HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi eleştirerek, "Çin malı milliyetçi niye bu kadar panikte. Koltuğu gidecek. Savaş onların koltuklarının teminatıdır" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu akademisyenlere destek vermek için Bakırköy Kadın Ceza İnfaz Kurumu’na geldi. Burada bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve partililer tarafından karşılanan Demirtaş, yaptığı açıklamada, parlamentodaki partileri eleştirdi. "Parlamentodaki partiler savaş politikaları konusunda maalesef çok rahat birleşebiliyorlar" diyen Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi barış konusunda şu kadar uzlaşma sağlayabilseydi bugün biz şiddeti savaşı konuşmuyor olacaktık. Cizre’de, Sur’da, Nusaybin’de bütün bu katliamlar yaşanmıyor olacaktı. Türkiye’nin her yerine gencecik cenazeler gitmiyor olacaktı. HDP’ye karşı üç parti dokunulmazlık konusunda ne kadar da rahat birleştiler. İlkesizlik maalesef diz boyu. ’Barış konusunda üç parti birleşsin’ dediğimizde parlamentoda üç kişi bir araya gelemez. ’Hadi gelin hep birlikte barışı konuşalım çözümü sağlayalım şu akan kanı durduralım’ dediğimizde parlamentoda herkes körleri, sağırları oynar. Ama sıra savaşa geldiğinde savaş tezkerelerine geldiğinde, HDP’ye dokunmaya sıra geldiğinde görüyorsunuz ki her biri kağıttan kaplan oluyor. Bize karşı kükreme konusunda son derece cesur davranıyorlar. Akademisyenler tutuklu, öğrenciler tutuklu, belediye başkanları, siyasetçiler, sanatçılar tutuklu. Fakat tecavüzcüler bu ülkede neredeyse madalya alacak noktaya geldi.”
"KANDAN BESLENİYORLAR"
Konuşmasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi hedef alan Demirtaş, "Çin malı milliyetçi niye bu kadar panikte. Koltuğu gidecek. Savaş onların koltuklarının teminatıdır. Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı’nın, milliyetçi partinin teminatı kandır. Kan aktığında bunların yüzüne can geliyor. Oradan besleniyorlar. Şehit cenazelerindeki propagandadan, orada verdikleri gazla, orada coşturdukları şövanist duygularla ayakta kalabiliyorlar. Eğer biz onların söylediklerinin binde birini söyleseydik, emin olun bizi çoktan içeri atmışlardı. O kadar savaş propagandası yapıyorlar. O kadar ölüm propagandası yapıyorlar daha fazla yıkın daha fazla yakın diye çağrılar yapıyorlar. ’Taş üstünde taş bırakmayın omuz üstünde baş bırakmayın’ diye çağrılar yapıyorlar. Cizre’de Nusaybin’de binlerce evi yıktınız. Bunlar PKK’lıların evimiydi. Tankla topla şehirleri harabeye çevirdiniz bunların hangisinin hukukta yeri var hangi kanuna göre bunları yaptınız. 500 bin sivilin hayatını perişan ettiniz, bunun suçunu da HDP’ye attınız. Camileri tankla bombaladınız geri dönüp ’HDP’liler yaptı’ dediniz. Görüntüleri var cami kilise ibadethane dinlemeden tank top atışlarıyla yıktınız hepsini harabeye çevirdiniz” diye konuştu.
"EĞER CESARETİ VARSA..."
