İzmir
İzmir Büyükşehir Belediyesince 2012'de Sasalı Bölgesi'nde 4 bin 125 metrekare alan üzerinde kurulan doğal yaşam parkı, 134 türden 3 bin civarındaki hayvana ev sahipliği yapıyor.
Mevsimine göre beslenen hayvanların menülerini veteriner hekim, ziraat mühendisi, biyolog ve teknikerlerden oluşan ekip hazırlıyor. Bakıcılar, birçoğu ürkütücü görünen hayvanların bakımıyla adeta evlatlarına bakar gibi yakından ilgileniyor.
Özveriyle görevlerini yapan hayvan dostlarının yılan, aslan, kaplan, fil gibi ürkütücü hayvanlarla iletişimleri şaşırtırken, lemur, papağan, midilli gibi sevimli sakinlerle bağları ise tebessüm ettiriyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında yaklaşık 3 ay kapalı kalan parkta, hayvanları yalnız bırakmayan bakıcılar, bu dönemde de günlük işlerini aksatmadan devam ettirdi.
Hayvanların beslenme, bakım, sağlık gibi tüm işlerini titizlikle yürüten çalışanlar, yeniden ziyarete açılan alanda konukları bekliyor.
Yavru aslan "Efe"nin yeri ayrı
Bakıcılardan Mustafa Kara, 2008'dan bu yana aslan, kaplan ve pumalarla ilgilendiğini söyledi.
"Efe" adı verilen yavru aslanın kendisi için özel bir yeri olduğunu belirten Kara, "Efe, geçen yıl 29 Haziran'da elimde doğdu. Annesi 'Salma' babası ise 'Tao'. Aramızda özel bir bağ oluştu. Aramız çok iyi ama bir süre sonra özünden kopmaması için ondan biraz uzaklaşmam gerekiyor. Şimdiki gibi ona dokunmaya devam edersem hayvan doğal özelliklerini kaybedebilir." dedi.
Fil bakıcısı Hüseyin Dilber ise "Vinner", "Begüm Can", "Deniz" ve "İzmir" adı verilen hayvanların bakımını kendisinin yaptığını aktararak, "9 yıldır bunlarla ilgilenip besliyorum. Küçük Deniz ise elimizde doğdu. Bundan dolayı onun yeri ayrı. Şu anda 5 yaşında. Doğduğunda 105 kiloydu ama şimdi bin 800 kilogram ağırlığında bir arkadaşım var." ifadelerini kullandı.
Tropik merkezde yılan gibi sürüngenlerin bakımını üstlenen veteriner teknikeri İlker Ömer Ertop da 13 yıldır bu merkezde çalıştığını anlattı.
Mısır yılanını eline alıp ilgilenen Ertop, "9 yıldır sürüngenlerden sorumluyum. Mısır yılanı da yaklaşık 12 yıldır burada ve 15 yaşında. İyi baktığımız için 2 metrenin üzerine çıktı. Sakin, uysal hayvan, onu çok iyi tanıyorum ve ona göre davranıyorum." diye konuştu.
Parkın Madagaskarlı sakinleri lemurların bakıcısı Erol Bektaş da 9 yıldır söz konusu grupla ilgilendiğini ve bu görevi gönüllü seçtiğini ifade etti.
Hayvanlarla aralarında özel bir bağ oluştuğunu aktaran Bektaş, şunları kaydetti:
"15 yetişkin ve bu yıl doğan 3 yavruya bakıyorum. Sabah hepsini tek tek kontrol ediyorum, halsizlik gibi sıkıntı yoksa uzmanların hazırladığı menüyü veriyorum. Gün içinde sürekli onlarla iç içeyiz, öğleden sonra yine besliyoruz. Onları evladım gibi çok seviyorum, onlar da beni tanıyorlar. Sesimi duyar duymaz yanıma geliyorlar."
"Arada duygusal bir ilişki söz konusu"
Park Müdürü Şahin Afşin, Kovid-19 nedeniyle uzun süre sonra ziyarete açtıkları alanın kurallar çerçevesinde gezilebildiğini belirtti.
Doğal Yaşam Parkı'ndaki hayvanlar ile bakıcıları arasındaki ilişkiye dikkat çeken Afşin, şöyle konuştu:
"Uzun süredir kapalı olmamıza rağmen, ekip arkadaşlarımız hep buradaydı. Hayvanların bakımıyla yakından ilgilendiler. Burada 134 türümüz var, bunların bakıcılarıyla ilişkileri çok farklı. Beslenme zamanlarında onlarla birebir ilgileniyorlar. Hayvanlar da bakıcılarının seslerine, görüntülerine duyarlılar. Onları tanıyorlar. Arada duygusal bir ilişki söz konusu."
Yaban hayvanlarına en iyi şekilde bakmaya çalıştıklarını ve geçen yıl bir milyonun üzerinde ziyaretçi ağırladıklarını anlatan Afşin, herkesi doğal yaşam parkına beklediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com