Muhaliflerin düzenlediği MHP Tüzük Kongresi’nde divan başkanlığı yapan Müsavat Dervişoğlu, 10 Temmuz günü gerçekleştirilecek olan MHP 7. Olağanüstü Kurultayı öncesi bir basın toplantısı düzenledi. Dervişoğlu, geçtiğimiz pazar günü gerçekleştirilen kongreyle ilgili olarak, “Türk demokrasi tarihinin altın harflerle yazacağı kurultayımızın ülkemize ve ülkülerimize hayırlar getirmesini yüce Allah’tan dileriz. Ülkücüler, 19 Haziran’da olgunlukla, sabırla, kararlılıkla, azimle mücadele etmiş, amaçlarının ilk aşamasını büyük bir başarıyla tamamlamışlardır. On binlerce kişi, yüzlerce kilometre uzaktan gelip, yakıcı güneş altında kilometrelerce yol yürümek zorunda kalmış, delegeler salona girebilmek için sabırla beklemiş; fiziki şartların bütün olumsuzluklarına rağmen 656 delegemizin katılımıyla kurultayımız gerçekleştirilmiştir” ifadelerini kullandı.
“DEĞİŞTİRİLEN TÜZÜK MADDELERİYLE İLGİLİ ESAS OLAN, O DEĞİŞİKLİKLERDE DELEGE MUTABAKATI SAĞLANMIŞ OLMASIDIR”
Kurultayda birbirinden önemli teklifler ve önergeler görüşüldüğünü, 2009 tarihli MHP tüzüğünde yer alan ve seçimli kurultay öncesi farklı tartışmalar doğurabilecek bazı antidemokratik maddelerin delegelerin oylarıyla değiştirilerek düzeltildiğini söyleyen Dervişoğlu, şunları kaydetti:
“Değiştirilen tüzük maddeleriyle ilgili esas olan, o değişikliklerde delege mutabakatı sağlanmış olmasıdır. Değiştirilen her maddenin ülkücü Türk milliyetçileri nezdinde bulduğu karşılık, yapılan işin ne kadar doğru olduğunu da belgelemiştir. Bu değişikliklerle ilgili bazı itirazların olduğunu elbette duymaktayız. O itiraz sahiplerinin de hangi maddedeki değişiklikten rahatsız olduğunu ifade etmesi ve davranışlarının toptan bir karşı duruş gibi algılanmasına vesile olabilecek yanlış anlaşılmalardan uzak durmasını diler ve umarız.”
“Bizler parti içi antidemokratik uygulamalara karşı çıkarak onurlu bir hareketi başlattık” diyen Dervişoğlu, “Dolayısıyla demokrasiyi her kademede hayata geçirmeli ve bu konuda model sunmalıyız. Tüzük Kurultayımız bu anlamda model olmuş, talepler delege iradesine sunulmuş ve onlar tarafından onaylanmıştır. Görüyoruz ki ülkücüler, keyfi ihraçları ve teşkilat kapatmaları ortadan kaldıran, hukuksuz tedbirli sevk kararlarını kabullenmeyen, parti içi ve yönetim biçimine demokratik standart getirmeye çalışan değişikliklerden fazlasıyla memnun olmuştur” şeklinde konuştu.
Kurultayda alınan kararların hareketin beklentilerini karşıladığını ve camianın takdir ve teveccühüne mazhar olduğunu söyleyen Dervişoğlu, şöyle devam etti:
“Bu konuda itirazı olan kim varsa, itirazının hangi maddeye dair olduğunu ifade etmesi ve bunu ülkücü iradeyle paylaşması şüphesiz çok daha isabetli olacaktır. Artık MHP’de çok adaylı, çok teklifli kurultayların yaşanacağı, sonuçta dayatılanın değil, Milliyetçi Hareketçilerin demokratik rızasının esas alınacağı bir dönem başlıyor. Buna eski alışkanlıkların etkisiyle yabancı kalınmamalı, herkes bu yeni döneme göre kendini alıştırabilmelidir.”
“GENEL MERKEZİMİZDEN TEK TALEBİMİZ; HİÇ OLMAZSA BU SAATTEN SONRA ÜLKÜCÜ İRADEYE SAYGI DUYMASIDIR”
Kurultayın ardından hukuki işlemlerin dün itibariyle başladığını, 10 Temmuz’da gerçekleştirilecek seçimli kurultay için çalışmalara hız verildiğini kaydeden Dervişoğlu, “Takvimimiz başarıyla ilerlemektedir. 1 Kasım seçimlerinin ardından başlayan süreç, bugüne kadar ülkücü iradenin talebi doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Bu meşru, hukuki ve demokratik talep, Genel Merkezimizin bütün direncine ve farklı arayışlarına rağmen nihayet son aşamaya gelmiştir. Genel Merkezimizden tek talebimiz; hiç olmazsa bu saatten sonra ülkücü iradeye saygı duymasıdır. Kurultayımızın üzerimize yüklediği sorumluluk gereği ifade etmeliyiz ki, dün gerçekleştirilen grup toplantısında Sayın Genel Başkanımızın kullandığı dil, halen delegenin ve ülkücülerin talebinin, iyi niyetinin, beklentilerinin anlaşılamadığını göstermektedir. Madrabaz, zavallı, müptezel, paralel kuluçkası, densiz, şuursuz, kepaze, oynak gibi hoş olmayan ifadelerle ülkücü iradeyi yaftalamak ve yaralamak, beyefendiliğiyle övündüğümüz Genel Başkanımıza maalesef yakışmamıştır. Farklı demokratik haklar konusunda, Cumhurbaşkanlığı seçiminde, 367 krizinde olduğu gibi milli iradeden yana bir duruş beklerken, ayrıştırıcı, bölücü, ülküdaşlık hukukunu zedeleyici yaklaşımının kendisine yakışmadığı gibi” dedi.
“ÜLKÜCÜ İRADENİN DİRENCİYLE KENDİSİNİ GENEL BAŞKANLIK MAKAMINA TAŞIMIŞTIK”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye eleştiriler yönelten Devişoğlu, “Hakaretlerle, iftiralarla, tehditlerle, zor kullanarak hukuksuzlukla ülkücü iradenin geri adım atmayacağı, tam tersine her geçen gün büyüdüğü görülmüştür. Aslında bunu en iyi kendisi bilmelidir. Çünkü 1997 yılında benzerlerini birlikte yaşamış, ülkücü iradenin direnciyle kendisini genel başkanlık makamına taşımıştık. Kaybedilecek, vazgeçilecek bir ülküdaşımızın olmadığının şuurundayız. 10 Temmuz’da yapılacak seçimli kurultayımızın ardından kim seçilirse seçilsin etrafında kenetlenerek büyük hedeflerimize yürüme arzusundayız. Tek isteğimiz milliyetçi ülkücü iradeye, delegeye ve kararlarına saygı duyulmasıdır. Bütün bunları değişim talep eden taraflar olarak değil, artık kurultayımızın omuzlarımıza yüklediği görev yetkinin sorumluluğu içinde seslendirmek durumundayız ve böyle davranmaya da devam edeceğiz. Başta Genel Merkezimiz olmak üzere bütün adaylardan ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, kırıcı bir dil kullanmamalarını; demokrasiye, hukuka, ülküdaşlık hukukuna saygıyı özenle korumalarını talep ediyoruz. Bu duygu ve düşüncülerle 10 Temmuz tarihinde gerçekleştirilecek 7. Olağanüstü Kurultayımızın partimize ve milletimize hayırlar getirmesini niyaz ediyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.
FATİH ERDOĞAN
dikGAZETE.com