe dış ticaret açığı vermemek için, miktar olarak ithal ettiğimizin yaklaşık iki katı kadar makine ihracatı yapmak durumundayız. İşte bu nedenle, Bakanlık olarak, üretimde katma değeri ve rekabet gücümüzü artıracak olan Ar-Ge, inovasyon, tasarım, markalaşma gibi alanlara yoğunlaşmış durumdayız. Halihazırdaki güçlü sektörlerimizi daha nitelikli hale getirmenin, biyoteknoloji, yazılım, nanoteknoloji gibi sektörlerde ise ciddi bir ivme yakalamanın derdiyle hareket ediyoruz.”
Ar-Ge Reform Paketi hakkında bilgi veren Işık, şunları söyledi:
“Bu reform paketiyle birlikte, Ar-Ge ve yenilik ekosistemini oluşturan zincirin her bir halkasını geliştirmiş, güçlendirmiş olacağız. Bu paketle, büyük firmalarımızdan KOBİ’lere, girişimcilerden çalışanlara, akademisyenlerden öğrencilerimize kadar hemen herkesi ilgilendiren adımlar atıyoruz. Ar-ge merkezlerimizin, teknoloji geliştirme bölgelerimizin etkinliğini artırıyor, tasarım merkezlerini de destek kapsamına alıyoruz. Bugüne kadar, Ar-Ge harcamalarını artırma konusunda gerçekten de çok büyük bir başarı gösterdik. Ar-Ge yoğunluğumuzu yüzde 1 seviyesinin üzerine taşıdık, inşallah yüzde 3’e doğru da çıkaracağız. Bundan sonraki dönem ise, artık meyveleri daha fazla toplayacağımız, Ar-Ge’yi daha fazla ticarileştireceğimiz bir dönem olmalıdır ve olacaktır.”
2015-2018 dönemi için hazırlanan ve 70 eylemden oluşan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi’ni uygulamaya aldıklarını kaydeden Işık, “Bu tür belgelerin uygulama süreçleri, en az hazırlık süreçleri kadar önemlidir. Sanayicilerimizle bu belgenin hazırlık aşamasında nasıl birlikte hareket ettiysek, belgenin uygulama, izleme ve değerlendirme süreçlerini de birlikte yürütmek istiyoruz.
Bakınız, geçtiğimiz yıl içinde, Biyoteknoloji, Girişimcilik, Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Stratejilerinin de aralarında bulunduğu 13 farklı strateji belgesini ve eylem planını uygulamaya aldık. Nanoteknoloji, Otomotiv, Yazılım ve Makine Stratejilerini de önümüzdeki dönemde uygulamaya başlayacağız. TOBB ve TESK ile işbirliği içinde yürüttüğümüz ve Yerli Malı Belgesi uygulamasını da çok önemsiyoruz. 2015 yılında toplam 4 bin 845 adet “Yerli Malı Belgesi” verildi. Bu belgeyi alan orta-yüksek ve yüksek teknolojili sektörlerdeki firmalara, kamu ihalelerinde yüzde 15’e kadar fiyat avantajı uygulaması zorunlu hale geldi. Bir diğer önemli uygulamamız ise Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi’dir. Kamu desteği ile Ar-Ge faaliyeti yürüten, çalışmalarını teknolojik bir ürüne dönüştüren ve üretime başlayan işletmelerimize, kamu ihalelerine katılmalarını sağlamak amacıyla, iş bitirme belgesi yerine geçen Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi vermeye başladık.
Bugüne kadar verdiğimiz 70 belge ile girişimcilerimiz, yaklaşık 1 milyar TL’lik kamu ihalesi kazandılar. Geçtiğimiz yıl, gerçekleştirdiğimiz bir diğer önemli çalışma da “lonca.gov.tr” adresinde yayın yapan web portalımızın hizmete girmiş olmasıdır. Bugüne kadar 200 binden fazla kişi tarafından ziyaret edilen ve İngilizce olarak da hizmet veren Lonca ile ‘kim, neyi, nerede üretiyor’ bilgisine ulaşılabiliyor. Aynı şekilde, ülkemizdeki akredite test ve muayene hizmeti veren laboratuvarlara ulaşılmasını sağlayacak Laboratuvar Portalı’nın da “laboratuvar.sanayi.gov.tr” adresinde yayınına başladık. Sanayicilerimizin, ‘nerede, hangi laboratuvarda, hangi testlerin yapılabildiği’ bilgisine ulaşmaları neticesinde, yurtdışında yaptırılan her türlü testin artık ülkemizde yapılmasını sağlamayı hedefliyoruz.”
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER