Sağlık

Doç. Dr. Serdar Gül: Kimse 'ben gencim, sağlıklıyım, sporcuyum' diye güvenmesin

Kovid-19 yenen Doç. Dr. Serdar Gül, "Kimse 'ben gencim, sağlıklıyım, sporcuyum' diye güvenmesin. Kimde nasıl gideceği belli değil. Bir de bunun vebali var." dedi.

Doç. Dr. Serdar Gül: Kimse 'ben gencim, sağlıklıyım, sporcuyum' diye güvenmesin
02-11-2020 16:19

KIRIKKALE (AA) - Yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen Kırıkkale Üniversitesi (KKÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı ÖÄŸretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Gül, "Kimse 'ben gencim, saÄŸlıklıyım, sporcuyum' diye güvenmesin. Kimde nasıl gideceÄŸi belli deÄŸil. Bir de bunun vebali var." ifadelerini kullandı.

KKÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde görev yapan Gül, AA muhabirine, mart ayından beri yoÄŸun bir tempoyla çalıştıklarını ve alınan tedbirlere baÄŸlı olarak mayıs ayının sonu ile haziran ve temmuz ayının baÅŸlarında biraz rahatladıklarını söyledi.

Daha sonra tatil ve bayramların gelmesiyle insanların hastalıktan daha az korkmaya baÅŸladığını aktaran Gül, aÄŸustos ve eylül ayında vaka sayılarının yeniden artmaya baÅŸladığını dile getirdi.

Tüm saÄŸlık çalışanlarında olduÄŸu gibi kendilerinde de yorgunluk ve yıpranma ortaya çıktığını aktaran Gül, "Çünkü mart ayından beri neredeyse hiç tatil yapmadan gece gündüz çalışıyoruz. 24 saat mesaimiz devam ediyor. Ara verme ve tatil yapma ÅŸansımız yok. Ruhsal olarak da yoruluyoruz. Çok genç yaÅŸta, hamile veya yeni doÄŸum yapmış hastalarımızdan kaybettiklerimiz oluyor. Bunları gördükçe moralimiz daha çok bozuluyor. Elimizden geldiÄŸi kadar dayanmaya çalışıyoruz." diye konuÅŸtu.

"Herkesin dikkat etmesi gerekiyor"

Gül, kendisinin de geçen ay Kovid-19'a yakalandığını belirterek, çok fazla hastayla karşılaÅŸtıkları için eninde sonunda hastalığa yakalanabileceklerini beklediklerini ifade etti.

Bu nedenle mart ayından beri özellikle yaÅŸlı anne ve babaları ile akrabalarıyla görüÅŸmediklerine dikkati çeken Gül, ÅŸunları kaydetti:

"Yanlarına gidemiyorduk çünkü bu hastalığı geçireceÄŸimiz belli gibi bir ÅŸeydi. Nitekim de ailece geçirdik. Bundan dolayı mart ayından beri hem fiziksel hem de ruhsal olarak yıpratıcı dönem oldu. Bende de akciÄŸer tutulumu oldu ama orta düzeyde oldu. Çok ÅŸükür hastaneye yatacak kadar ağır bir tutulum olmadı. Yalnız bu kadar hafif geçirmeme raÄŸmen daha önce geçirdiÄŸim hiçbir ÅŸeye benzemiyordu. Bu, diÄŸerleriyle kıyaslanmayacak derecede bambaÅŸka. Özellikle 3-4 gün ÅŸiddetli aÄŸrılarınız oluyor, halsizlik, yerinizden kalkamıyorsunuz ve hiçbir ÅŸeyden keyif alamıyorsunuz. Hastalığın ilk 15 gününde yaklaşık 10 kilogram zayıfladım. Bu yüzden halkın dikkat etmesi gerekiyor. 'Ne olacak ben geçireyim, kurtulayım' gibi bir düÅŸüncenin doÄŸru olmadığını gördüm. Genç de yaÅŸlı da olsa çok ağır seyredebiliyor. Herkesin dikkat etmesi gerekiyor."

Ä°yi durumda olan 25-30 yaÅŸlarında bir hastanın hızla kötüleÅŸip, yoÄŸun bakımlık olabildiÄŸine ve kaybettiklerine dikkati çeken Gül, ÅŸunları anlattı:

"Bundan dolayı hangi hasta iyi, hangisi kötü seyredecek bilemiyoruz. Özellikle bağışıklık sisteminde bozukluk veya altta yatan ciddi hastalıklar varsa bunlar daha da ağır seyredebiliyor. Hastalığın kötü yanı, bulaşıcı olduÄŸu için hastalar yattığında yanında bazen refakatçi de kalmak istemiyor. Hastalar diÄŸer hastalıklarda olduÄŸu gibi odadan çıkıp dolaÅŸamıyor. Bu ÅŸekilde normal bir insan bile zorlanırken bir de nefes alamadığınızı düÅŸünün. Hepsi üst üste gelince hastalar için de zor bir durum oluyor. ÇoÄŸu hasta da kendi veya yakın bir akrabasının başına gelmeden hastalığa inanmıyor. 'Nasılsa hafif bir ÅŸeydir, geçer' diye düÅŸünüyorlar ama geç de olsa baÅŸlarına gelince öyle olmadığı anlaşılıyor."

Gül, yaz aylarında her düÄŸünden sonra onlarca, yüzlerce vaka ortaya çıktığını belirterek, bunun da kendilerini çok üzdüÄŸünü söyledi.

Doç. Dr. Serdar Gül, ÅŸunları kaydetti:

"Kimse 'ben gencim, saÄŸlıklıyım, sporcuyum' diye güvenmesin. Kimde nasıl gideceÄŸi belli deÄŸil. Bir de bunun vebali var. Sen genç olabilirsin, hastalığı hafif geçirebilirsin ama farkında olmadan baÅŸkalarına bulaÅŸtırdığın zaman insanlar ölebilir. Bunun vicdan azabı da olur. Onun için muhakkak hastalıktan korunmak lazım. Sürü bağışıklığı, herkes hasta olsun da kurtulsun diye bir seçenek yok. Bu çok tehlikeli olur."

Muhabir: Muhammet Fatih Gökmen
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER