Başbakan Davutoğlu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı sert bir dille eleştirerek, “Bir tarafta Arap, Türk, Kürt’le omuz omuza Kudüs’e yürüyen Selahaddin Eyyübi, diğer taraftan Papa ile aynı dili kullanan haçlı zihniyetli bir eş başkan” dedi.
Öğle saatlerinde Van’a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yukarı Norşin Camisi’nde cuma namazı kıldıktan sonra Elite World Otel’e geçti. Burada bir süre dinlenen Başbakan Davutoğlu, ardından partisi tarafından Başyol Meydanı’nda düzenlenen mitinge katıldı. AK Parti Van İl Başkanı Zahir Soğanda’nın ardından eşi Sare Davutoğlu ile birlikte halkı selamlayan Başbakan Davutoğlu, “Yiğit Vanlılara selam olsun. Van Denizi’ne selam olsun. Bu meydanı aşkla, muhabbetle dolduran Vanlılarla gurur duyuyoruz. Emin olun Konya’ya giderken ne hissediyorsam, Van’a gelirken de onu hissediyorum. Fakiye Teyran, Abdulhekim Arvas, Seyit Fehim Arvas, Ahmed-i Hani’ye selam olsun. Sarıkamış’a doğru yürüyen 120 gence selam olsun. ‘Vanlıyam şanlıyam kılıcım kanlıyım’ diyen o genç şehitlere selam olsun. Van’ın her köşesine selam olsun” diye konuşmasına başladı.
“SİYASETİMİZ BİRLİK SİYASETİDİR”
Seçim çalışmaları kapsamında şimdiye kadar 68 vilayeti gezdiğini dile getiren Davutoğlu, “Aziz Vanlılar yine huzurunuzdayız. Yeni Türkiye için yürümeye hazır mıyız. 68 vilayeti ziyaret ettik, şimdi Van’a 68 ilden selam getirdim. Siyasetimiz birlik siyasetidir. Her yerde omuz omuzayız. Bazen maalesef acı olaylar da yaşıyoruz. Dün muhteşem bir miting yaptık Malatya’da. Tehditlere karşı ‘ben Vanlıyam şanlıyım’ diyecek miyiz. ‘Biz yiğidiz size pabuç bırakmayız’ diyecek misiniz. Yüz bine aşkın kardeşimizle Malatya’da dün miting yaptık. Ak gençliğe hitaben söylüyorum, bir kardeşimiz dün mitingden sonra ilçesine dönerken trafik kazasında vefat etti. Hepinizin kardeşimiz için Fatiha okumasını istiyorum. Yaralı kardeşimiz için de dua edin” dedi.
“TÜRKİYE’DE İKİ SİYASET VAR”
Türkiye’de iki siyasetin yapıldığını belirten Davutoğlu, “Bir tanesi birleştiren. Türk, Kürt, Alevi, Sünni ayrı göstermeden herkesi insan olarak gören. Bir de parçalayan siyaset var. 100 yıldır bu mücadele devam ediyor. Omuz omuza istiklal için, ezani Muhammed için yürüyen şehitleri gördük. Orada yürüyenler, ‘sen Türk, Kürt, Sünni, Alevi misin’ demediler. Bunlar al bayrak inmesin diye yürüdü. Ama sonra milleti parçalayan siyaset çıktı. 27 Mayıs darbesi, 12 Eylül ihlali ve 28 Şubat oldu. Biz AK Parti olarak bütün bu parçalayıcı siyasetten sonra geldik. Kim olursa olsun bütün insanlar azizdir dedik. Bütün yasakları kaldırdık. İnşallah başı açık, başı kapalı bacılarımız el ele meclise girecek. Anadil önündeki yasakları kim kaldırdı? OHAL vardı, baskılar vardı, kim kaldırdı. Dağları, meraları bu aziz halka kim açtı. TRT Kurdi’yle dünyaya mesaj verdi. Aziz Türkçemiz gibi aziz Kürtçemizde bizim dilimizdir mesajını verdik. Ama şiddete, teröre, baskıya yönelen bir dil kullanıyorsanız yanlış yoldasınız” ifadelerini kullandı.
“KARŞIMIZDA BİR CEPHE OLUŞTU”
12 yılda çözüm süreciyle bütün engelleri kaldırdıklarını dile getiren Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“7 Haziran’a doğru giderken çözüm süreci nihai aşamaya gelsin, silahlar bırakılsın dedik, ama karşımızda bir cephe oluştu. Bakın bu cephenin üç özelliğini sizinle paylaşacağım. Bir, bu cephe millete yabancıdır. CHP milletin değerlerine ne kadar yabancıysa, HDP de o kadar yapancıdır. CHP tek partili döneminde ‘allah Türkçe bilmez mi ezan Türkçe okunsun’ demişti. Şimdi ise HDP ‘Allah Kürtçe bilmez mi’ diyor. Allah her şeyi bilirde, sen Kürt vatandaşımızın imanını bilmezsin be heyy. Kılıçdaroğli, ‘İsrail’le neden dost değiliz’ diye sorar, öbür taraftan aynı günlerde seçim meydanlarında HDP ‘Kudüs Yahudilerin mekanıdır’ der. Bunlar birisi beyaz Kürt, birisi beyaz Türk. Bilmezler, Kudüs Mescid-i Aksa’dır. Mescid-i Aksa da bizimdir, bizim kalacak. Bunlara tarih dersi verecek miyiz? Kıblemizi, işgal edenlere karşı her zaman savunacağız diyecek miyiz? Tek partili dönemde CHP ‘Kabe Arapların olsun, Çankaya bize yeter’ derdi. Şimdi bunlarda Kabe’ye taksim diyorlar.”
“PAPA İLE AYNI DİLİ KULLANAN HAÇLI ZİHNİYETLİ BİR EŞ BAŞKAN”
Gezi’yle birlikte milletin şiddete mahkum bırakmak istendiğini dile getiren Davutoğlu, “24 Nisan yaklaşırken Papa açıklama yaptı. ‘Müslümanlar soykırım yaptı.’ Burada kast edilen bütün Anadolu’da yaşayan Müslümanlar. Ondan sonra bu eş başkan çıkıp dedi ki, ‘Ermenilere soykırım yapılmıştır ve Kürtler yapmıştır, özür diliyorum’. Dedi. Ey Vanlılar, 1. Dünya Savaşı’nda düşmana direnen Van, siz bu iftiraya ‘evet’ diyecek misiniz? Bunlara ders verecek misiniz? Onun için Selahattin Eyyübi’yi hatırlattım. Bir tarafta Arap, Türk, Kürt’le omuz omuza Kudüs’e yürüyen Selahaddin Eyyübi, diğer taraftan Papa ile aynı dili kullanan haçlı zihniyetli bir eş başkan. Millete yabancı HDP’yi, bu millet iktidar yapar mı? ‘HDP’nin bir milletvekili açıkça başörtüsüyle alay eden ifadeler kullandı. Bizim değerlerimizi bunlar bilmezler. Her zaman, her yerde millete yabancı oldular. CHP, Diyanet’i ‘kaldıracağım’ dedi, HDP geri durur mu? Hemen ‘kaldıralım’ dedi. 12 Eylül zulmünün arkasında CHP’nin tek tipçi, tek partili zihniyeti vardı. Şimdi de Kürt kardeşlerimin karşısına çıkanlar aynı zihniyette. Kürt kardeşimi tarihinden, irfanından, değerinden koparmak istiyorlar. Selahattin Eyyübi’nin haçlılar karşısında durduğu gibi bizler de küresel emperyalizme karşı dik duracak mıyız?” ifadelerini kullandı.
SİİRT’TE 3 KIZA YAPILAN SALDIRIYA SERT TEPKİ
İkinci özelliklerini ise CHP ve HDP’nin baskıcı, tek tipçi olmaları olduğunu dile getiren Davutoğlu, “Sene 1947. Mersin’de muhtarlık seçimleri yapılıyor. CHP’nin istemediği bir muhtar seçiliyor. Bunun üzerine jandarma gelir baskı yapardı. Kahraman Anadolu kadınları sandığa kapanır ve ‘sandık bizim namusumuzdur’ derler. Şimdi seçimler yaklaşıyor, elimize gelen bazı istihbaratlar var. Bazı çeteler dolaşıyor ve muhtarlara diyorlar ki, ‘şu köyde şu kadar oy çıkmazsa, biz sizi cezalandırırız.’ Şimdi ha tek parti jandarmasının baskısı ha bunların örgüt baskı. Arada bir fark yok. Kahraman Vanlılar, siz baskılara boyun eğecek misiniz? ‘Bu ülke bizim, bu sandık bizim’ diyecek misiniz? Şimdi göreceğiz. Kadınlara sahip çıktığını iddia eden terör örgütüne, gençlere sahip çıktığını veya demokrasi için deklarasyonda bulunan ve HDP’ye destek veren aydınlara sesleniyorum. Meydan okuyorum ve Demirtaş’a da, arkasındakilere de, onu destekleyen aydınlara sesleniyorum. Dün Siirt’te miting yaptık. Tunceli’ye giderken haber geldi. AK Partili üç kız, bizim mitingden ayrılıp HDP’nin binasının önünden geçerken barbar bir takım zorbalar tarafından saldırıya uğradılar. Kadına karşı şiddeti dile getirenler, şimdi cevap versin. Bu barbarlar, HDP binasından çıktı ve bacılarımıza saldırdılar. Gerekli talimatları verdik. HDP binalarına saldırı yapıldığında hemen kınadık. AK Partililere yapılan saldırılara bir tek kınama gelmedi. Şimdi bunu kınasınlar. Ama birileri bizim gençlerimize, sadece AK Parti’de olduğu için saldırırsa hesabını sorarız” dedi.
