Gündem

'Diyarbakır'daki annelerin direnişi terör ve çatışma isteyenlere karşı en onurlu duruştur'

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "Diyarbakır'da çocukları dağa kaçırılan annelerin feryadı ve direnişi, terör ve çatışma isteyenlere karşı en onurlu duruştur." dedi.

'Diyarbakır'daki annelerin direnişi terör ve çatışma isteyenlere karşı en onurlu duruştur'
09-09-2019 23:48

Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay "Diyarbakır'da çocukları dağa kaçırılan annelerin feryadı ve direnişi, terör ve çatışma isteyenlere karşı en onurlu duruştur." dedi.

Oktay, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen, Kerbela Şehitlerini Anma Programı ve Muharrem ayı iftarına katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda iftarı düzenleyen ve katılanlara teşekkür eden Oktay, Muharrem oruçlarının ve bu ayda yapılan ibadetlerin kabul olmasını niyaz etti ve katılımcılara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ve Muharrem ayı tebriğini iletti.

Hazreti Muhammed'in, Muharrem ayının ilahi feyz ve bereketine ilişkin, "Ramazan'dan sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem'de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır." sözlerini hatırlatan Oktay, şöyle konuştu:

"Bu ayda oruç tutmak, Hazreti Eyüp'ün sabrına, Hazreti Yunus'un sevincine ortak olmak, Hazreti Musa'yı, Hazreti İsa'yı ve Nuh Aleyhisselamı yad etmektir. Ve elbette Muharrem ayında tutulan oruçlar, Ehlibeytin şanlı mücadelesine, kutlu davasına ve Hz. Hüseyin efendimizin hatırasına gönüllerimizi yaklaştıran bir vesiledir.

Peygamber Efendimizin 'dünyadaki reyhanlarım' diyerek öpüp kokladığı torunu Hazreti Hüseyin'in Ehlibeytten 72 kişi ile beraber şehit edildiği Kerbela hadisesi de bu ayda gerçekleşmiştir."

"Müslümanlar terör fitnesi yüzünden ciddi yaralar almakta"

"Kerbela'nın bıraktığı miras ve dersle, ne kutsallarımızı, kıblemizi, rehberimizi ne de ehlibeytimizi ayrışmanın çıkış noktası yapmamalıyız" değerlendirmesinde bulunan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ancak ne yazık ki, bugün İslam dünyasını ayrışmalar, kan ve gözyaşı sarmış durumdadır. Müslümanlar mezhepçilik, ırkçılık ve terör fitnesi yüzünden ciddi yaralar almaktadır. DEAŞ, FETÖ, El Kaide, Boko Haram, PKK ve Eş Şebab gibi taşeron örgütler Müslümanların yaşadıkları coğrafyalarda fitneyi körüklemektedir." 

"Barışın umudu Diyarbakırlı annelerdir"

Türkiye'nin böylesine olumsuz bir manzarada bölgede belirsizliklere karşı istikrarın ve çatışmalara karşı barışın umudu olduğunu vurgulayan Oktay, şunları kaydetti:

"Barışın bir diğer umudu da evlat acısıyla feryat eden Diyarbakırlı annelerdir. Diyarbakır'da çocukları dağa kaçırılan annelerin feryadı ve direnişi, terör ve çatışma isteyenlere karşı en onurlu duruştur.

Hamuru kardeşlikle yoğrulmuş bu topraklara, etnik köken ve mezhep fitneleri ekmeye çalışanların tüm çabalarını kendi içimizde birlik ve beraberliğimizi perçinleyerek boşa çıkarmak bizlerin elindedir.

Bunun için devlet olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada 82 milyon vatandaşımızın yanında olmaya devam edeceğiz."

"Kardeşi kardeşe düşman yapan fitnedir"

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da "Bizim ortak düşmanımız cehalettir, nefret dilidir, şiddettir, farklılıkları kavga sebebi sayan cahilliktir.

Kardeşi kardeşe düşman yapan fitnedir. Biz bütün sorunlarımızı çözebilecek, tarihi birikime, irfana, aklıselime, imana ve inanca da sahibiz." dedi.

Muharrem ayının 10'unda yüreklerin yandığı, kalplerin sızladığı Kerbela'nın hatırlandığını ifade eden Erbaş, şunları kaydetti:

"Hicri 10 Muharrem 61 yılında cereyan eden ve müminleri yasa boğan o tarifi imkansız acıyı hatırlıyoruz.

Peygamberimizin güzide torunu, cennet gençlerinin efendisi Hazreti Hüseyin ve 70'den fazla yaranının siyasi ihtiraslar uğruna hunharca şehit edildiği o korkunç dramı hatırlıyoruz.

Bu elim hadise ve bu büyük acı ırkı, rengi, coğrafyası ne olursa olsun, Allah'a ve O'nun kutlu elçisine iman eden bütün müminlerin kalbinde derin yaralar açmış, Muharrem ayını bir mateme ve hüzün mevsimine dönüştürmüştür."

Kerbela'nın acısını kalbinin derinliklerinde yaşayan Müslümanlara düşen en hayati ve tarihi görevin, Kerbela'yı doğru okumak, doğru anlamak ve doğru dersler çıkarmak olduğunu vurgulayan Ali Erbaş, tarihten ibret alınmadığı takdirde yeni acıların, yeni dramların yaşanması kaçınılmaz olacağını söyledi.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen iftara, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş ile Alevi, Bektaşi ve Caferi kanaat önderleri katıldı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER