Başbakan Davutoğlu, DEAŞ’a yönelik kara operasyonu olup olmayacağı konusunda, "Türkiye’ye dönük herhangi bir tehdit olursa, nerede olursa olsun oraya dönük çalışma yapılır ama herhangi bir kara harekatı hazırlığı söz konusu değil" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, cuma namazını Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde kıldı. Cuma namazını kılmasının ardından Diyanet İşleri Başkanlığı’na bir ziyaret gerçekleştiren Davutoğlu, ziyaret sonrası açıklamalarda bulundu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yurt dışında çok önemli faaliyetlere öncülük ettiğini belirten Davutoğlu, İslam dininin temel değerlerinin hayata geçirilmesi ve etkisinin sürdürülmesi bağlamında Diyanet İşleri Başkanlığının yürüttüğü faaliyetlere değindi. Irak’ta ve Suriye’de yürüyen mezhep çatışmalarına karşı en güçlü sesi Diyanet İşleri Başkanlığının verdiğini anlatan Davutoğlu, "Aynı şekilde DEAŞ benzeri aşırı örgütlerin İslam dinimizi ve dinimizin kutsal değerlerini lekelemeye dönük faaliyetlere karşı da en gür seda Diyanet İşleri Başkanlığımızdan gelmiştir. Bugün, hayırlı olsun dileklerimi iletmek üzere Diyanet İşleri Başkanımızı ziyaret ettim" ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yemin töreninden sonra hemen yetki verecek mi?" sorusuna Davutoğlu, "Her şeyden önce Cumhurbaşkanımızın takdiridir görevlendirmeyi ne zaman yapacakları. Ancak, tabii şu anda 7 Haziran’dan farklı olarak zaten hükümet kurma anlamında çok net tablo var. Dolayısıyla, özellikle bütçe takvimi bağlamında da ele alındığında biran önce hükümetimizin kurulması ve göreve başlaması önem taşıyor. Süratle hükümetimizi kurup, bütçemizin en kısa sürede geçirerek Türkiye’de en önemli fonksiyonu, bunun gecikmemesi gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın takdirinin de bu yönde olacağını düşünüyorum ama dolayısıyla görevlendirme konusunda şimdiden onun takdirini beklemek icap eder" karşılığını verdi.
Bakanlık yapısında değişikliğe gidilip gidilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, "İcap ederse, ileride böyle bir ihtiyaç olursa bunun için de gerekli çalışmalar yapılabilir. Benim de değerlendirdiğim bazı hususlar var. Ancak, hükümetin kurulması varolan bakanlık yapısıyla olur. Daha sonra bunun çünkü kanunla değişmesi lazım. Dolayısıyla hükümetimizi sunduğumuz gün bir Bakanlar Kurulu değişikliği beklemek yasal olarak da mümkün değil. Bütün bunlardan sonra bütün tecrübeleri değerlendirip bazı bakanlıklar için düzenleme yapılır mı, o tamamıyla süre içinde bizim takdirimizle olacak bir husustur. Öyle çok büyük bakan sayısı artışları da o çerçevede beklemek doğru değil. İhtiyaç varsa onun gereği yapılır" diye konuştu.
SİLVAN’DA TERÖR ÖRGÜTÜNE YÖNELİK OPERASYONLAR
Silvan’da terör örgütüne yönelik operasyonların sorulması üzerine Başbakan Davutoğlu, "Şimdi, Silvan’daki operasyonları o zaman eleştiren kesimler, bizim bu operasyonlarımızın seçim planlamamıza dönük faaliyet olduğunu söylemişlerdir. Bütün güvenlik birimlerimize, çok net şekilde hedefe ulaşana kadar yani Türkiye’de tek bir silahlı terörist kalmayana ve dağları, kasabaları, ilçeleri, yolları emniyet altına alana kadar bu mücadele sürecek. Kimse şov yapmaya kalkmasın. Silvan’da hangi okulda, nerede binada nasıl bir yığınak yapıldığını biz biliyoruz. Biraz önce İçişleri Bakanımızla görüştüm ve Silvan operasyonu da dahil olmak üzere Türkiye’de yürüyen faaliyetlerle ilgili bilgi aldım. Kararlılığımızı kimse test etmesin veya bu konuda da şüpheye de düşmesin. Silvan’ın da, diğer ilçelerin de her sokağı emniyet altına alana kadar operasyon sürecek. İnsani ihtiyaçlar konusunda her türlü tedbir alınmıştır, hiçbir insani ihtiyaç eksik bırakılmamıştır. En kısa sürede bu operasyonların tamamlanabilmesi için gerekli tedbirler alınıyor, önemli ölçüde mesafe alındı ve belli hedeflere ulaşıldı. Bugün dahi şehit haberlerimiz gelirken Erciş’te ve bazı operasyonlarımızda, HDP milletvekillerinin bu şehit haberlerine yol açan terör örgütüne açık ve net bir tavır koymak yerine Silvan’da ve ilçelerimizde ve Türkiye’nin her yerinde kamu düzenini egemen kılmak isteyen güvenlik güçlerimizi hedef alması bütün milletimizin değerlendirmesi gereken bir husustur. Biz, Silvan’da ve diğer bütün yerleşim merkezlerimizde huzur kesin olarak tesis edilene kadar bu çalışmaları sürdüreceğiz. Silvan’da da büyük ölçüde operasyonun tamamlanmak üzere olduğunu söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, son günlerde kara operasyonuyla ilgili değişik yorumların yapıldığını belirterek, "Türkiye’ye dönük herhangi bir tehdit olursa, nerede olursa olsun oraya dönük çalışma yapılır ama Türkiye’nin Irak ya da Suriye bağlamında herhangi bir kara harekatı hazırlığı söz konusu değil, kısa dönemde böyle bir beklenti içinde olmamak icap eder. Ancak, uluslararası toplum Suriye krizine mutlaka çözüm bulmak zorunda. Bu krize çözüm bulurken, entegre bir stratejinin parçası olarak faaliyet yapmak gerekirse uluslararası toplumla birlikte de Türkiye üzerine düşeni yapar ama Türkiye’ye dönük bir saldırı olur veya Türkiye’ye dönük tehdit olursa kimseden hiçkimseden işaret veya karar beklemeksizin Türkiye gerekli tedbiri alır. Suriye bağlamında, şuan böyle bir durum söz konusu değil ama gerekirse de her türlü tedbiri almak için gerekli hazırlıklarımız ve çalışmalarımız vardır" dedi.
BAŞÖRTÜLÜ KADINLARA KELEPÇE TAKILMASI
"Manisa’da operasyon sırasında başörtülü bayanlara kelepçe takıldı? Neler söyleyeceksiniz?" sorusuna Davutoğlu, "Türkiye, bir hukuk devletidir. Bir soruşturma yürütülür ve atılması gereken admılar varsa atılır. Ama aynı hukuk devleti kuralları içinde de herhangi bir konuda soruşturma yürütülürken bayan olsun, erkek olsun, başörtülü olsun, başörtüsü olmasın ihtiyaç hasıl olmadıkça kelepçeli bir görüntünün ortaya çıkmasını tasvip etmeyiz. Vatandaşlık hukuku bağlamında kimsenin bir diğerine göre farkı yoktur. Kıyafetler üzerinden ya da ideolojiler üzerinden bir farklılık olamaz hukuk devletinde. Hepimiz hukuk devleti kurallarına riayet edeceğiz. Eğer, bir soruşturma yürüyorsa bunun gereği gözaltına alınması icap ediyorsa, bu hukuki şartlar içinde nasıl yapılıyorsa öyle yapılacak. Kaçma tehlikesi ya da başka bir takım ihtimaller söz konusuysa tedbir alınabilir ama normal şartlarda zaten polisin çağrısına uygun bir şekilde çalışma yürütülüyorsa özellikle de hanımların kelepçeli bir şekilde götürülmesini, bunu kabul etmemiz mümkün değil. O manzarayı gördüğüm zaman da derhal arkadaşlara talimat verdim, bu soruşturulsun. Çünkü burada ayrıca, yürütülen bir soruşturmaya gölge düşürülmek istercesine ortaya çıkarılmak istenen bir tablo var. Yani bir mağdur psikolojisi oluşturulması da söz konusu. Bu doğru değildir. Gözaltı yapılacaksa esaslar bellidir. Bu esaslar uygulanırken, daha gözaltı, vatandaşlar o soruşturmanın gerektirdiği şekilde gerekeni yapar, güvenlik birimlerimiz de yapar. Ama burada bahsedildiği şekliyle başörtülü, başı açık ayrımı yapmak, vatandaşlarımız arasında olumlu imaj sahibi olanla olumsuz imaj sahibi olan arasında ayrım yapmak kabul edeceğimiz bir tutum değildir. Bizim için bütün vatandaşlarımız aksi ispat edilene kadar olumlu imaja sahiptir. Bu maksadını aşan bir ifadedir, kesinlikle 78 milyonun her biri bizim için olumlu imaja sahiptir. Her birinin her soruşturmada hak, hukuk ve izzetleri devletimizin teminatı altındadır" karşılığını verdi.
ASGARİ ÜCRETE İŞ DÜNYASININ TEPKİSİ
Asgari ücrete ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, "Biz bir vaadi, bir taahhüdü düşünmeksizin yapmayız. Kesinlikle bütün vaatlerimiz gibi asgari ücret de bin 300 liraya çıkarılması için gerekli çalışmalar yapılacak. Bin 300 lira olan taahhüdümüz yerine getirilecek. Bu kapsamda ek çalışma gerekiyorsa yaparız. Kayıt dışı istihdama yol açmayacak, üretimi artıracak ek tedbirler gerekiyorsa bunları değerlendiririz. Her ne surette olursa vatandaşımıza ve emekçilerimize verdiğimiz sözün gereğini de yaparız" diye konuştu.
(İHA)
Başbakan Ahmet Davutoğlu, cuma namazını Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde kıldı. Cuma namazını kılmasının ardından Diyanet İşleri Başkanlığı’na bir ziyaret gerçekleştiren Davutoğlu, ziyaret sonrası açıklamalarda bulundu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yurt dışında çok önemli faaliyetlere öncülük ettiğini belirten Davutoğlu, İslam dininin temel değerlerinin hayata geçirilmesi ve etkisinin sürdürülmesi bağlamında Diyanet İşleri Başkanlığının yürüttüğü faaliyetlere değindi. Irak’ta ve Suriye’de yürüyen mezhep çatışmalarına karşı en güçlü sesi Diyanet İşleri Başkanlığının verdiğini anlatan Davutoğlu, "Aynı şekilde DEAŞ benzeri aşırı örgütlerin İslam dinimizi ve dinimizin kutsal değerlerini lekelemeye dönük faaliyetlere karşı da en gür seda Diyanet İşleri Başkanlığımızdan gelmiştir. Bugün, hayırlı olsun dileklerimi iletmek üzere Diyanet İşleri Başkanımızı ziyaret ettim" ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yemin töreninden sonra hemen yetki verecek mi?" sorusuna Davutoğlu, "Her şeyden önce Cumhurbaşkanımızın takdiridir görevlendirmeyi ne zaman yapacakları. Ancak, tabii şu anda 7 Haziran’dan farklı olarak zaten hükümet kurma anlamında çok net tablo var. Dolayısıyla, özellikle bütçe takvimi bağlamında da ele alındığında biran önce hükümetimizin kurulması ve göreve başlaması önem taşıyor. Süratle hükümetimizi kurup, bütçemizin en kısa sürede geçirerek Türkiye’de en önemli fonksiyonu, bunun gecikmemesi gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın takdirinin de bu yönde olacağını düşünüyorum ama dolayısıyla görevlendirme konusunda şimdiden onun takdirini beklemek icap eder" karşılığını verdi.