“SİİRT’TE 5 GENCİMİZ DAĞA KALDIRILDI”
Ezanın okunmasıyla konuşmasına ara veren Davutoğlu, ezanın ardından mitinge katılanların hep bir ağızdan İstiklal Marşı’nı okumasına eşlik etti. Davutoğlu, "Bana birçok hediye sunuldu mitinglerde ama bugün en güzel hediyeyi siz verdiniz dünyanın en güzel korosu bu. Bu milletin İstiklal Marşı’na bayrağına sahip çıkamayanlar utansın. Allah bu ülkenin üzerinde ezanları eksik etmesin. Vanlı ‘şanlıyam’ diyor. Siirt’te dün bana bir bilgi geldi. 5 gencimiz dağa kaldırılmış. Aileleri şu mesaj gönderilmiş, ‘ya bizi desteklersiniz ya bu gençleri iade etmeyiz’ diyorlar. Şimdi Demirtaş’a soruyorum, bunların karşısında net bir tavır alacak mı? Cevap versin. Onu destekleyenler cevap versin, hiçbirinde ses yok. Çünkü bunların bütün meselesi AK Parti’yi zayıflatmak. Kim bu topraklarda şiddeti, terörü tekrar gündeme getirirse karşısında dimdik duracağız. Şimdi bazı lobilerin basın kuruluşlarından HDP’ye destek geliyor. İstediklerini destekleyebilirler, aynı yayın organları önceki dönem ‘CHP’ye destek verin’ diyordu. Bunların derdi özgürlük, demokrasi değil, Türkiye’yi zayıflatmak. Siz 12 yılda ayağa kalkan, her vatandaşına merhametle yaklaşan Türkiye’nin zayıflamasına izin verir misiniz? Dev artık uyandı, bu deve arktı diz çöktürebilirler mi? Van’ın iradesine ipotek koyabilirler mi?” diye konuştu.
“KÜRTLERİN BARAJ SORUNU YOK”
CHP ve HDP’nin üçüncü özelliğinden de bahseden Davutoğlu, “Bunların ideoloji derler. Hizmet yapmazlar, hizmet edenlere engel olmaya çalışırlar. CHP eskiden ‘hizmeti bırakın laikliğe bakın’ diyordu. Şimdi de bu HDP’de, hizmet etmezler, hizmeti engellemeye çalışıyorlar. Çarpıcı bir örnek. Hakkari Yüksekova Havaalanı’nı açtık. Yüksekova’ya havaalanını kim yaptı? Burada organize sanayi bölgesi yoktu, kim getirdi? Doğalgaz yoktu, Van depreminde bir yılda konutları kim yaptı? HDP o zaman neredeydi, onların derdi Kürt kardeşlerimizin mutluluğu değil. Tek dertleri var, baskıyla tek tipçi zihniyeti getirmek. Onların derdi hizmet değil, Van üzerinde baskı yaparak yeni bir siyaseti hakim kılmak istiyorlar. Van’ı çözüm süreciyle birlikte bütün yolların merkez şehri yapıyoruz. Peki HDP ne vaad ediyor. 7 Haziran’da ‘barajı aşamazsak, tekrar terörü getiririz’ diyor. Ben gerektiğinde koltuğumu bırakırım dedim ama onlardan kimse bir şey demedi. Onlar milletin yüzde 10-20’sine, biz milletin yüzde 100’üne talibiz. Baskı ve terör altında görüşlerini açıklamayan vatandaşlarıma sesleniyorum, korkmasınlar, çıksınlar her yerde görüşlerini dile getirsinler. Artık Türkiye 90’ların Türkiye’si değil. Tehdit savuranlara sesleniyorum, 6-7 Ekim gibi olaylarla tehdit ederseniz, bilin ki bu devlet 5-6 Ekim olaylarını yaşadıktan sonra bu meydanları hiçbir vandala, teröriste bırakmaz. Vatandaşım korkmasın, çekinmesin. Gitsin oyunu kullansın. Kime verirse versin, oyunu kullansın. CHP ile HDP paslaşıyor, HDP ile paralel paslaşıyor. Şimdi paralelin adamları Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin arka kapısından girip konuşuyorlar. ‘Bu AK Parti’yi nasıl durdururuz’ diye konuşuyor. Onlar kapalı kapılar arkasında kumpas kuruyorlar. HDP’nin Adana ve Mersin olaylarından sonra suçu AK Parti’ye attı. Diyarbakır’da müftüyü, Eskişehir’de din ve diyanetle kavgalı olanları gösteriyor. Onlar Kürtleri temsil edebilirler mi? Kürtleri temsil eden, Çanakkale ruhuna sahip çıkanlardır. HDP’nin baraj sorunu var ama Kürtlerin baraj sorunu yok. Kürtleri AK Parti temsil eder. Yaşasın Türk, Kürt, Arap kardeşliği, kahrolsun ayrımcılık yapanlara” şeklinde konuştu.
(İHA)