WASHINGTON
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) uluslararası yasa dışı faaliyetlerini hukuki olarak soruşturan Amsterdam&Partners hukuk firmasının yetkilisi Robert Amsterdam, ABD dergisi Forbes'a bir makale kaleme alarak, FETÖ'nün nasıl organize olduğuna dair bilgiler paylaştı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Pensilvanya'daki malikanesinden örgütü yönettiğini belirten Amsterdam, Gülen'in "ABD'deki yaklaşık 150 sözleşmeli (charter) okulu nasıl işlettiğine yakından bakıldığında örgütün yer altında gizli ileri derecede gelişmiş organizasyonel kabiliyeti bulunduğunun gayet açık görüleceğini" ifade etti.
Amsterdam, yedi ay önce Türkiye tarafından Gülen bağlantılı şirketler ve okulları araştırmakla görevlendirildiğini aktararak, şu ana kadar bulduklarının "şok edici" olduğunu vurguladı.
Amsterdam, makalesinde şu görüşlere yer verdi:
"İfşacıların bize verdiği bilgiye göre, Gülen örgütü talimatların iletildiği katı bir hiyerarşiye sahip. Bu talimatlar genelde Gülen ile Poconos'ta yüz yüze yapılan toplantılarda iletiliyor. Tepede yedi kişiden oluşan yönetim grubu (istişare grubu) var. Bu grup talimatları danışma komitesine aktarıyor. Talimatlar buradan sırasıyla bölge imamlarına, ülke imamlarına, ülke içindeki bölge imamlarına, il imamlarına, illerin içindeki bölge imamlarına, mahalle imamlarına, öğrenci evlerinin imamlarına (ışık evlerine) ve öğrencilere gidiyor. İş adamları, bürokratlar ve subaylar, örgüt içindeki pozisyonlarına ve desteklerine göre değişik seviyelerde çalışıyor."
Okullardan örnekler
Örgütün dünya genelinde 55 bin iş yeri açtığını, ABD'de en geniş sözleşmeli okul ağına sahip olduğunu aktaran Amsterdam, Amerikalı mükelleflerinin ödediği vergilerden her yıl milyonlarca doların bu okullara verildiğini bildirdi. Amsterdam, bu paraların büyük kısmının ise örgüt üyelerinin kendi aralarında yönlendirildiğini ve "seçilmiş" taşeron şirketlere aktarıldığını yazdı.
Amsterdam, bu işleyişi şu örneklerle açıkladı:
"California'da kurulu Magnolia okulları, Gülen bağlantılı olan ve aynı ofisi paylaştığı şirkete yıllık hizmet kontratı karşılığı 700 bin dolar verirken yakalandı."
Amsterdam, bir başka örnek olarak da Oklahoma'daki Dove Science Academy'yi gösterdi. Amsterdam, bu okulun da mülk sahibine fazladan 3,1 milyon dolar ödediğini, ayrıca denetimlerde okulun ve mülk sahibi şirketin yönetimlerinin Gülen ile bağlantılı aynı kişilerden oluştuğunun tespit edildiğini kaydetti.
Gülen ağındaki en büyük yeri tutan 46 şubeli Harmony okullarında da benzer durumların bulunduğuna dikkati çeken Amsterdam, FETÖ bağlantılı daha küçük şirketlere yazılım lisansı, müfredat alımı gibi kalemlerle paralar ödendiğini belirtti.
Amsterdam, FETÖ içindeki yapılan birbirini zengin ettiğinin altını çizerek, "Bu verdiğim örnekler, Amerikalı vergi mükelleflerinin yaklaşık 28 milyon dolarının kötüye kullanıldığını gösteriyor. Üstelik bu daha şu ana kadar bulduklarımızın görünen kısmı." ifadesini kullandı.
Paralar siyasi bağışlara
Bugüne kadar bu tür olayların engellenmesi için bir şey yapılmadığına işaret eden Amsterdam, geçen zaman diliminde durumun daha da kötüye gittiğini, bütün bunlar üzerine Teksas Eğitim Dairesi'nin düzensizlikleri araştırmaya başladığını hatırlattı.
Amsterdam, okulların görünürde normal işlediğini, birçok çalışanın ne tür yolsuzluklar olduğuna dair bilgileri bulunmadığını vurguladı. Amsterdam, "Ancak aslında bu okullar Gülen için kar makinesi gibi çalışıyor. Gülen daha sonra devasa miktardaki paraları, kanunsuz faaliyetlerini gizlemek amacıyla siyasi bağışlar için kullanıyor." değerlendirmesini yaptı.
Bu okullarda çalışmış eski bir Amerikalı öğretmenin verdiği ifadeye göre, Gülen okullarındaki bazı çalışanların ayrı şekilde toplantılar yaptığını, maaşlarından belli bir bölümü örgüte aktardığını anlatan Amsterdam, "Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki Gülen üyelerinin de benzer işleyişte çalıştığına inanılıyor. Darbe kışkırtıcıları yıllar içinde pozisyonlarını güçlendiriyordu. Ancak görünürde ordu normal şekilde işlerken paralel bir güç sahne arkasında güç topluyordu." diye yazdı.
Amsterdam, makalesini şöyle bitirdi:
"ABD'deki politika yapıcıların kafasında 15-16 Temmuz ve sonrasındaki olaylarla ilgi soru işaretleri var ve bu beklenen bir şey. Ancak iki müttefik durumlarını diplomatik seviyede ele alırken, bireysel olarak devlet makamlarındakilerin Gülen'in operasyonlarında ABD yasalarının seri şekilde ihlal edildiğine uyanmaları gerekmektedir."
Muhabir: Tuğrul Çam