AK Parti Grup Toplantısında partililere seslenen Davutoğlu, alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimizin doğum yıl dönümünün Türkiye, İslam dünyası ve bütün insanlık için hayırlar getirmesini diledi. "Allah’a, onun yolundan ayrılmamız konusunda bir kez daha niyazda bulunuyorum. Allah onun yolunu yolumuz eylesin" diyen Davutoğlu, terörle mücadele operasyonlarında şehit düşenlere Allah’tan rahmet, Türk milletine başsağlığı diledi.
Son AK Parti Grup Toplantısından bu yana Türkiye’ye hizmet yolunda dolu dolu iki haftanın geride kaldığını hatırlatan Davutoğlu, 9 Aralık’ta İstanbul’da Kadına Yönelik Şiddetin Sonlandırılması toplantısına katıldığını anlatarak, "Bu toplantı anlamlı bir tevafukla Özgecan kızımızın katillerinin adalet nezdinde hak ettikleri cezayı buldukları gün gerçekleşti. Bu vesileyle hükümetimizin bu insanlık ayıbına karşı kararlı duruşu ve etkin mücadeleyi kamuoyuna aktarma imkanı buldum. Sevgili Özgecan kızımızın acısı daima yüreklerimizde olacak. Yargı katillere mevcut kanunlar çerçevesinde verilebilecek en ağır cezayı verdi. Biz de bir daha kadına hiçbir el kalkmasın diye gerekli her tedbiri alıyoruz, almaya da devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, kadınların, çocukların ve bütün halkın şiddete karşı en güçlü şekilde direnç göstermeye kararlı olduğunu söyledi.
Geçen hafta verilen vaatlere ilişkin 2016 Eylem Planının açıklandığını hatırlatan Davutoğlu, "AK Parti tutamayacağı sözü vermez, söz verdi mi de mutlaka tutar. Bu temel ilke çerçevesinde yapacaklarımızı tek tek, tarih vererek, kendimizi bağlayarak kamuoyumuza açıkladık" diye konuştu.
"AK PARTİ’NİN VAADİ MUTLAKA GERÇEKLEŞECEK BİR VAATTİR"
Eylem planı ve reform paketini açıklarken 1 haftalık, 3 aylık, 6 aylık ve 1 yıllık bir takvimle yapacaklarını ilan ettiklerini söyleyen Davutoğlu, ilk 1 haftada hayata geçirilen eylemleri sıralayarak, "Bir kez daha halkımıza gösterdik ki AK Parti’nin vaadi mutlaka gerçekleştirilecek bir vaattir. Hani 90’lı yılların başlarında seçim öncesinde ’iki anahtar vereceğiz’ deyip de halkın elindeki bir anahtarı dahi alanlar var ya o dönem işte eski Türkiye’ydi.
Bizim öncülüğümüzdeki yeni Türkiye’de söz verildi mi yapılacak. Bunu bir kez daha göstermiş oldu. Allah’ın izniyle milletimize verdiğimiz diğer sözleri de günü gününe gerçekleştirecek ve neticeleri AK Parti Grubumuzda hep paylaşacağız. AK Parti’nin siyaset anlayışı budur. Biz söyleriz, söylediğimizi eksiksiz yaparız. Bizim siyasetimizin ilk günden beri böyle bir ahlaki zemini vardır, bundan da vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz."
"AB SÜRECİ OLUMLU YÖNDE, YENİ BİR İVME KAZANDI"
Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Zirvesi sonrasında AB sürecinin olumlu yönde, yeni bir ivme kazandığını belirten Davutoğlu, şunları söyledi:
"Zirvede AB liderleriyle yaptığımız ikili görüşme ve heyetler arası temasla süreçte önemli ilerlemeler sağladık. AB Reform Eylem Grubu Toplantısında ilgili bakan arkadaşlarla bir araya geldik ve AB-Türkiye Zirvesinde aldığımız kararların uygulama takvimini gözden geçirdik"
Davutoğlu, toplantıdan 3 gün soran AB üyelik müzakerelerinde 17. Ekonomik ve Parasal faslın açıldığını hatırlatarak, yaklaşık 3.5 yıldan sonra ilk kez yeni bir fasıl açıldığını vurguladı. Önümüzdeki dönemde 5 kritik faslın açılması için müzakereleri yürüttüklerini belirten Davutoğlu, Merkez ve Çipras ile ayrıca bir araya geldiğini anlattı.
AB’nin evrensel normlarında ifadesini bulan değerlerin Türkiye’nin değerleri olduğunu söyleyen Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz bu değerleri öncelikle ülkemiz, milletimiz için önemsiyoruz. Müzakerelerin düşük profilli seyrettiği zamanlarda bile AK Parti hükümetleri olarak biz AB normlarına yönelik hedeflerimizden geri adım atmadık. Demokratik ve müreffeh bir ülke olma yolundaki pek çok iyileştirmeyi, ilerlemeyi hayatımıza geçirdik. Önümüzdeki dönemde bu ilke siyasetimize yön vermeye devam edecektir. Her zaman vurguluyoruz, her AB toplantısında vurguluyoruz, Türkiye, Avrupa kıtasının bir parçasıdır. Türkiye, Avrupalı, Asyalı, Orta Doğu, Kafkas ve Balkanlı bir halktır ve Avrupa tarihi biz olmadan yazılamaz, Avrupa’nın geleceği de biz olmadan tayin edilemez."
HAMAS LİDERİ HALİD MEŞAL’LE GÖRÜŞME
Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal’le önemli bir görüşme gerçekleştirdiğini hatırlatan Davutoğlu, "Kadim arkadaşımızla, dostumuzla çok yararlı bir görüşme gerçekleştirdik. Görüşmede her zaman ve zeminde Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu kararlılıkla bir kez daha ifade ettik" dedi.
"AZİZ SANCAR HOCAMIZLA GURUR DUYUYORUZ"
Geçen hafta ayrıca aldığı Nobel ödülüyle milletçe göğsümüzü kabartan Prof. Dr. Aziz Sancar’la da sohbet etme imkanı bulduğunu söyleyen Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu vesileyle bir üzüntümüzü, bir sitemimizi sizle paylaşmak isterim. Sosyal medyada, kimi köşelerde, ekranlarda milletimize Nobel başarısının sevincini yaşamayı çok gören kimi nadanlar hem bizi hem Aziz Sancar hocamızı üzdü. Bir öğretim üyesi olarak, bir meslektaşı olarak Aziz Sancar hocanın sadece Nobel ödülü almasıyla değil Nobel Ödülü aldıktan sonra gösterdiği vakur duruşuyla gurur duyduğumu ifade ettim. Hep gurur duyuyoruz, gurur duyacağız.
Bilim adamı olmak demek sadece laboratuvarlarda ya da kütüphanelerde ilmi çalışma yapmak demek değildir. Bilim adamı olmak tarihe, mekana karşı sorumluluk hissi içinde bir duruş sahibi olmak demektir ve bu konuda Aziz Sancar, bundan sonraki bilim adamlarımıza da örnek olacak bir tavır sergilemiştir. Aziz hocamızı arzu ettikleri kalıba, o dar dünya görüşlerine sığdıramayanların sergiledikleri tahammülsüz tutum ibretliktir. Prof. Dr. Aziz Sancar, sadece başarısıyla değil sergilediği tavırla kendi dar dünyalarına sıkışanlara da önemli bir mesaj vermiştir."
"BENZER HASTALIKLI TUTUM ARA GÜLER’E KARŞI SERGİLENDİ"
Davutoğlu, aynı mutaassıp, nezaketsiz, sevgisiz çevrelerin benzer hastalıklı tutumu birkaç gün önce de duayen fotoğrafçı Ara Güler için sergilediklerini söyledi.
Dünya çapında bir değer olan büyük fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in Cumhurbaşkanımızın fotoğraflarını çektiği için linç edilmeye çalışıldığını anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu: "Gerçekten üzülüyorum, bu nasıl bir tahammülsüzlüktür. Dünya çapında yetiştirdiğimiz değerlere karşı sadece ve sadece bu ülkenin değerlerine sadık kaldıkları için tepki göstermek nasıl bir tahammülsüzlük.
Bu insanlar içlerindeki bu sevgisizliği, bu hoyratlığı ne zaman nasıl biriktirdiler, büyüttüler ve bunu bir tavır haline dönüştürdüler anlamakta zorluk çekiyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde sevgisizliğin yerini muhabbet alacak. Bu gönül köprülerini yeniden kuracağız ve karşılıklı saygı içinde dünya tarihine ve insanlığın değerlerine büyük katkılarda bulunacak yeni öncüler yetiştireceğiz. Bunlar bizim toplumumuza yakışan haller değil. Asırlarca bu topraklarda nasıl muhabbet iklimi yaşanmışsa yine yaşanacak."
"BÜTÇE AÇIKLARI DÖNEMİ GERİDE KALDI"
Başbakan Davutoğlu, her türlü kriz kaos planına karşı dimdik ayakta duran bir AK Parti olduğunu belirterek, "Ocak ayı içinde kalıcı 2016 bütçesini yapacağız. Artık genel devlet bütçesini inşallah dengede kapatmayı hedefliyoruz. O bütçe açıkları dönemi geride kaldı. Hem vaatlerimizi gerçekleştireceğiz hem de bütçe dengesi konusunda hiçbir zaaf göstermeyeceğiz" dedi.
AK Parti kadrolarının iki seçim arasında iş dünyası ve milleti güven verebildiğini, ekonomiyi siyasi istikrarsızlık ve popülizme kurban etmediğini belirterek, 2016 yılının çok daha iyi geçeceğini vurguladı.
AK Parti Genel Merkezi 4. Gençlik Kolları Kongresinin geçen hafta yapıldığını anımsatan Davutoğlu, "Son 14 yılda büyük adımlar attık. Bu adımların her defasında hedefine ulaşması, bu hareketin gençliğe yaslanmasındandır, bu hareketin gerçekten güç ve enerji almasındadır. Bu anlamda AK Parti siyasetinin asli taşıyıcı unsuru gençliğimizdir. Gençlik bizim gelecek davamızdır. Geleceğe emniyet ve güven içinde, dava, fikir, dert sahibi gençlerimizle birlikte yürüyeceğiz. Davamız, hukuk ve adalet davasıdır. Davamız, demokrasi ve özgürlük davasıdır" diye konuştu.
"KİMSEYİ YOK SAYMAYIZ, DIŞLAMAYIZ ÖTEKİLEŞTİRMEYİZ"
Türkiye’nin hak ettiği seviyeleri yakalaması için AK Parti’nin yapacaklarının henüz bitmediğini dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
"1 Kasım’da halkımızdan aldığımız emanetin hakkını İnşallah yeni dönemde yapacaklarımızla vereceğiz. Biz her vesileyle muhalefet partileri ile diyalogdan yana bir tutum sergilemeye çabalıyoruz ama ne yazık ki benzer bir tavrı, anlayışı, medeni ve olgun bir siyaseti onlardan göremiyoruz. Durum o kadar şirazesinden çıkmak üzere ki artık siyasetin içinde aynı dilden konuştuğumuz bile şüpheli bir hal aldı. 64. Hükümet olarak Meclis’ten güven oyu aldığımız gün vatandaşlarımızın huzurunda muhalefete bir çağrıda bulunduk.
Yapıcı eleştirilerini, önerilerini dikkate alacağımızı ve görüşlerinden yararlanacağımızı ifade ettik. Ayrıca tüm muhalefet partileriyle görüşme kanallarını açık tutacağımızı da dile getirdik. Bugün de bu söylediklerimizin arkasındayız. Kapımız, ülkesinin menfaatini, vatandaşın huzurunu gözeten, şer odaklarına fırsat vermemek için mücadele eden herkese siyasi görüşü ne olursa olsun açıktır. Biz önce vatandaşımızın sonra da vatandaşımızı temsil eden tüm siyasi partilerin bizden beklentilerini dikkate alırız. Kimseyi yok saymayız, dışlamayız, ötekileştirmeyiz. Özellikle coğrafyamızın sıkıntılar yaşadığı şu günlerde birlik içinde Türkiye’nin her zaman gösterdiği o birlik ve beraberliği sergilemek durumundayız."
CHP’Lİ EREN ERDEM’E SERT ELEŞTİRİ
"Milletimizin oylarıyla Meclis’te bulunan vekiller olarak, hükümet-muhalefet demeden ülkemiz için omuz omuza vermeliyiz" diyen Davutoğlu, CHP’li Eren Erdem’in "sarin gazı" iddialarını eleştirdi. Davutoğlu, muhalefet kanadında gerçekten yadırgadığı siyasi ahlaka aykırı bir anlayışla karşı karşıya bulunduklarını belirterek şöyle konuştu:
"Bunu da aziz milletimizle paylaşmak istiyorum. Bu Meclis’te siyaset yapan tüm partilerin hükümetimizi eleştirme hakkı tabii ki vardır. Bu demokrasinin olmazsa olmaz şartıdır. Ancak bizi şikayet edecekleri tek merci milletimizdir. Maalesef muhalefet saflarında uluslararası basına ülkesi aleyhine demeç verenler, ülke ülke gezip Türkiye’yi şikayet edenler var.
Milletimize gidip bizim hakkımızda konuşmaktan korkanlar, çekinenler bizimle problemli ne kadar başkent varsa oraya gidip onlarla işbirliği yapmaktan çekinmiyorlar. Fırsatını yakaladığı her ortamda yalanlar ve iftiralarla ülkesini karalayanlar, halkın zihnini bulandırmaya çalışanlar var. Bu ülkenin insanlarından oy almış, vekalet almış ve bu ülkenin değerlerini korumak üzere yemin etmiş siyasetçilere bu tavırlar yakışmıyor."
"TERÖRE DESTEK VERENLERİN YALANLARI BİTMEK BİLMİYOR"
Davutoğlu, konuşmasında, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, Osmanlı döneminden kalma tarihi Kurşunlu Camisinin "havadan bombalandığı" iddiasına sert tepki gösterdi.
Teröre destek verenlerin yalanları, iftiralarının bitmek bilmediğini anlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onların eş başkanlarından biri çıkıyor, ’Diyarbakır Sur’da Kurşunlu Camisi havadan bombalandı’ diye bir iddia ortaya atabiliyor. Modern bir çağdayız, bir cami eğer havadan bombalanmış olsa Allah muhafaza Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) en büyük emanet olarak bu ülkenin ve dünyadaki, her yerdeki camileri korunacak mekan olarak görür. Hiç unutmadığım bir hatıramdır, Kosova müdahalesi esnasında, Kosova’daki kardeşlerime karşı zulmeden Sırp çetelerine karşı TSK müdahale yaparken -daha sonra Kosova’da o müdahaleyi izleyen Kosovalı kardeşlerimden dinlemiştim- bu Sırp çeteler yığınaklarını sırf korunsun diye camilerin kenarlarına yapıyorlar ki bombalanmasın diye.
Türk savaş uçakları gelir, caminin hemen yanında olsa bile camiye zerre miktarda zarar vermeden o çetelerin yerlerini imha ederdi. Ve o zaman Kosovalı kardeşlerimiz şunu der: Mehmetçik, adını Hazreti Peygamber’den alan bir ordunun neferleri camiye bomba gönderir mi? Mehmetçiğin birinci ve öncelikli vazifesi, Türkiye ve Türkiye dışında kutsal mekanlarımızı korumaktır"
Başbakan Davutoğlu’nun bu sözleri salondaki partililer tarafından yoğun alkış aldı.
dikGAZETE