Tercih döneminde özellikle aileleri uyaran İstanbul Rumeli Üniversitesi Meslek Yüksekokulu (MYO) Müdürü Doç. Dr. Oğuz Özyaral “Tercih döneminde iki noktadan hareket etmek gerektiğini düşünüyorum bunların bir tanesi aile diğeri de evlatlarımız” dedi. Doç. Dr. Özyaral, “Gençler artık hayatlarının kararını veriyor. Meslek seçmek bir kariyer, hayata bir dirsek ve yeni bir yaşam şekli çünkü buraya kadar ne yaptık ilk ve orta öğretim, lise dedik ama artık gelecek adına konuşuyoruz. Hem ekonomik değer kazanacaksın hem katma değerinle beraber sistemde yerini alacaksın. Dünya küçüldü küreselleşen dünyada gençler hangi mesleği seçeceğini çok iyi bilmeli” dedi.
“Tercihi aile değil çocukları yapsın”
Bazı değerler bazı meslekleri yok ederken bazı değerlerinde o mesleklerin içinde yeni ana meslekler çıkardığını söyleyen Doç. Dr. Özyaral, “Bugün Yeni Medya’yı konuşuyoruz, öğrenciler sosyal medya üzerinden çok hızlı iletişim sağlıyor. Tercih döneminde aileler tercih yapmaya kalkıyor hayır aile değil evlatları karar verecek. Her meslekte star olunur. Herkes kendi mesleğinde yürümeli. Starlığını orada yapmalı. Teknik adam olmak MYO’lar için çok önemli çünkü Türkiye’nin en büyük ihtiyacı bu. Herkes mühendis, doktor, eczacı, kimyager olmamalı. Bu yanlış bir bakış açısı” diye konuştu.
“Bugün Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan şey eğitim”
“Teknik işler beceriye dayalıdır. İki yıllık bir eğitim bu donanımı size kazandırıyor” diyen Doç. Dr. Özyaral sözlerine şöyle devam etti: Eğer ben tekrar okumak istiyorum derse öğrenci dikey geçiş yapabilir. Onun üstüne yüksek lisans, doktora yapabilirler, önlerinde bir sınır yok. Önemli olan kalbinizin ve aklınızın ne söylediğidir. Başkalarının ne söylediği çok önemli değil ne yapmak istediğiniz çok önemli. Görüyoruz hekim arkadaşlarımız var sanatçı oldular. Yani meslek başka bir şey duygular bambaşka bir şey. Dolayısıyla çok yönlü olmaya çalışalım kısır kalmayalım. Üniversiteye geldikten sonra da öğrencilerimiz okumaya devam etsin. Herkes üç dört büyük şehirde iş bulmak istiyor küreselleşen dünyada böyle bir şey yok. Amaç döndüğümde memleketime nasıl hizmet edebilirim olmalı. Bugün Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan konu eğitim. Hangi üniversiteden eğitim almak istiyorlarsa gençler lütfen gidip kapısını çalıp laboratuvarlarını, atölyelerini görsünler. Orada hangi öğretim üyeleri var ve kaç yazı yazmış araştırsınlar. Bunlar olmadan eğitim olmaz. Okulun temelini içindeki akademisyenler oluşturur. Kapalı kapılar ardında üniversite olmaz, üniversite kapılarını sonuna kadar açmak zorundadır.”
“Biz üniversitede bilgili, donanımlı ve becerikli gençler yetiştireceğiz”
Vakıf başkanının sözünden örnek veren Doç. Dr. Özyaral, “Vakıf Başkanımız rahmetli Mehmet Balcı’nın bir sözü var ‘Ülkemize aydın gençler yetiştirmeliyiz ki onlar bizim ülkemizi çok güzel yönetsinler’ dedi, bu çok önemli bir sözdür. Dolayısıyla biz çok iyi gençler yetiştirmeliyiz, donanımlı, bilgili, becerikli, başını dik tutan kendi kararlarını verebilen çocuklarımız olmalı ki biz kendimizi onlara emanet edelim. Bizim felsefemiz bu, burada en iyi eğitimi verelim istiyoruz. Lisans bölümümüzü yazan çocuklarımız yüzde 100 burslu okuyacak. Biz Anadolu’dan aldığımız bütün kültürümüzü hamur ettik, geldik İstanbul’un son kapısına Silivri’ye şöyle bir Avrupa’ya bir bakalım diyoruz, bundan sonra Avrupa bizden korksun” dedi.
dikGAZETE.com