Antalya
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin etkilediği Hatay'da yıkılan evlerinin enkazında annesini ve babasını kaybeden, depremin 4. günü kurtarılan ve sağ kolu ampute edilen üniversite öğrencisi, kız kardeşi Azra için yaşama sıkıca tutunmak istiyor.
Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesinde okuyan 3. sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Beyazıt Ekrem Gedik, depreme, İskenderun'da 5 katlı binanın ikinci katındaki evlerinde ailesiyle yakalandı.
Sarsıntı başlayınca salonda uyuyan annesini tutmaya çalışırken sağ kolunun ve başının bir bölümünün üzerine kolon düşen Gedik, depremin 4. günü enkazdan çıkarılarak, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesine sevk edildi.
Burada sağ kolu ampute edilen ve iki gün yoğun bakımda kalan Gedik'in anne ve babası depremde hayatını kaybetti, yaralı çıkarılan 18 yaşındaki kız kardeşi de tedavisinin ardından taburcu edildi.
Durumu ağır olan Gedik, Antalya'daki Akdeniz Üniversitesi Hastanesine getirildi. Burada da operasyonlar geçiren Gedik'in saç derisi ve alın bölgesine Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan başkanlığındaki ekip tarafından doku nakledildi.
Sağlığına kavuşup, bir an önce üniversite eğitimine devam etmek isteyen Gedik, aynı zamanda babasının oto galerideki işini yürüterek üniversiteye hazırlanan kız kardeşi Azra Gedik'e destek olmak istiyor.
"Her ÅŸey bir anda deÄŸiÅŸti"
Gedik, AA muhabirine, hem üniversitede okuduğunu hem de babasının oto galeri dükkanında çalıştığını, deprem günü de eve geç gittiğini söyledi.
Sarsıntı başlayınca hızla yıkımın olduğunu anlatan Gedik, şunları kaydetti:
"Daha uyumamıştım. Her şey bir anda değişti. Ev sallanmaya başladı, annem salonda uyuyakalmıştı. Salona koştum, hiç fırsatımız olmadı. Direkt bina yıkıldı. Aslında bizim binanın üzerine diğer binalar çöktü. Üçer bina yan yana olunca altı bina birbirini yıktı. Kafamın üzerine kolon düştü, çıkacağıma çok inanmamıştım. Öldürmeyen Allah öldürmüyor. Annemi tutarken, onu çekmeye çalışırken kolum kolonun altında kaldı. Yaşayacağımı düşünmüyordum ama eğer yaşarsam da kolumun olmayacağını biliyordum."
Kardeşinin enkazdan üçüncü gün çıkarıldığını anlatan Gedik, enkazın altında başlarda kardeşiyle konuştuğunu, onu uyutmamaya çalıştığını ancak bir süre sonra rüyalar görmeye başladığını dile getirdi.
Gedik, kolonun kafasının üzerinde baskı yaptığını belirterek, "Rüya görüyorum sanıyordum. Kendimi Adana'da görüyordum. Kuzenlerim enkazda, 'Seni kurtarmaya geldik, babanla kardeşini çıkardık.' diyor. Ben de 'Dalga geçmeyin, ben Adana'dayım diyorum'. Dört günü böyle geçirdim." diye konuştu.
Tozu üfleyerek uzaklaştırıp nefes almaya çalışmış
Bina yıkıldığında tozdan zor nefes aldığını anlatan Gedik, tozu üfleyip uzaklaştırarak kendisine nefes alabileceği alan açmaya çalıştığını ifade etti.
Kendisini, çok sayıda arama kurtarma ekibinin çıkardığına değinen Gedik, şunları söyledi:
"Ameliyat oldum, kafamdaki estetik ameliyat, doku nakli yapıldı. Üçüncü ameliyatı geçirdim. İyiyim, hayati riskim yok. Annemi, babamı kaybettim. 18 yaşındaki kardeşim var, yanına gidip ona bakacağım. Hayatımı ona bakarak sürdüreceğim. Bir yandan çalışıp bir yandan üniversitede eğitimimi sürdüreceğim. Galeri işi yaptığımız için onu devam ettireceğim. İnsanlara çağrım, kimse bir saniyesini boşa harcamasın, hep sevdikleriyle olsun. Çünkü iki dakikada tüm hayat değişiyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com