ANKARA(AA) - DışiÅŸleri Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu, Ä°ngiliz Financial Times gazetesi için "AB'nin Suriyeli mülteciler konusundaki ataleti insanlık vicdanında kara bir lekedir" baÅŸlıklı bir makale kaleme aldı.
Makalesinde, AB'nin, "insan haklarına ve kurallara dayalı uluslararası düzene saygı baÄŸlamında yol gösterici bir dünya gücü olma iddiası" olduÄŸunu hatırlatan ÇavuÅŸoÄŸlu, "Ancak, Yunanistan'ın mültecilere davranışı ve bu konuda AB'den hala akıllara ziyan bir ÅŸekilde destek görmesi hakkında bir ÅŸey yapılmazsa bu iddia çökecek." ifadesine yer verdi.
Kendisinin uzun zamandır AB'yi aşırıcılık, yabancı düÅŸmanlığı, Ä°slam ve Yahudi karşıtlığı gibi sınamalara kayıtsız kalmaması yönünde uyardığını belirten ÇavuÅŸoÄŸlu, ÅŸöyle devam etti:
"Suriye gibi, ülkelerindeki çatışmalardan kaçan insanların kitlesel olarak yerlerinden edilmeleriyle baÅŸ edebilmek için uluslararası düzenin yeniden ele alınması çaÄŸrısında da bulunduk. AB'yi, bu tür çatışmaları çözmek ve Avrupa'yı çevreleyen kırılganlıklara çözüm bulmak amacıyla bize yardımcı olmaya ısrarla ikna etmeye çalıştık. EÄŸer bu felaketleri kaynağında önleyemezsek herkes acı çekecek. Nitekim, Suriye savaşının patlak vermesiyle baÅŸlayan hadiseler zincirinin son halkası, AB'nin meseleyi tam olarak anlama veya çözümler üretmede bir arpa boyu yol katedemediÄŸini gösterdi."
"NATO ve AB'nin sınırlarını tek başımıza korumayı daha fazla sürdüremeyiz"Suriye'de çatışmaların baÅŸlamasından 9 yıl sonra, Ä°dlib'in 3,5 milyon insanın kaderine terkedildiÄŸi "yeni bir Gazze"ye dönüÅŸtüÄŸünü belirten ÇavuÅŸoÄŸlu, 2018'de tesis edilen GerginliÄŸi Azaltma Bölgesi'nin Rusya ve Ä°ran tarafından desteklenen Suriye rejim güçlerinin yoÄŸun saldırısına maruz kaldığını ve geçen yıl mayıs ayından bu yana, BM verilerine göre, 1700'den fazla kiÅŸinin öldürüldüÄŸünü hatırlattı.
Åžubat ayında Türk askerlerine saldırıldığında, Türkiye'nin, güçlü mukabelede bulunarak, "bir NATO ülkesine saldırmanın sonuçlarını gösterdiÄŸini" ifade eden ÇavuÅŸoÄŸlu, "Ancak, Ä°dlib'e saldırıları durdurmamız ve çatışmalara son verilmesinden önce, 1 milyon insan NATO'nun ve AB'nin güneydoÄŸu sınırını teÅŸkil eden Türkiye-Suriye sınırına doÄŸru harekete geçmiÅŸti. Halihazırda 3,6 milyon Suriyeli'ye ev sahipliÄŸi yapıyoruz. Buna ilaveten Suriye'nin içinde bulunan 5,5 milyon Suriyeli'ye de doÄŸrudan ve dolaylı ÅŸekilde yardım saÄŸlıyoruz." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Bu durumun bugüne kadar Türkiye'ye 40 milyar dolardan fazlaya mal olduÄŸunu belirten ÇavuÅŸoÄŸlu, "Sadece geçtiÄŸimiz yıl yasa dışı yollardan göçmen olarak ülkemizden geçmeye çalışan 455 bin kiÅŸiyi güvenlik güçlerimiz durdurdu. Bu koÅŸullarda, NATO ve AB'nin sınırlarını tek başımıza korumayı daha fazla sürdüremeyiz." ifadesini kullandı.
