Asayiş

DEAŞ’ın Türkiye sorumlusunun kardeşleri hakim karşısında 

Kayseri’de DEAŞ terör örgütünün sözde Göç ve Lojistik Komitesi Türkiye Sorumlusu Abu Jafar kod isimli şahıs ile bağlantısı olduğu belirlenen ve DEAŞ terör örgütü üyesi olma suçundan yargılanan 3’ü kadın 7’si tutuklu 8 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Tekerlekli sandalye ile duruşmada hazır bulunan tutuklu sanıklardan Rashid Enikeev, “Ele geçirilen fotoğraflar İdlib’de çekildi ama örgüt ile ilgisi yok” dedi. 

DEAŞ’ın Türkiye sorumlusunun kardeşleri hakim karşısında 
14-02-2019 22:37

Kayseri’de DEAŞ terör örgütünün sözde Göç ve Lojistik Komitesi Türkiye Sorumlusu Abu Jafar kod isimli şahıs ile bağlantısı olduğu belirlenen ve DEAŞ terör örgütü üyesi olma suçundan yargılanan 3’ü kadın 7’si tutuklu 8 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Tekerlekli sandalye ile duruşmada hazır bulunan tutuklu sanıklardan Rashid Enikeev, “Ele geçirilen fotoğraflar İdlib’de çekildi ama örgüt ile ilgisi yok” dedi. 

11 Ekim 2018’de Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından DEAŞ terör örgütünün sözde Göç ve Lojistik Komitesi Türkiye Sorumlusu Abu Jafar kod isimli şahıs ile bağlantısı olduğu belirlenen, aralarında Türkiye sorumlusu Abu Jafar’ın kardeşlerinin ve akrabalarının yer aldığı şahıslara yönelik operasyon yapıldı. Yapılan operasyonda Ukrayna uyruklu Rashid Enikeev, Rusya uyruklu Elena Rakmanova, Suriye uyruklu Mahmud Şeyh Muhammed, Sümeyye Şeyh Muhammed, Ahmad Alakel, Minah Mohammed Al Ali ve Muhammed Al Mahmud isimli 7 kişi yakalanarak gözaltına alındı. 7 şüpheli tutuklanırken, sonradan yakalanan Muhammed Rebiğ İsmail ise ‘örgüte yardım etme’ suçundan tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Şahısların evlerinde yapılan aramalarda çok sayıda sahte pasaport, dijital materyal ve örgütsel doküman ele geçirildi. Gözaltına alınan şahıslardan Rashid Enikeev’in yapılan incelemesinde uluslararası seviyede terörizm suçundan arandığı, halen DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttüğü, DEAŞ terör örgütü tarafından GSM aracılığı ile örgüt içi kullanılan gizli haberleşme ağı üzerinden örgüt mensuplarına talimat verdiği, DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürütürken ölen örgüt mensuplarının eşlerini Suriye’den kaçak yollarla Türkiye’ye yerleştirdiği tespit edildi.

Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk celsesinde tutuklu sanıklar işsiz, 4 çocuklu Suriyeli Ahmad Alakel (30), bekar, taksi şoförü Suriyeli Mahmud Şeyh Muhammed (23), mobilya işçisi, bekar Suriyeli Muhammet Almahmut (23), evli, ev hanımı Suriyeli Minah Mohammed Al Ali (23), evli, ev hanımı Suriyeli Sümeyye Şeyh Muhammed (23), Rus uyruklu evli, ev hanımı Elena Rakhmanova (25) ile tutuksuz sanık Suriyeli Muhammed Rebiğ İsmail (26) ve avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık Rus uyruklu işsiz, evli Rashid Enikeev (29) ise Menemen Kapalı Cezaevi’nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile hazır edildi. 

Rusça ve Arapça tercümanlar da mahkemede hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan Elena Rakhmanova iddianamenin kendisine Rusça tercüme ile gönderilmesini, iddianameyi okuduktan sonra savunma yapacağını söyledi. Tüm sanıklar kimlik tespiti sırasında cep telefon numaralarını hatırlamadıklarını söylediler. 

Tercüman eşliğinde savunma yapan tutuklu sanık Mahmud Şeyh Muhammed, “Suriye İdlib doğumluyum. 2014’te kaçak yollarla Türkiye’ye girdim. Suriye’deki Abu Jafar kod adlı Abdullah Şeyh, Ali Şeyh ve sanık Sümeyye Şeyh kardeşlerim olur. Abdullah Şeyh Suriye’de savaşıyor ama hangi safta bilmiyorum, kod adını da bilmiyordum. Ahmad Alakel halamın oğludur. Ona nereden geldiğini bilmediğim bir kargo geldi. İki telefon, iki sim kart çıktı. Kardeşim Abdullah Şeyh, Rashid’in Suriye’den geldiğini, onu karşılamamı istedi, ben de karşıladım. Ben taksi şoförü olduğum için Rashid bir gün kira bedeli karşılığında Hatay’dan bazı kişileri Kayseri’ye getirmemi söyledi, paramı aldım, getirdim” diye konuştu. 

Tutuklu sanık Minah Mohammed Al Ali de olaydan 2 ay önce Hatay üzerinden kaçak yollarla giriş yaptıklarını, olaydan 20 gün önce de sanık Ahmad Alakel ile evlendiklerini söyledi. Ölen babasının Suriyeli, annesinin Mısır uyruklu olduğunu söyleyen kadın sanık Minah Mohammed Al Ali, DEAŞ ile alakası olmadığını, örgütsel bir evlilik yapmadığını iddia etti. 

Suriye İdlib doğumlu olduğunu, Kayseri’ye gözaltına alınmadan 2 ay önce geldiğini söyleyen tutulu sanık Ahmad Alakel ise, “Suriye’de yolda yürürken yaralandım. Tedavi için Türkiye’ye müracaatta bulundum ama yanıt gelmeyince yasa dışı yollardan girdim” dedi. 

“RIZAM DIŞINDA ELİMDE SİLAH İLE FOTOĞRAF ÇEKTİRDİ” 

Tutuklu sanık Rashid Enikeev’in ikinci eşi olan tutuklu sanık Sümeyye Şeyh Muhammed ise “1 yıl önce Türkiye’ye yasa dışı yollarla girdim. İlk eşim Muhammed Ali Mustafa savaşta öldü. Hangi safta savaştığını bilmiyorum. Rashid Enikeev eşim olur. Elena da onun ilk eşi olur, ben ikinci eşiyim. Ev hanımıyım DEAŞ ile işim olmaz, ikinci el telefon aldım, görüntülerden haberim yok. Ölen eşim Suriye’deyken rızam dışında elimde silah ile fotoğraf çektirdi” şeklinde konuştu. 

DEAŞ terör örgütünün sözde Göç ve Lojistik Komitesi Türkiye Sorumlusu Abu Jafar kod isimli şahsı evinde barındırdığı iddia edilen tutuklu sanık Muhammed Al Mahmud ise, “Yaklaşık 3 yıl önce yasa dışı yollarla girdim. Abu Jafar kod isimli kişi Abdullah Şeyh Muhammed bana kimsesi olmadığını söyledi. Akrabaları olduğunu bilmiyordum. 2 gün kaldıktan sonra İstanbul’a gideceğini, kimliği olmadığını söyledi. Kimliğimi verdim, daha sonra kimliğimi geri gönderdi, insanlık olsun diye yardım ettim” ifadelerini kullandı. 

Tutuksuz sanık Muhammed Rebiğ İsmail de hiçbir sanığı tanımadığını, taksi şoförü olduğu dönemde Abdullah Şeyh İsmail’in İstanbul’a 5 kişiyi götürmesini teklif ettiğini, bin TL karşılığında götürdüğünü ve Abdullah Şeyh’in verdiği bir kimliği daha sonra başka birisinin aldığını anlattı. 

“ELENA İLE SURİYE’DE, SÜMEYYE İLE KAYSERİ’DE DİNİ NİKAHLA EVLENDİK” 

İzmir Menemen R Tipi Kapalı Cezaevinden SEGBİS ile savunma yapan tekerlekli sandalye ile duruşmada hazır bulunan tutuklu sanıklardan Rashid Enikeev şöyle savunma yaptı: 

“Ukrayna doğumluyum. Mısır Kahire’de üniversite okudum. 2013 yılında geçirdiğim trafik kazası sonrası ağır yaralı Ukrayna’ya döndüm. 2015’te Türkiye’ye fizik tedavi için geldim. Müslümanız, o dönem Suriye’deki iç savaşta mağdur olanlara yardım için ilk eşim İsviçre uyruklu Jana ile Suriye’ye yasal yollarla gittim. Babamın parası vardı, çocuklara mağdur olanlara yardım ediyordum. 1.5 yıl sonra Türkiye’ye döndüm. Asıl amacım Ukrayna’ya gitmekti, Suriye’de pasaportum paralar çalınınca sahte pasaport çıkarttım. Jana ile boşandık. Elena ile Suriye’de, Sümeyye ile Kayseri’de dini nikahla evlendik. Ele geçirilen fotoğraflar İdlib’de çekildi ama örgüt ile ilgisi yoktur. Kırım Türklerinden olduğum için Rusya, Kırım’ı işgal edince ben karşı çıkmıştım, Rusya devleti tarafından hakkımda terör suçundan işlem yapıldığını duydum.” 

Sanık savunmalarının ardından 4 tanık dinlendi. Yaklaşık 5 saat süren duruşmada savcı, tutuklu sanıkların suçun vasıf ve mahiyeti, sanıkların kaçma şüphesi nedeniyle tutukluluk halinin devamını talep etti. 

Mahkeme heyeti verdiği ara kararda tutuklu sanık Elena’ya Rusça tercüme edilmiş iddianame hazırlanmasına ve tebliğine, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı Nisan ayına erteledi. 

(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER