Ä°STANBUL (AA) - Tüketici derneklerinin temsilcileri ve hukukçular, bazı fırsatçı firma ve kiÅŸilerin süslü reklam ve broÅŸürlerle devre mülk ve devre tatil alıcılarını dolandırdığını belirterek, sözleÅŸme imzalarken dikkat edilmesi gerekenler konusunda tüketicilere bazı uyarılarda bulunuyor.
Uzmanlar, tüketicilerin hiçbir neden olmadan 14 gün içinde cayma hakkı bulunduÄŸunu, belirtilen hususlarda yaÅŸanan herhangi bir eksiklik durumunda ise sözleÅŸmenin istenilen zamanda feshedilebileceÄŸini kaydetti.
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel BaÅŸkanı Aziz Koçal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, devre mülk ve devre tatil satışlarının adeta "modern dolandırıcılık" yöntemi haline geldiÄŸini belirterek, bu alandaki maÄŸduriyetlerin her geçen gün arttığını söyledi. Koçal, haksız kazanç peÅŸinde koÅŸan bazı ÅŸirket ve kiÅŸilerin, iÅŸini düzgün yapan firma ve tüketicileri zor durumda bıraktığını aktardı.
Kötü niyetli birtakım kimseler ve devre mülk satışı yapan bazı firmaların; boÅŸ araziler, süslü reklamlar ve broÅŸürlerle tüketiciyi maÄŸdur edebildiÄŸini anlatan Koçal, alıcıların sıkıntıya düÅŸüp cayma hakkını kullanmak istediÄŸinde firmalarca taleplerinin kabul görmediÄŸini, tüketicinin kaptırdığı parasını geri alabilmek için uzun zaman alan bir hukuki sürece girdiÄŸini söyledi.
Koçal, devre mülklerde fahiÅŸ fiyatlara ulaÅŸan aidatların da tüketicileri yıldırdığını belirterek, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
"Yaz aylarının baÅŸlamasıyla devre mülk ve devre tatillere ilgi artıyor. Ä°nsanların tatil yapma hevesiyle giriÅŸtiÄŸi bu yolda karşısına her alanda olduÄŸu gibi kötü niyetli kiÅŸiler çıkabiliyor. Bazı kimseler ortada hiç olmayan devre mülkü satarken, bazıları da buradan daha fazla kazanç elde edebilmek için sözleÅŸmelere uygun olmayan maddeler ekliyor. Devre mülk satan ÅŸirketler tarafından alıcılara imzalatılan satış vaadi sözleÅŸmesine bir madde ekleniyor. Bu maddede, ortak malikler kurulu tarafından da iÅŸletilebilecek devre mülkün iÅŸletilmesinin satıcı ÅŸirkete verildiÄŸine dair yetki alıyor. Alınan bu yetki haksız zenginleÅŸmeye, ÅŸirketlerin garantili, uzun süreli, yüksek karlı bir yatırımına dönüÅŸüyor."
"Verilmeyen hizmetin bedeli olmaz"Aziz Koçal, devre mülkü kullananlardan 15 gün için aylık aidat istenebildiÄŸini, iÅŸletmenin bu sayede yılda bir devre mülk için 24 defa aidat alabildiÄŸini, bu yollarla haksız kazanç elde edilebildiÄŸini aktardı.
Devre mülkü inÅŸaat halinde olanlardan bile aidat istenebildiÄŸini ifade eden Koçal, verilmeyen hizmetin bedelinin olmayacağını, devre mülk ne zaman kullanılacaksa aidatların o zaman verilmesi ve makul bir tutarın belirlenmesi gerektiÄŸini söyledi.
Yapılan bakım, onarım ve yenileme gerekçeleri gösterilerek haksız zenginleÅŸmeye neden olacak bir avans adı altında aidatın alınamayacağını vurgulayan Koçal, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 43. maddesinin bu konuda tüketiciyi kısmen de olsa koruduÄŸunu kaydetti.
"SözleÅŸme tapuda resmi ÅŸekilde yapılmalı"Gayrimenkul hukuku uzmanı avukat Ecem Gedikkaya da devre mülk sözleÅŸmesinin tapuda resmi ÅŸekilde yapılmasının zorunlu olduÄŸunu vurgulayarak, "Devre mülk hakkı, satış vaadi ÅŸeklinde yapılıyorsa mutlaka noterde düzenleme ÅŸeklinde gerçekleÅŸtirilmeli. Aksi halde, satıcı veya saÄŸlayıcı ile tüketici arasında yapılan devre mülk sözleÅŸmesi geçersizdir." diye konuÅŸtu.
Teslim süresi ve ön ödemeli (maketten) satışlarda dikkat edilmesi gereken hususlara deÄŸinen Gedikkaya, devre mülklerde, arsa üzerinde kat irtifakı tesis edilmeden ve yapı ruhsatı alınmadan ön ödemeli devre mülk sözleÅŸmesinin yapılamayacağını ve ön ödemeli satış devir ve teslim süresinin, sözleÅŸmenin imzalandığı tarihten itibaren 36 ayı geçemeyeceÄŸini bildirdi.
