Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olduğu gerekçesiyle yargılanan Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görevli Albay R.C'nin örgüt içi haberleşme amacıyla mahrem imamı tarafından ankesörlü telefondan arandığına yönelik itirafı dava dosyasına girdi.
Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görevli Albay R.C, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanıp itirafçı oldu ve örgüte ilişkin bildiklerini anlattı.
R.C. ortaokul döneminde maddi imkansızlıklardan dolayı FETÖ ile tanıştığını belirterek, "İlk temasım 11. sınıftayken oldu. Kantinde arkadaş grubum toplanmıştı. Yanlarına gittiğimde üniversiteli bir adamla konuştuklarını gördüm. Kod ismi Halit idi. Benim ilk dönem takdir aldığımı öğrendi ve bana ders çalışmak için yardımcı olabileceğini söyledi." ifadelerini kullandı.
Halit kod adlı kişinin yönlendirmesi üzerine örgüt evlerine gitmeye başladığını anlatan R.C, daha sonra kendisinden M.D'nin sorumlu olduğunu, 1992'ye kadar örgüt evlerinde Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri sınavlarına hazırlandığını söyledi.
R.C. askeri liseyi kazandıktan sonra M.D'nin kontrolünde örgüt toplantılarına katıldığını ifade ederek şu beyanda bulundu:
"2 haftada bir Beşiktaş tarafında bir yerde buluşma belirleniyordu. Bir süre sonra aksatmaya başladım. O dönemde telefon olmadığı için görüşemediğimiz zamanlarda buluştuğumuzda bir sonraki buluşma yerini ayarlıyorduk. Gidemediğim zaman ise en son buluştuğumuz yere gidiyorduk. 1996'da liseden 2000'de ise Harp Okulundan derece ile mezun oldum. İlk tayin yerime atandım. Bu süre zarfında temasa geçen olmadı. Ardından 2002- 2004 arasında ABD'ye yüksek lisans için gittim. ABD'deyken, Ahmet kod adlı şahıs beni aradı. Kendisiyle orada üç dört kez görüştük."
Ankesör itirafıTürkiye'ye döndüğünde atamasının Gölcük'e yapıldığını ve 2009'un sonunda başka bir mahrem imamın kendisiyle temas kurduğunu belirten R.C, "Bununla 5-6 kez Gölcük'te görüştük. Beni cep telefonumdan arıyordu. İlk aramasında telefonumu abilerden aldığını söyledi. Bana 'Şu saatte şu durakta bekle.' diyor, Gölcük dışında bir yere gidiyorduk." diye konuştu.
R.C, 2010'da Ankara'ya tayin edildikten sonra Hakan kod isimli kişiyle görüşmeye başladıklarını 2012'ye kadar bu kişiyle örgütsel toplantılar yaptıklarını anlattı.
Ankara'da çalıştığı süre içinde örgütün mahrem imamları ile ankesörlü telefondan arandığını ifade eden R.C, "Benden sorumlu kişi halk sağlığı uzmanıydı. 2012-2014 arasındaki ankesörlü hattan aramaları bu şahıs yapmıştı. Bazen evine gidemediğimde o gün içerisinde arıyordu. Ya da ertesi gün arayıp neden gelmediğimi soruyordu. En az 10-15 kez aramıştır. En son görüşmem 2014 yılı başındaydı. 2014'ten sonra beni Namık kod adlı Gençlik ve Spor Bakanlığında çalışan kişiye devretti. 2015'ten 2016'nın başına kadar görüştüm. Darbe girişimine kadar eğitimdeydim. O ara arama olmadı." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com