"GördüÄŸümüz tablo AB için utanç kaynağı, insanlık vicdanında lekedir"ÇavuÅŸoÄŸlu, Türkiye'nin bu nedenle geçen ay Suriye veya diÄŸer ülkelerden daha fazla göçmen kabul edemeyeceÄŸini ve hali hazırda ülkede bulunanların ayrılmalarını da artık durdurmayacağını ilan ettiÄŸini hatırlatarak, ÅŸunları kaydetti:
"Türkiye'ye gelmek hiçbir zaman bu kiÅŸilerin nihai hedefi olmadı, dolayısıyla onları kalmaya zorlayamayız. Göç dalgasını ciddiye alması ve 2016 yılında Türkiye ile göç konusunda saÄŸlanan mutabakata uyması için AB'ye yaptığımız ve görmezden gelinen çaÄŸrılar, Ä°dlib kaynaklı son göç dalgasıyla son derece tehlikeli bir aÅŸamaya geldi.
Bunun akabinde gördüÄŸümüz tablo, AB için bir utanç kaynağı, insanlığın vicdanında ise bir lekedir. AB ve parlamenterleri, Yunan kolluk güçlerinin sınırlarında insanlara ateÅŸ etmelerini ve onları gaza boÄŸmalarını seyretmekten baÅŸka bir ÅŸey yapmadı. Yunanistan yasalara aykırı olarak iltica baÅŸvurularını da askıya aldı. BM bunu eleÅŸtirse de AB sessiz kaldı. Ä°nsanlar öldü, pek çoÄŸu yaralandı ve AB’nin itibarı küresel ölçekte zarar gördü."
ÇavuÅŸoÄŸlu, tüm bunların AB'nin yakın çevresine barış ve huzur getiren, insan onurunu koruyan bir politika geliÅŸtirmekte sürekli baÅŸarısız olmasından ve bu amaç doÄŸrultusunda Türkiye ile ciddi bir ÅŸekilde çalışmamasından kaynaklandığını belirtti.
"Türkiye, Ä°ngiltere ve AB olarak güçlerimizi birleÅŸtirmeliyiz"Ortak komÅŸu durumundaki birçok ülkenin "adeta ateÅŸler içinde" olduÄŸunu vurgulayan ÇavuÅŸoÄŸlu, bu durumun, Ä°kinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülen en büyük göç dalgasına ilaveten ekonomik ve çevresel felaketlere de yol açtığının altını çizdi.
ÇavuÅŸoÄŸlu, makalesini ÅŸöyle sonlandırdı:
"Saf hayaller kurarak ve somut ÅŸekilde eyleme geçen yegane ülke Türkiye'ye patronluk taslayarak sorunlar çözülemez. Canlarını kurtarmak için kaçan insanlar, kaleler inÅŸa ederek durdurulamaz. Yanlış tutum içindeki bir AB üyesi ülke olan Yunanistan'la dayanışma göstererek de doÄŸrulardan yana bir siyaset izlenmiÅŸ olmaz. Türkiye ve AB, bu sorunları ele almak için ortak bir zemin bulmak zorunda. Åžayet AB gerçekten jeopolitik bir birlik olmak istiyorsa bu yolu izlemek durumundadır. Brexit'in gerçekleÅŸtiÄŸi yılda, AB'ye katılma hedefini sürdüren tek büyük Avrupa ülkesi konumunda bulunan, sorumluluk sahibi ve sözünün eri bir aktör olan Türkiye'yi dışlamak, on yıllardan beri yapılan en büyük siyasi acziyet olur. Türkiye, BirleÅŸik Krallık ve AB olarak, yakın ve ortak çevremizdeki istikrarı saÄŸlamak için güçlerimizi birleÅŸtirmemiz, aynı zamanda, AB'nin Türkiye'nin üyelik sürecini hızlandırması ÅŸarttır."