1921 yılında insülini bularak diyabet hastası milyonlarca hastanın tedavisini mümkün kılan Fredrick Bantig'in doğum yıl dönümü anısına her yıl 14 Kasım'da düzenlenen Dünya Diyabet Günü’nde farkındalık oluşturmak için çeşitli etkinlikler yapılıyor. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Endokrinoloji ve Metabolizma Diyabet Uzmanı Uzman Doktor Mustafa Gürkan Taşkale, diyabetin dünyada çok yaygın görülen bir hastalık olduğunu söyledi. Türkiye’de diyabet hastalığı yaygınlığından söz eden Taşkale, “Türkiye’de yüzde 7-8 diyabet hastası ve bir o kadar da diyabet hastalığının farkında olmayan gizli diyabet hastaları var. Toplamda ise 80 milyon nüfusun 12 milyonunda diyabet olduğunu gösteriyor” dedi.
DİYABET NEDİR?
Diyabet hastalığını basit anlamıyla kan şekerinin yükselmesi ve vücudun şekeri kullanamaması olarak tanımlayan Uzm. Dr. Mustafa Gürkan Taşkale, hastalığın belirtileri hakkında bilgi verdi:“Zayıflama, aşırı su içme, aşırı idrara gitme diyabetin genel belirtilerdir. Hastalar şekeri kullanamadıkları için kendilerini halsiz, bitkin hissediyorlar. Aşırı kan şekerinin böbreklerde tutulamaması sebebiyle aşırı idrara çıkma, fazla su içme görülüyor. Şeker kaybında da vücudun kendinde sürekli şeker üretme ihtiyacı hissetmesi sonucu aşırı zayıflama görülüyor. Hastalar tedavilerini zamanında olmaz ve programlarını iyi uygulamazsa bu sorunlar ortaya çıkar”.
EN BÜYÜK SORUN: HASTALIĞIN KABULÜ
Bilinçlendirme çalışmalarının diyabet korkusunun dağılmasına katkısına değinen Taşkale, “Hastalarımızın çoğu bu konuda daha itidalli davranıyor ama hala diyabetini kabul etmek istemeyen ve bu yüzden hastaneye geç gelen hastaları görüyoruz.Hastalar şikâyetlerini televizyon ya da başka yerde duyduğunda şeker hastası olduğunu anlıyor; fakat kendine konduramıyor. Hastalığı kabul etmek istemedikleri için de doktora geç geliyorlar. Bu durumda göz problemleri, böbrek problemleri, kalp hastalığı, kolesterol yüksekliği gibi problemlerle daha fazla uğraşmak zorunda kalıyorlar” diye konuştu.
DİYABET TEDAVİ EDİLMEDİĞİNDE…
Diyabeti olan ve tedavi olmayan ya da tedaviyi geciktiren hastalarda kalp, böbrek ve göz rahatsızlıklarının da gelişebileceğini belirten Uzm. Dr. Taşkale,“Kan şekerinin bir toksik etkisi yok, çünkü o bir besin maddesi… Aşırılığın zaman içinde yol açtığı zehirleyici etkisi oluyor. Tedavisine uymayan hastalarda çoğunlukla olmak üzere diyabete bağlı olarak en yaygın kalp damar hastalıkları, kolesterol rahatsızlıkları, görme problemleri, böbrek yetersizliği, kiloya bağlı eklem rahatsızlıkları gibi hastalıklar görülmeye başlıyor. Tedavisini zamanında yaptırmış, diyetine dikkat eden ve doktor kontrolünü düzenli yapan hastalarda görülme oranı çok düşük” dedi.
DİYET YOK, SADECE SAĞLIKLI BESLENME KURALLARI
Diyabet diyeti algısına değinerek ‘diyabet diyeti’ değil ‘sağlıklı beslenme kuralı’ diyen Uzm. Dr. Taşkale,“Diyabetik hastanın diyeti genel sağlıklı beslenme kuralıdır, olması gereken kiloya getiren, kan şekerinin bozulmasını önleyen aynı zamanda da aşırı karbonhidrat alımını engelleyen bir diyet öneriyoruz. Bu diyeti de yalnızca şeker hastalarına değil herkese öneriyoruz.Her yıl diyabet sayısı artıyor ve artışın yaşam tarzıyla ilişkisi var. Hareketsiz yaşam, konforun artması, yiyeceğe daha kolay ulaşma ve bu yiyeceğin vücutta tüketilmemesi neden oluyor. Hazır gıdalardın katkı maddelerinin diyabeti hızlandırabileceğine dair şüpheler de var” ifadelerini kullandı.
TEDAVİDE ÖNCELİK, DİYET VE EGZERSİZ
Diyabetin uzun yaşam şansına nasıl çevrilebileceğini anlatan Taşkale, “Diyabet bazen bir şanstır, sağlıklı beslenmek ve düzenli doktor kontrolleri için bir şanstır. Hastalığı önleme çabası sayesinde bir nevi ömrünüz uzuyor aslında, bunu böyle bir fırsat olarak görmek lazım” dedi. Hastalara modern tıp tavsiyelerine uymalarını öneren Taşkale, ilaçların ikinci planda kaldığını önceliğin diyet ve egzersiz olduğunu söyledi.
dikGAZETE