Doğu ve Güneydoğu’daki operasyonları da eleştiren Demirtaş, "İnsanların gidecek evleri yok ve bunu bir kahramanlık öyküsü olarak anlatıyorlar. ’Bitirdik, belini kırdık’ diye. Başbakan eğer cesareti varsa çıksın ’başardık bitti bu iş’ desin. Halka da söz versin. Eğer bittiyse bu iş, eğer gerçekten de bu savaşın sonuna gelindiyse buyurun çözüme geri dönün. Yok eğer yarın bir gün savaş daha da büyürse haysiyet varsa sizde istifa etmeniz lazım. Aldatıyorlar. Şehit edebiyatı yapıp ’keşke biz de şehit olsak’ diye size gaz verenlerin evlatları bakın neler yapıyor. Senin evladın tabutun içinde onun evladı kumar masasında. Tablo bu kadar nettir" ifadelerini kullandı.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu akademisyenlere destek vermek için Bakırköy Kadın Ceza İnfaz Kurumu’na geldi. Burada bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve partililer tarafından karşılanan Demirtaş, yaptığı açıklamada, parlamentodaki partileri eleştirdi. "Parlamentodaki partiler savaş politikaları konusunda maalesef çok rahat birleşebiliyorlar" diyen Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi barış konusunda şu kadar uzlaşma sağlayabilseydi bugün biz şiddeti savaşı konuşmuyor olacaktık. Cizre’de, Sur’da, Nusaybin’de bütün bu katliamlar yaşanmıyor olacaktı. Türkiye’nin her yerine gencecik cenazeler gitmiyor olacaktı. HDP’ye karşı üç parti dokunulmazlık konusunda ne kadar da rahat birleştiler. İlkesizlik maalesef diz boyu. ’Barış konusunda üç parti birleşsin’ dediğimizde parlamentoda üç kişi bir araya gelemez. ’Hadi gelin hep birlikte barışı konuşalım çözümü sağlayalım şu akan kanı durduralım’ dediğimizde parlamentoda herkes körleri, sağırları oynar. Ama sıra savaşa geldiğinde savaş tezkerelerine geldiğinde, HDP’ye dokunmaya sıra geldiğinde görüyorsunuz ki her biri kağıttan kaplan oluyor. Bize karşı kükreme konusunda son derece cesur davranıyorlar. Akademisyenler tutuklu, öğrenciler tutuklu, belediye başkanları, siyasetçiler, sanatçılar tutuklu. Fakat tecavüzcüler bu ülkede neredeyse madalya alacak noktaya geldi.”
"KANDAN BESLENİYORLAR"
Konuşmasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi hedef alan Demirtaş, "Çin malı milliyetçi niye bu kadar panikte. Koltuğu gidecek. Savaş onların koltuklarının teminatıdır. Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı’nın, milliyetçi partinin teminatı kandır. Kan aktığında bunların yüzüne can geliyor. Oradan besleniyorlar. Şehit cenazelerindeki propagandadan, orada verdikleri gazla, orada coşturdukları şövanist duygularla ayakta kalabiliyorlar. Eğer biz onların söylediklerinin binde birini söyleseydik, emin olun bizi çoktan içeri atmışlardı. O kadar savaş propagandası yapıyorlar. O kadar ölüm propagandası yapıyorlar daha fazla yıkın daha fazla yakın diye çağrılar yapıyorlar. ’Taş üstünde taş bırakmayın omuz üstünde baş bırakmayın’ diye çağrılar yapıyorlar. Cizre’de Nusaybin’de binlerce evi yıktınız. Bunlar PKK’lıların evimiydi. Tankla topla şehirleri harabeye çevirdiniz bunların hangisinin hukukta yeri var hangi kanuna göre bunları yaptınız. 500 bin sivilin hayatını perişan ettiniz, bunun suçunu da HDP’ye attınız. Camileri tankla bombaladınız geri dönüp ’HDP’liler yaptı’ dediniz. Görüntüleri var cami kilise ibadethane dinlemeden tank top atışlarıyla yıktınız hepsini harabeye çevirdiniz” diye konuştu.
"EĞER CESARETİ VARSA..."
Doğu ve Güneydoğu’daki operasyonları da eleştiren Demirtaş, "İnsanların gidecek evleri yok ve bunu bir kahramanlık öyküsü olarak anlatıyorlar. ’Bitirdik, belini kırdık’ diye. Başbakan eğer cesareti varsa çıksın ’başardık bitti bu iş’ desin. Halka da söz versin. Eğer bittiyse bu iş, eğer gerçekten de bu savaşın sonuna gelindiyse buyurun çözüme geri dönün. Yok eğer yarın bir gün savaş daha da büyürse haysiyet varsa sizde istifa etmeniz lazım. Aldatıyorlar. Şehit edebiyatı yapıp ’keşke biz de şehit olsak’ diye size gaz verenlerin evlatları bakın neler yapıyor. Senin evladın tabutun içinde onun evladı kumar masasında. Tablo bu kadar nettir" ifadelerini kullandı.
