Kahramanmaraş
Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde Kahramanmaraş Divanlı Mahallesi Kanlıdere Caddesi'nde yıkılan binanın enkazında kalan 23 yaşındaki İsmail ve 14 yaşındaki Muhammet Alademir'e, Azerbaycan Olağanüstü Haller Bakanlığı arama kurtarma ekiplerince ulaşıldı.
Azerbaycan ekiplerince 8 saat süren çalışmayla depremden 61 saat sonra kurtarılan kardeşler, bir süre sonra teşekkür vidosu çekerek ekiplere gönderdi. Videoyu izleyen Azerbaycan ekipleri, kırsal Gaffarlı Mahallesi'nde dedeleri Arap Melenkiş ile kalan Alademir kardeşlere sürpriz ziyarette bulundu.
Duygusal anların yaşandığı ziyarette dede Melenkiş, gözyaşlarını tutamayarak ekiplere sarıldı.
Azerbaycan Olağanüstü Haller Bakanlığı Halkla İlişkiler ve Basın Departmanı başdanışmanı Turqay Abbaslı, AA muhabirine, depremin ilk günü Kahramanmaraş'a gelerek çalışmalara başladıklarını söyledi.
Bir enkazdan ses geldiği haberi üzerine çalışmalara başladıklarını belirten Abbaslı, "İlk anda sesler çok derinden geliyor ve zor duyuluyordu ama ekiplerimiz 2-3 defa sessizlik ilan ederek, İsmail ve Muhammet'in yerini tespit etti. 8 saatin sonunda şükürler olsun ki her ikisi de sapasağlam çıkarıldı. O anlarda çocukların velisi olan Hasan Bey ile operasyonu izliyorduk. Dönem dönem ben de alanda oluyordum. Çocuklar çıkarıldıktan sonra ambulansa verildi. Sonrasında temasımız olmamıştı. Daha sonra İsmail, hem arama kurtarma ekibine hem de Azerbaycan halkına teşekkür ettikleri video attı. Ben de videoyu ekiplerimize izlettim. Onlar da İsmail ve ailesi ile görüşmek istedi." ifadelerini kullandı.
Azerbaycan arama kurtarma ekibinde görevli Nadir İskenderov da birçok ülke ve bölgede enkazlarda çalıştıklarına ancak böyle bir felaketle hiç karşılaşmadıklarına işaret etti.
İlk 5-6 gün hiç dinlenmeden kurtarma çalışmaları gerçekleştirdiklerini aktaran İskenderov, "İnsan, kurtardığı insanları daha sonra sağ salim tekrar gördüğünde gururlanıyor. Dinimizde olduğu gibi bir insanı kurtarmak, dünyayı kurtarmak gibidir. Çok şerefli bir görevimiz var. Hayatımızı tehlikeye atsak da amacımız, orada bulunan insanları sağ salim çıkarmak." dedi.
Tural Ahmedov da kurtardıkları insanları akrabaları gibi gördüklerini dile getirdi.
"Bizim için kötü ve büyük bir anı oldu"
Muhammet Alademir ise deprem anında binanın çökmesiyle enkaz altında kaldıklarını, bir süre sonra yerde bulduğu çakmağın ışığıyla ağabeyini bularak kurtarılmayı beklediklerini anlattı.
Uzun süre sonra dışarıdan gelen seslerden ekiplerin geldiğini anladığını belirten Alademir, şunları söyledi:
"İlk başlarda halüsinasyon gördüğümüzü sandık. Sonra dayım gelip seslendi ve gerçek olduğuna inandık. Bizi çıkarttılar, Allah razı olsun. Hepsine sarılmak istedim. Hepsini kucaklamak, öpmek istedim. Anlatamıyorum, bilmiyorum nasıl bir duygu olduğunu. İfade etmeye çalıyorum, edemiyorum kendimi. Şivelerinden Azerbaycanlı olduğunu anlamıştım. Abime 'İsmayul' diye seslenince Azerbaycanlı olduklarını anladım. Ben bağırmaktan çok yorulmuştum, abim beni susturdu, kendi konuşmaya başladı. Allah razı olsun hepsinden. Bizim için kötü ve büyük bir anı oldu."
İsmail Alademir de yıkılan binada bütün ailenin göçük altında kaldığını, annesiyle diğer kız kardeşlerinin hemen kurtulduğunu belirtti.
Enkaz altından Azerbaycan ekibince kurtarıldıklarını dile getiren Alademir, şöyle devam etti:
"Bize tekrardan hayat ve umut oldular, bizi tekrar hayata bağladılar. İkimiz de umudumuzu kaybetmek üzereydik, çünkü sesimizi duyan yoktu. Uykusuzluk iyice bastırmıştı, özellikle tozdan dumandan konuşamaz hale gelmiştik. Azerbaycan aksanıyla tekrar hayata döndük diyebilirim. Başta halüsinasyon gördüğümüzü düşündüm. Kardeşime, 'Sen de duyuyor musun?' diye sordum. Başta duymadı, sonra, 'Abi bir ses geliyor' deyince umutlandık. Kardeşimi sürekli ayakta tutmaya çalışıyordum. Sonra sesler kesiliyordu, duymuyorduk, beni korkutuyordu ama korkularımı yansıtmamaya çalışıyordum. Sonra sesler yakınlaştı, makinelerin sesleri geldi. Abiler sürekli motive ediyor, moralimizi yüksek tutmaya çalışıyor, sorular soruyordu. İlk duyduğum ses, 'gardaşum' diye bağırıyordu öyle hatırlıyorum. Sağ olsunlar, bizden umutlarını kesmediler."
Enkazda 61 saat kaldılar ama 13 gün sandılar
Çıkarıldıklarında, "61 saat" denildiğini ve çok şaşırdığını aktaran Alademir, "Kardeşimle 13 gün olarak hesapladık. İçimde havai fişekler patlıyor. Tekrardan onları görmek, onlara sarılmak, onların sesini duymak, onlarla bir arada olmak gerçekten mutluluk verdi. Allah razı olsun. Biz de Azerbaycan'a gidip onları daha güzel günlerde görmek isteriz." dedi.
Dede Melenkiş de gözyaşlarını tutamayarak, "Torunlarımın çıktığı ana tekrar döndüm. Depremde dört kardeşim yaşamını kaybettiği için çok üzgünüm ancak torunlarım hayatta kaldığı için acım bir nebze hafifledi." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com