Genel

DenizBank 435 milyon dolarlık seküritizasyon kredisi sağladı (2)

"Benim tabirimle 'zombi firmalara', herhangi bir üretime katkı şansı kalmamış firmalara desteğe devam ederseniz, bu ekonomiye katkı sağlamaz, zarar verir. "

DenizBank 435 milyon dolarlık seküritizasyon kredisi sağladı (2)
19-02-2021 20:06

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, üretime katkı şansı kalmamış firmalara desteğe devam edilmesinin ekonomiye katkı sağlamadığını, aksine zarar verdiğini belirterek, "Biz bankalar olarak, kaynakların akılcı dağılımına aracılık eden kurumlarız. Bunu yapmazsak, kötüde kredi tutup, iyiye kredi vermezsek fonksiyonumuzu ifa ve icra edemeyiz. Doğrudur, problemli kredileri bilançolarımızda görüyorsunuz ama güzel olan şu; sermaye yeterliliğimiz, likiditemiz, bunları karşılamak üzere karımızdan koyup provizyon olarak ayırdığımız tutarlar dünya ölçeklerinin de üzerinde. Bu bakımdan bankacılık sektörümüz sağlam." dedi.

Ateş, DenizBank'ın 435 milyon dolarlık seküritizasyon kredisi temin etmesine ilişkin düzenlenen çevrim içi basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Kredi maliyetinin daha düşük olup olamayacağına ilişkin soruya Ateş, bu işleme başladıklarında ülke risk pirimi göstergesinin (CDS) 600 baz puan seviyelerinin üzerine çıktığını, vadenin de 7 yıl gibi uzun bir süre olduğunu anlattı.

Ateş, fiyat istikrarının sağlanması ve enflasyonda tek hanelere gelinmesi halinde, faizlerin de düşeceğini ifade ederek, "Şu anda açıklıkla söyleyeyim, bu dönemde vade ve fiyat olarak temin edilmiş en avantajlı kredi oldu. İleriye dönük risk priminin düşmesi, enflasyonun ve ona paralel iç faizlerin düşmesi, dışarıdan ülkemize teveccüh gösteren yatırımcıların faizlerini de düşürecektir. Burada kar gayesi güdülüyor da diyemem. Buradaki olay yeşil enerji ve kadınların çalışma hayatına katılması gibi ulvi gerekçeler. Bu bakımdan biz çok mutluyuz." diye konuştu.

- "Tarıma DenizBank'tan açık çek"

Hakan Ateş, bankanın tarım konusundaki hedeflerine ilişkin bir soru üzerine bu alana büyük önem verdiklerini söyledi. Tarımın kendine özgü sorunları olduğunu belirten Ateş, "En önemli sorunu da 'tarladan sofraya' dediğimiz zincirin çok uzun, çetrefilli, maliyetli ve verimsiz olmasıdır. Bütün hadise bu zinciri kısaltmak." dedi.

Bu süreçlerin geriye dönük entegrasyonla çok iyi organize edilmesi gerektiğini vurgulayan Ateş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Çiftçimizin üretimini orada yarattığı katma değer paylaşımında ağırlıklı olarak çiftçiye verebilecek organizasyonları kurmamız lazım. Birliklerimiz var, kooperatiflerimiz var, bunların hepsi vaka. Çiftçilerimizin ihtiyaç duyduğu girdileri, dövizden daha çok kendi yerel paramıza dönmesini sağlamamız lazım. Özellikle tohumda yerli-milli tohuma dönme gibi çok önemli kurgular ve çabalar var. Bunları en azından yurt dışından temin ettiklerimizle dengelememiz lazım ki döviz dalgalanma ve şoklarında tarımı mağdur etmeyelim."

"Burada DenizBank'tan tarıma bir açık çek var diyebilir miyiz?" sorusu üzerine Ateş, "Katiyetle açık çek. Ticari değeri olan 130 endüstriyel ürünün kitabını yaptık, onların eğitimini veriyoruz." ifadelerini kullandı.


Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER