İstanbul
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Tulga Ulus, Elazığ ve Malatya'da yaşanan depreme ilişkin, yaptığı açıklamada, korku ve paniğin biyolojik olarak stresin başka bir türü olduğunu ifade etti.
Strese girildiğinde vücudun adrenalin gibi hormonları salgıladığını ifade eden Ulus, "Adrenalin salgılandığında kalp daha hızlı atarak vücudunuzdaki kan dolaşımınızı hızlandırır ve kan basıncı artar. Kalbin kendi için gerekli kan akışı sağlanamayabilir.
Deprem gibi bir anda aşırı stres ve korku ile karşılaşan kişinin, önceden koroner arterlerinin tıkalı/daralmış olması halinde, kan, kalbe ve beyne ulaşmayabilir. Bu da kalp krizi veya inmeye yol açar." diye konuştu.
Kalp krizi nasıl anlaşılır?
Prof. Dr. Ulus, kalp krizinin en belirgin özelliğinin göğüs ağrısı olduğunu vurgulayarak, ağrının göğsün ortasında baskı tarzında olabildiği gibi, sırtta, omuzda, boyunda ve karında da hissedilebileceğini anlattı.
Kalp krizi geçiren hastalarda baskı tarzında ağrı ile terlemenin de olduğu ve bazen kusmanın eklendiğini de belirten Ulus, hastaların "çok şiddetli, sanki göğüs kafesi bir mengene ile sıkıştırılıyormuş gibi" bir ağrıyı tarif ettiklerine dikkat çekti.
Ulus, kalp atışlarında düzensizlik, hızlanma veya aşırı yavaşlama hissedildiğinde yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
"Eğer o anda aspirin alma şansınız varsa 1 adet aspirini çiğneyebilirsiniz. Kalp krizi sırasında aspirin çiğnenmesi ile kalp krizinden ölümlerin oranı azalmaktadır. Kalp krizinde dilaltı almak kalp damarlarının kan akışının artmasına neden olmaktadır.
Öksürerek kalp atışlarınızı düzene sokmaya ya da normalleşmesini sağlamaya çalışın. Öksürmek kalbe elektroşok etkisi yapar.
Öksürmenin kalbe etkisi olabilir. Çünkü öksürerek kalbi uyarıyorsunuz. Bu yöntem, ritim bozukluğundan dolayı gerçekleşen sorunlarda önlem olabilir."
Kalp krizi geçiren kişiye gereksiz müdahalelerde bulunulmaması gerektiğine dikkat çeken Ulus, "Hastayı hemen hastaneye yetiştirmek yapılması gereken en önemli harekettir.
Hemen gelebiliyorsa ambulansla veya bulunamıyorsa hasta yakınlarının kendi imkanlarıyla hastayı hastaneye yetiştirmeleri en doğru müdahaledir." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com