İzmir'de, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde evlerinden çıkamayan alzaymır hastaları ile lise öğrencileri elektronik ortamda buluşup gönül bağı kurdu.
Türkiye Alzheimer Derneği İzmir Şubesi, hasta ve yaşlı bireylerin hafıza, sözlü işlem ve motor becerilerine destek olmak, onları sosyal yaşamın içinde tutabilmek amacıyla geçen yıl lise öğrencilerinin de katıldığı "Yaşla dost ol" adlı proje hazırladı.
Bu çalışma kapsamında başta Konak Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olmak üzere bazı okullardan gönüllü öğrenciler, alzaymır hastalarıyla düzenli bir araya geldi.
Buluşmalarda gençler ve yaşlılar sohbet etti, birlikte resim yaptı ve görsel hafızayı geliştirecek faaliyetler gerçekleştirdi.
Kovid-19 salgınıyla risk altındaki grupta yer alan yaşlıların sokağa çıkması kısıtlanınca bu kez "dijital torun" projesi gündeme geldi.
Gönüllü lise öğrencileri, her hafta ziyaret ettikleri alzaymır hastalarını sesli ve görüntülü olarak aradı, sohbetlerini elektronik ortamda sürdürdü.
Alzaymır hastaları da cep telefonu ekranından gördükleri ve torunları yerine koydukları gençler ile dijital ortamda hasret giderdi.
"Öğrenciler yerine cep telefonu ekranını öpen hastalar var"Türkiye Alzheimer Derneği İzmir Şube Başkanı Belgin Karavaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gençlerden gelen telefon çağrılarının yaşlı ve hasta bireyler için "terapi" niteliği taşıdığını söyledi.
Hastalık nedeniyle evde kalan yaşlıların gönüllü torunlarını özlediklerini aktaran Karavaş, şöyle konuştu:
"Dernek çalışmalarımıza ara verince hasta yakınları aramaya başladı, alzaymır hastalarının evde çok sıkıldığını, rahatsızlandığını söylediler. Salgın döneminde hastalarımızı gençlerimizle elektronik ortamda görüştürme kararı aldık. Çalışmamıza da 'dijital torun' adını verdik. Dijital torunlar, 90 yaşındaki hastamız ile mümkün olursa yeni nesil telefonlar üzerinden görüşüyor. Mümkün değilse yine telefonla sesli sohbet ediyorlar. Haftada 1-2 kez yapılan bu görüşmeler hastalarımızı çok mutlu ediyor. Öğrenciler yerine cep telefonu ekranını öpen hastalarımız var."
Projenin gençler için de yararlı olduğuna dikkati çeken Karavaş, sosyal sorumluluk bilincinin gelişmesine katkı sağladığını, üniversite ve sonrası için de referans niteliği taşıdığını vurguladı.
Karavaş, sokağa çıkma kısıtlaması süresince bakım hizmeti sunan hasta yakınlarına da terapi hizmeti sunduklarını dile getirdi.
Öğrenciler de mutluGönüllü öğrencilerden Fatma Süren de yaşlı bireylerle ilgilendikçe mutlu olduklarını söyledi.
Salgın başlayınca derneğe gidemediklerini anlatan Süren, "Yaşlılarımızla bu dönem telefonla uzaktan görüşmeye başladık. İlk zamanlar tedirgindik ama onların mutluluğunu görünce biz de sevindik. Görüşmelerde onlara sosyal medya hakkında bilgi veriyoruz. İki taraf için de çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Biz bir aile olduk." diye konuştu.
İdil Seçil ise Dijital Torun Projesi kapsamında her hafta 2 ya da 3 hasta bireyle görüştüklerini anımsattı.
Öğrenciler olarak farkındalık oluşturmaya çalıştıklarına dikkati çeken Seçil, "Onların kendilerini yalnız hissetmemesi bizim için önemli. Yaşlılardan öğreneceğimiz çok şey olduğunu düşünüyorum." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com