Gedikkaya, tüketicinin, sözleÅŸmenin imzalandığı tarihten itibaren herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai ÅŸart ödemeksizin 14 gün içerisinde cayma hakkını kullanabileceÄŸini, cayma bildiriminin noter aracılığıyla yapılması gerektiÄŸini aktardı.
Gedikkaya, baÄŸlı kredi sözleÅŸmesinin var olduÄŸu durumlarda cayma bildiriminin kredi kuruluÅŸuna yönlendirilmesi halinde baÄŸlı kredi sözleÅŸmesinin de herhangi bir tazminat veya cezai ÅŸart ödeme yükümlülüÄŸü olmaksızın sona erdiÄŸini söyledi.
Devre tatil sözleÅŸmelerinin, "tecrübe ve muayene koÅŸullu sözleÅŸmeler" olduÄŸunu ifade eden Gedikkaya, ÅŸunları kaydetti:
"Tüketicinin sözleÅŸmeye konu tesisi görmeden ve gezerek inceleme imkanı elde etmeden imzalamış olduÄŸu sözleÅŸme, tecrübe ve muayene koÅŸulu (hizmetin alınması) saÄŸlayıncaya kadar askıda kalır ve tüketicinin cayma hakkı tecrübe ve muayene koÅŸulu gerçekleÅŸtikten sonra baÅŸlar. SözleÅŸme imzalandıktan sonra 14 gün içerisinde cayma hakkı kullanılmamış olsa bile devre mülke konu yer, tüketici tarafından görülmemiÅŸ ise tüketicinin tesisi gördükten sonra makul süre içerisinde cayma hakkı vardır. Ancak tüketiciler tarafından dikkat edilmesi gereken husus sözleÅŸmenin devre mülke konu tesiste yapılıp yapılmadığıdır. ÇoÄŸunlukla sözleÅŸmenin imzalandığı yerin devre mülke konu tesis olduÄŸu ÅŸeklinde hüküm konulmaktadır. Dolayısıyla tüketicilerin sözleÅŸme imzalarken cayma hakkına etki edecek bu hususa dikkat etmesi gerekmektedir."
Gedikkaya, ön ödemeli (maketten) satışta teslim tarihine kadar herhangi bir gerekçe göstermeden sözleÅŸmeden dönme hakkı olduÄŸunu belirterek, devre mülk sözleÅŸmesi imzalanmadan en az bir gün önce tüketiciye Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti SözleÅŸmeleri YönetmeliÄŸi'nde öngörülen ÅŸekilde ön bilgilendirme yapılmasının zorunlu olduÄŸunu vurguladı.
SözleÅŸmede yer alması gereken unsurlarEcem Gedikkaya, devre mülk sözleÅŸmesinin en az 2 yıl için yapılması ve birden fazla dönem olması gerektiÄŸini aktararak, "Kanun gereÄŸi devre mülk sözleÅŸmesi en az 2 yıl için yapılması gerektiÄŸinden bu 2 yıl içerisinde saÄŸlayıcı tarafından tüketiciye en az 2 dönem kullanma hakkı sunulmalı. Tüketicilere en az bir gecelik konaklama imkanı verilmeli. Aksi halde yapılan sözleÅŸme, kanunda öngörülen ÅŸartları saÄŸlamadığından devre mülk sözleÅŸmesi olarak kabul edilmeyecektir." diye konuÅŸtu.
SözleÅŸmede belirtilen sürede tüketicinin konaklama ve taahhüt edilen hizmeti alması gerektiÄŸini vurgulayan Gedikkaya, aksi takdirde, tüketicinin uÄŸradığı maddi ve manevi zararın satıcı veya saÄŸlayıcıdan talep etme hakkı doÄŸacağını söyledi.
Gedikkaya, "Uygulamada sıkça rastlanan durumlardan biri de sözleÅŸmede belirlenen dönemlerde ilgili tesiste tüketicinin odasının tamam olmasına raÄŸmen sauna ve havuz gibi alanların kapalı, baÅŸka kiÅŸiye kiralanmış veya inÅŸaat halinde olduÄŸunun söylenmesi... Sözü edilen durumlarda tüketici, maddi ve manevi tazminat talep edebilir." ifadelerini kullandı.
Tüketicilerin sözleÅŸmede belirlenen plana uygun ÅŸekilde ödeme yapması gerektiÄŸini vurgulayan Gedikkaya, ödeme yapılmaması halinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da öngörülen ÅŸartlarda ve usule uygun olarak satıcının tüketiciye ihtar göndermesi gerektiÄŸini, bu ihtara raÄŸmen tüketicinin ödeme yapmaması halinde ise tüketicinin temerrüde düÅŸebileceÄŸini, sadece tek bir taksidin ödenmemesi durumunda borcun tamamının talep edilmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
Gedikkaya, "Tüketicinin yapmış olduÄŸu iÅŸlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliÄŸinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak ÅŸekilde senet düzenlenebilir. Bu duruma aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir." dedi.
Muhabir: UÄŸur Aslanhan