Kültür Sanat

Doğayla baş başa kitap okumanın adresi: Baksı Müzesi

Bayburt'ta kent merkezinin dışında mimari tasarımı konumlandığı doğa ve coğrafyanın bir parçası olarak yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Baksı Müzesi, kütüphanesiyle de kitapseverlere doğayla baş başa okuma imkanı sunuyor.

Doğayla baş başa kitap okumanın adresi: Baksı Müzesi
03-04-2018 17:02

BAYBURT - Abdulkadir Nişancı

Her yıl binlerce doğa ve sanat aşığı ziyaretçisini Bayburt'un Bayraktar köyünde Çoruh Vadisi'ne bakan bir tepenin üzerinde ağırlayan Baksı Müzesi, kendisini seyirlik bir müze olarak sınırlamayan, bulunduğu bölgenin insanına imkanlar sağlayan, eğitim veren ve bulunduğu topraklarda yaşamayı bir sevinç haline getirmeyi hedefliyor.

Çağdaş sanat ve geleneksel el sanatlarına aynı çatı altında yan yana, iç içe yer veren Baksı Müzesi, bir yandan geleneksel kültürü koruyarak gelecek kuşaklara aktarmak için araştırmalar yaparken, diğer yandan da kadın istihdamı projeleri, özel yetenekli çocukların tespit ve desteklenmesi gibi çalışmaları yürütüyor.

Sergi salonları, eğitim atölyeleri, depo müze, konferans salonu, konukevi ve eskiler mescidi gibi alanların yer aldığı Baksı Müzesi, kütüphanesiyle de diğer müzelerden farklı bir alan oluşturuyor.

Baksı Müzesi kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, "Günümüz teknolojik imkanları kitapla insan arasında bilgiyi aktarıcı olarak bir rol üstlenmiş olsa da kitap galiba eğitimimiz için hala en öncelikli role sahiptir. Eğitimi temel olarak kitap üzerinden yürüttüğümüz gibi kişisel derinleşmemizin ve özel olarak yoğunlaşabilmemizin temel kaynağı kitaptır." dedi.

Koçan, insanın okudukça kültürel olarak zenginleştiğini ve bu zenginliğin yaşam kalitesine yansıdığına dikkat çekerek, bu nedenle kitabı sadece merkezde toplamanın kitap-insan ilişkisine ileri katkı sayılamayacağını ifade etti.

Koçan, "Elbette araştırmacılar için özel donatılmış büyük kütüphanelerin en yaygın olmasını iddia etmek gerçekçi olmayabilir ama genel anlamda kitabın yaygınlaşmasını bir kültür alanının genişlemesi olarak düşünebiliriz. Bu nedenle insanla kitap ilişkisini en yaygın anlamda tasarlamak ve insanın gittiği yere kitabı götürebilmek Baksı Müzesi'nin önceliklerinden birisidir" ifadelerini kullandı.

Baksı Müzesi'nin bulunduğu konum itibarıyla merkezin dışında ve doğanın ortasında bir tepenin üstündeki bir müze olduğuna vurgu yapan Koçan, şunları kaydetti:

"O tepeye gelen insanların ve hatta araştırmacıların yararlanabilecekleri bir kaynak olarak 10 bin kitaplık bir kültür sanat kütüphanesini insanların hizmetine açarak, insan ve kitap arasındaki ilişkiyi doğanın en uzak noktalarından birine taşımayı bu anlayıştan yola çıkarak gerçekleştirdik. Kültür sanat alanı için zengin sayılabilecek bir birikimle, özellikle sanat eğitimi alanların, sanatçıların ve kültün insanlarının yanı sıra çocukların da yararlanabileceği Baksı Kütüphanesi, gelecekte yeni bölümler ilave edilerek insanları doğanın sessizliğinde kitapla iç içe tutmaya devam edecek."

"Farklı bir huzuru var"

Bayburt Üniversitesi öğrencisi Merve Ay, "Burada kitapların kokusu ve renkleriyle bütünleşebiliyorsunuz. Kalabalıktan uzak, şehrin gürültüsünden uzak ve doğa ile iç içe olduğu için farklı bir huzuru var. Özellikle teknolojiden uzak, kitaplarla konuşmak gibi bir lükse sahip oluyorsunuz burada" dedi.

Beyzanur Savaş da Baksı Müzesi Kütüphanesi'nin özellikle ingilizce kaynaklar açısından kendileri için önemli bir alan olduğunu anlattı.

Kente Ankara'dan öğrenciliği dolayısıyla gelen Yasin Işık ise gerek Baksı Müzesi'nin gerekse de kütüphanesinin her anlamda doğanın içinde doyurucu bir alan olduğunu kaydetti.

Bayburtlu olan Onur Emre Oltulu ise kitabı çok sevdiği için kentteki bütün kütüphanelere gittiğini ifade ederek, Baksı Müzesi Kütüphanesi'nin kitap ve doğaseverlerin keşfetmesini arzu ettiği bir yer olduğunu dile getirdi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER