Her yıl dünyanın dört bir yanından milyonlarca Müslüman'ı bir araya getiren hac vazifesi, Lübnan'ın Nehr el-Berid Mülteci Kampı'ndan Meryem Şarkiye (63) için Filistin'de yaşayan dayısını hayatında ilk kez gördüğü "güzel ve zor" bir buluşmaya vesile oldu.
Filistin'in Akka kentine bağlı Şeyh Davud köyünden Yusuf Akkavi de (69), sınırların kavuşmalarına imkan vermediği yeğeniyle ilk kez kutsal topraklarda tanışma fırsatı buldu.
Şarkiye, 20 günlük hac ibadetinin ardından Medine'den Lübnan'ın başkenti Beyrut'a dönüşünde havalimanında AA muhabirine konuştu.
Sadece bedenen geri geldiğini söyleyen Şarkiye, "Ruhum ve kalbim kutsal topraklarda kaldı. Orada hayatımın dönüm noktalarından birini yaşadım." dedi.
"Birbirimize bakınca sürekli ağlıyorduk"
Haccın bu yıl kendisi için çifte mutluluk olduğunu ifade eden Şarkiye, yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı.
Şarkiye, dayısını ilk kez gördüğü andaki hislerini şöyle anlattı:
"Ben dayımı hiç görmedim. Annem 13 yaşındayken Filistin'den çıkmış. Ben de Lübnan'da doğdum. Hem çok zor hem de çok güzel bir buluşmaydı. Dayımı orada görünce ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemedim; yüreğime pek çok şey sordum. Dayımla buluşunca, aradan günler, yıllar, ne kadar zaman geçerse geçsin unutamayacağımız Filistin'in kokusunu duydum."
Mekke-i Mükerreme'de aileden, annesinin de çocukluğunun geçtiği dedesinin evinden, akrabalardan "uzun uzun" konuştuklarını aktaran Şarkiye, "Birbirimize bakınca sürekli ağlıyorduk. Ben hayatımda ilk kez şunu söyledim: Dayı, ben daha çok mutluluktan ağlıyorum." ifadelerini kullandı.
63 yıl sonra gelen buluşmanın ardından vedalaşmanın kolay olmadığını belirten Şarkiye, "Ayrılık ikimiz için de gerçekten çok zordu. Konuşamayacağım kadar zordu." dedi.
Şarkiye, bu buluşma için hacca gitmesini sağlayan ve dünya genelinde her yaştan Filistinliler için birçok projede imzası bulunan Türk yardımsever Melek Nimer'e teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com