Bakanlık yapısında değişikliğe gidilip gidilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, "İcap ederse, ileride böyle bir ihtiyaç olursa bunun için de gerekli çalışmalar yapılabilir. Benim de değerlendirdiğim bazı hususlar var. Ancak, hükümetin kurulması varolan bakanlık yapısıyla olur. Daha sonra bunun çünkü kanunla değişmesi lazım. Dolayısıyla hükümetimizi sunduğumuz gün bir Bakanlar Kurulu değişikliği beklemek yasal olarak da mümkün değil. Bütün bunlardan sonra bütün tecrübeleri değerlendirip bazı bakanlıklar için düzenleme yapılır mı, o tamamıyla süre içinde bizim takdirimizle olacak bir husustur. Öyle çok büyük bakan sayısı artışları da o çerçevede beklemek doğru değil. İhtiyaç varsa onun gereği yapılır" diye konuştu.
SİLVAN’DA TERÖR ÖRGÜTÜNE YÖNELİK OPERASYONLAR
Silvan’da terör örgütüne yönelik operasyonların sorulması üzerine Başbakan Davutoğlu, "Şimdi, Silvan’daki operasyonları o zaman eleştiren kesimler, bizim bu operasyonlarımızın seçim planlamamıza dönük faaliyet olduğunu söylemişlerdir. Bütün güvenlik birimlerimize, çok net şekilde hedefe ulaşana kadar yani Türkiye’de tek bir silahlı terörist kalmayana ve dağları, kasabaları, ilçeleri, yolları emniyet altına alana kadar bu mücadele sürecek. Kimse şov yapmaya kalkmasın. Silvan’da hangi okulda, nerede binada nasıl bir yığınak yapıldığını biz biliyoruz. Biraz önce İçişleri Bakanımızla görüştüm ve Silvan operasyonu da dahil olmak üzere Türkiye’de yürüyen faaliyetlerle ilgili bilgi aldım. Kararlılığımızı kimse test etmesin veya bu konuda da şüpheye de düşmesin. Silvan’ın da, diğer ilçelerin de her sokağı emniyet altına alana kadar operasyon sürecek. İnsani ihtiyaçlar konusunda her türlü tedbir alınmıştır, hiçbir insani ihtiyaç eksik bırakılmamıştır. En kısa sürede bu operasyonların tamamlanabilmesi için gerekli tedbirler alınıyor, önemli ölçüde mesafe alındı ve belli hedeflere ulaşıldı. Bugün dahi şehit haberlerimiz gelirken Erciş’te ve bazı operasyonlarımızda, HDP milletvekillerinin bu şehit haberlerine yol açan terör örgütüne açık ve net bir tavır koymak yerine Silvan’da ve ilçelerimizde ve Türkiye’nin her yerinde kamu düzenini egemen kılmak isteyen güvenlik güçlerimizi hedef alması bütün milletimizin değerlendirmesi gereken bir husustur. Biz, Silvan’da ve diğer bütün yerleşim merkezlerimizde huzur kesin olarak tesis edilene kadar bu çalışmaları sürdüreceğiz. Silvan’da da büyük ölçüde operasyonun tamamlanmak üzere olduğunu söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, son günlerde kara operasyonuyla ilgili değişik yorumların yapıldığını belirterek, "Türkiye’ye dönük herhangi bir tehdit olursa, nerede olursa olsun oraya dönük çalışma yapılır ama Türkiye’nin Irak ya da Suriye bağlamında herhangi bir kara harekatı hazırlığı söz konusu değil, kısa dönemde böyle bir beklenti içinde olmamak icap eder. Ancak, uluslararası toplum Suriye krizine mutlaka çözüm bulmak zorunda. Bu krize çözüm bulurken, entegre bir stratejinin parçası olarak faaliyet yapmak gerekirse uluslararası toplumla birlikte de Türkiye üzerine düşeni yapar ama Türkiye’ye dönük bir saldırı olur veya Türkiye’ye dönük tehdit olursa kimseden hiçkimseden işaret veya karar beklemeksizin Türkiye gerekli tedbiri alır. Suriye bağlamında, şuan böyle bir durum söz konusu değil ama gerekirse de her türlü tedbiri almak için gerekli hazırlıklarımız ve çalışmalarımız vardır" dedi.
BAŞÖRTÜLÜ KADINLARA KELEPÇE TAKILMASI
"Manisa’da operasyon sırasında başörtülü bayanlara kelepçe takıldı? Neler söyleyeceksiniz?" sorusuna Davutoğlu, "Türkiye, bir hukuk devletidir. Bir soruşturma yürütülür ve atılması gereken admılar varsa atılır. Ama aynı hukuk devleti kuralları içinde de herhangi bir konuda soruşturma yürütülürken bayan olsun, erkek olsun, başörtülü olsun, başörtüsü olmasın ihtiyaç hasıl olmadıkça kelepçeli bir görüntünün ortaya çıkmasını tasvip etmeyiz. Vatandaşlık hukuku bağlamında kimsenin bir diğerine göre farkı yoktur. Kıyafetler üzerinden ya da ideolojiler üzerinden bir farklılık olamaz hukuk devletinde. Hepimiz hukuk devleti kurallarına riayet edeceğiz. Eğer, bir soruşturma yürüyorsa bunun gereği gözaltına alınması icap ediyorsa, bu hukuki şartlar içinde nasıl yapılıyorsa öyle yapılacak. Kaçma tehlikesi ya da başka bir takım ihtimaller söz konusuysa tedbir alınabilir ama normal şartlarda zaten polisin çağrısına uygun bir şekilde çalışma yürütülüyorsa özellikle de hanımların kelepçeli bir şekilde götürülmesini, bunu kabul etmemiz mümkün değil. O manzarayı gördüğüm zaman da derhal arkadaşlara talimat verdim, bu soruşturulsun. Çünkü burada ayrıca, yürütülen bir soruşturmaya gölge düşürülmek istercesine ortaya çıkarılmak istenen bir tablo var. Yani bir mağdur psikolojisi oluşturulması da söz konusu. Bu doğru değildir. Gözaltı yapılacaksa esaslar bellidir. Bu esaslar uygulanırken, daha gözaltı, vatandaşlar o soruşturmanın gerektirdiği şekilde gerekeni yapar, güvenlik birimlerimiz de yapar. Ama burada bahsedildiği şekliyle başörtülü, başı açık ayrımı yapmak, vatandaşlarımız arasında olumlu imaj sahibi olanla olumsuz imaj sahibi olan arasında ayrım yapmak kabul edeceğimiz bir tutum değildir. Bizim için bütün vatandaşlarımız aksi ispat edilene kadar olumlu imaja sahiptir. Bu maksadını aşan bir ifadedir, kesinlikle 78 milyonun her biri bizim için olumlu imaja sahiptir. Her birinin her soruşturmada hak, hukuk ve izzetleri devletimizin teminatı altındadır" karşılığını verdi.
ASGARİ ÜCRETE İŞ DÜNYASININ TEPKİSİ
Asgari ücrete ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, "Biz bir vaadi, bir taahhüdü düşünmeksizin yapmayız. Kesinlikle bütün vaatlerimiz gibi asgari ücret de bin 300 liraya çıkarılması için gerekli çalışmalar yapılacak. Bin 300 lira olan taahhüdümüz yerine getirilecek. Bu kapsamda ek çalışma gerekiyorsa yaparız. Kayıt dışı istihdama yol açmayacak, üretimi artıracak ek tedbirler gerekiyorsa bunları değerlendiririz. Her ne surette olursa vatandaşımıza ve emekçilerimize verdiğimiz sözün gereğini de yaparız" diye konuştu.
(İHA)