Çevre-Hayat

Depremzede anne Semra Özkolay: Güneş doğuyorsa bir umut vardır

Adıyaman'da, enkazda 3 çocuğuyla 12 saat kalan Semra Özkolay, "O esnada, 'öldük, buraya kadarmış' dedim. Çocuklarımın orada ağlamaları beni bitirdi. Bir ara çocuğuma bağırdığımda ses gelmeyince 'herhalde cenazelerimiz çıkacak' diye düşündüm." dedi.

Depremzede anne Semra Özkolay: Güneş doğuyorsa bir umut vardır
26-02-2023 11:40
İstanbul

Adıyaman'da yakalandığı depremde, enkazdan 3 çocuğuyla kurtarılan Semra Özkolay, "İsyan etmenin anlamı yok. Bu olayı en kısa zamanda atlatmak ümidiyle milletçe birbirimize sarılalım. Her gün güneş doğuyorsa hayat devam ediyor. Güneş doğuyorsa bir umut vardır." dedi.

Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen depremlerde Adıyaman'da 3 çocuğuyla enkaz altında kalan 35 yaşındaki anne Semra Özkolay'ın tedavisi Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesinde sürüyor.

12 saat enkaz altında kalan Özkolay, yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaştı.

Deprem sırasında bir çocuğunun yanında olduğunu, diğer ikisini de bulundukları odadan alarak binadan çıkmak istediğini belirten Özkolay, şunları anlattı:

"Çocuklarımla binadan kaçmaya çalışırken duvarlar üzerimize çöktü. Çocuklarımın ağlama seslerini duydum, benim de bacağım sıkışmıştı. O esnada, 'öldük, buraya kadarmış' dedim. Çocuklarımın orada ağlamaları beni bitirdi. Bir evladım yanımda, diğerleri diğer taraftaydı ama hepimiz enkazda sıkışmıştık. Çok kötü andı gerçekten, anlatılmaz yaşanır. Kendi canımdan geçtim, çocuklarımın orada ağlamaları beni bitirdi. Bir ara çocuğuma bağırdığımda ses gelmeyince 'herhalde cenazelerimiz çıkacak' diye düşündüm. Çocuklarımın da herhalde şuuru gitmişti, sesimi duyamıyorlardı. Yaklaşık 12 saat bu duygular içinde enkaz altındaydık."

"Kurtuluşumuzu mucize olarak görüyorum"

Ailesinin yaşadığı binanın yıkılmadığını, bu sayede kendilerini kurtarmaya geldiklerini ifade eden Özkolay, enkazdan, önce çocuklarının sonra da kendisinin kurtarıldığını söyledi.

Adıyaman Devlet Hastanesinde ilk müdahalesinin yapıldığını dile getiren Özkolay, şöyle devam etti:

"Çocuklarım enkazdan çıkarıldığında birinin biraz ayağı ezilmişti. Diğerleri çok şükür atlattı. Benim ise bacağım uzun süre enkazda kaldığı için ezildi. Çıktığımda ilk düşüncem, 'herhalde ayağım kesilir' oldu. Kurtulduğumuza ise şükrediyorum, kurtuluşumuzu mucize olarak görüyorum. Bu iyileşmeyi beklemiyordum. Çünkü ayak komple gitmişti. Adıyaman'daki devlet hastanesinde ilk müdahalem yapıldıktan sonra uçakla Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesine getirildim. Bu hastanede de yoğun bakımda kaldım ve bir an yaşamayacağımı da düşünmüştüm. Öleceğimi hissettim ama yoğun bakımdan da çok şükür çıktım. Allah çocuklarımı korudu, çocuklar melektir."

Hastaneden taburcu olduktan sonra ilk aklına gelenin çocukları, annesi ve babası olduğunu dile getiren Özkolay, "Allah'ın verdiği bir felaketti, yaşadık. İsyan etmenin de anlamı yok. Bu olayı en kısa zamanda atlatmak ümidiyle milletçe birbirimize sarılalım. Her gün güneş doğuyorsa hayat devam ediyor. Güneş doğuyorsa bir umut vardır. Güneşin doğmasıyla insan hayatının güzelliğini daha iyi anlıyor." diye konuştu.

"Depremde keşke ailemin yanında olsaydım"

Hastanede eşinin başından ayrılmayan 35 yaşındaki baba Aytaç Özkolay da deprem günü işi nedeniyle Suudi Arabistan'da olduğunu belirtti. Deprem olduğunu öğrendiği an çok büyük üzüntü yaşadığını ve hemen eşi ve çocuklarının yanına gelmek istediğini ifade eden Özkolay, ilk bulduğu uçakla önce Kayseri'ye sonra Adıyaman'a geldiğini söyledi.

Mesleğinin tamircilik olduğunu ve yurt dışına 5 ay önce gittiğini ifade eden Özkolay, şöyle konuştu:

"Suudi Arabistan'da deprem haberini aldığımda iletişim de kopmuştu. Haber alamıyordum, o an dünyam başıma yıkılmıştı. En kötüsü o anda geliyor aklınıza. 'Her şey bitti hepsini kaybettim' diye düşünmüştüm. Türkiye'ye gelene kadar her şey bitti psikolojisiyle buraya geldim. Gerçekten zor, evlat ve eş bambaşka. Allah herkese sabır versin. Şu an eşimin sağlığı iyi. Çocuklarım da anneannesinde ve teyzeleri bakıyor. Ben eşimin yanında hastanedeyim. 'O günleri düşündüğümde keşke ben de onların yanında olabilseydim' diyorum. Bunun bende bir burukluğu var. Ölsek de kalsak da beraber olma duygusu var. Benim için en acısı ailemin yanında olamamaktı."

"Hastanın sağlık durumu iyiye gidiyor"

Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü'nden Dr. Ece Belen Karmış, depremzede hastanın sağlığının iyiye gittiğini yoğun bakımdan servise çıktığını anlattı.

Semra Özkolay'ın hastaneye geldiğinde ilk başta yoğun bakıma girdiğini ifade eden Karmış, "Hastamız yoğun bakımımızda birçok sefer diyaliz aldı. Bu diyaliz tedavileri sürerken biz de hastamızın crush sendromunu takip ettik. Yoğun bakımda yaklaşık 8 gün kaldı hastamız. Şu an Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Servisinde takipteyiz. Bacaklarından ameliyat da oldu. Sağlık durumu daha iyi." diye konuştu.

Dr. Karmış, depremzede hastalara uygulanan tedavilerle ilgili de şu bilgileri verdi:

"Burada depremzede hastalarımızla ilgileniyoruz. Onların düzenli olarak yaralarını ameliyathane şartlarında steril bir şekilde temizliyoruz. Daha sonrasında hastalarımızın gerekli olursa eğer, doku nakillerini yapıyoruz. Çünkü genellikle doku kayıplarıyla geliyorlar. Hastalarımız çoğunlukla bize yoğun bakımdan ya da ortopediden sonraki aşamada plastik cerrahiye geliyorlar."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER