Gümüş ustası Orhan Güler, aralarında yabancı devlet başkanları ve önemli isimlerin de olduğu birçok kişiye hediye edilen gümüş eşyalara imzasını atıyor.
Tarihi Yarımada'da 18. yüzyılın ikinci yarısında Sultan 3. Mustafa tarafından vakıflarına gelir sağlamak üzere yaptırılan ancak kuruluş tarihi bilinmeyen Büyük Yeni Han'da birçok atölye faaliyetine devam ediyor.
Kapalıçarşı'da çırak olarak mesleğine başlayan Güler de 10 yıllık çıraklık ve kalfalığının ardından, handa kendine ait iş yerini açtı.
Tarihi hanın en üst katında küçük bir dükkanda 20 yıldır çalışmalarını sürdüren gümüş ustası Orhan Güler, küçük yaşta başladığı mesleğinde hayallerinin birçoğunu gerçekleştirdi.
Hayatını gümüş işlemeye adayarak alanında önemli bir noktaya ulaşan Güler, birçok ülke devlet başkanının ve önemli isimlerin birbirlerine hediye ettiği çok sayıda gümüş ürün işledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde Türkiye'yi ziyaret eden Papa'ya hediye ettiği gümüş leğen ibriği işleyen Güler, AA muhabirine kendi hikayesini anlattı.
Güler, mesleğinde 33 yılı doldurduğunu anımsatarak, "Mesleğe çekirdekten başladık. Başladığımız zamanlarda çok zorlu şartlarda çalışıyorduk. Artık çırak bulamıyoruz. Bulduğunuz insanlarda da o sabır yok zaten. Mesleğin sonunu pek iyi göremiyorum." diye konuştu.
Birçok devlet başkanı için ürün tasarladığını aktaran Güler, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, başbakanlığı döneminde Papa'ya Türkiye ziyaretinde vereceği hediye gümüş leğen ibriği işledim. Devlet başkanlarına hediye edilen birçok ürünü yaptım. Futbol ile alakalı lig kupalarını, özel kupaları ürettik. Dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac bir mağazadan benim yaptığım 10-12 tane ürünü satın almıştı. Aracı firmalar üzerinden bana ulaşıyorlar. İstedikleri ürünleri söylüyorlar. Biz de ona göre işliyoruz. Ürünlerim genellikle Amerika, İngiltere, Rusya gibi ülkelerde satılıyor." ifadelerini kullandı.
"Sultan Abdülhamit'e ait kristal avizeyi tamir ettim"Daha çok gümüş üzerine üretim yaptığını ancak istek üzerine pirinç ve bakır gibi madenleri de işlediğini belirten Güler, şöyle devam etti:
"Topkapı Sarayı'nda Harem'de Hünkar Sofrası Salonu'nda Sultan Abdülhamit'e ait olan çeşitli eşyalar vardı. Bunların içerisindeki kristal avizeyi yaklaşık 40 gün uğraşarak aslına uygun olarak tamir ettim. Mesleki olarak hayal ettiğim birçok noktaya ulaştım. Hayal ettiğim birkaç parça daha var. Ürettiğimiz ürünler maalesef değerini bulamıyor. Ülkemizde gümüş denilince akla takı geliyor. Gümüş ev eşyası imalatı çok farklı aslında. İnsanlarımız bilmiyor. Yurt dışındaki birçok ülkeye üretim yapmaktayız. Yurt içinde de en son Beşiktaş'ı çok sevdiğim için bir ürün yaptım."
"Usta yetişmeyecek diye düşünüyorum"Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın mesleğinde usta olan kişilere yönelik bir sınav açtığını, kendisinin de burada başarılı olduğunu söyleyen Güler, "Bu kartın birçok avantajı var. Yurt içi ve yurt dışında birçok fuara davet edildim. Meslek bizden sonra devam edebilir diye bir şey söyleyemiyorum. Kendimden örnek vermem gerekirse 10 yaşında başladım. Çok fedakarlık ederek öğrendim. Gelecek kuşaklar için usta yetişmeyecek diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com