Başbakan Ahmet Davutoğlu Kahramanmaraş’taki mitingin ardından gençlerle buluştu. Kudüs’te yaşananlara değinen Davutoğlu,’Kudüs herkesten önce bizim meselemizdir, Kudüs’ün son savunmasını yapan bizim dedelerimizdi, inşallah Kudüs’ü bir gün özgür kılacakta bizim gençlerimiz olacaktır.’ dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve beraberindeki heyet, mitingin ardından Kahramanmaraş Valiliği’ni ziyaret etti. Burada bir süre dinlenen Davutoğlu, daha sonra Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde gençlerle bir araya geldi. Türkiye’de barınan Suriyeli mültecilere yapılan destekleri anlatan Davutoğlu, “Kahramanmaraş’la Halep’i ayırmak mümkün mü? Suriyeli kardeşlerimize herhangi bir yabancı olarak bakmak mümkün mü? İnsana hakkını veren, insana insan olma hasebiyle bütün gelen mültecilere bağrını açan aziz milletime teşekkürü bir borç bilirim” dedi.
Türkiye’nin ekonomide büyük ilerleme kaydettiğini anlatan Davutoğlu, “Biz sizden gençliğimizden mekana, zamana ve insana hürmetkar olmanızı bekliyoruz. Nasıl yapacağız? Bunun psikolojik şartı özgüvendir. Kendine güvenemeyen birisi, kendisi ve ülkesiyle ilgili insanlıkla ilgili bir iddiayı bünyesinde taşımayan birisi hiçbir surette tarihte iz bırakamaz. 13 yılda birçok devrim yaptık. Ama en büyük devrim bu milletin kaybettiği özgüvenini geri getirmiş olmaktır. Biz özgüvenden bahsettiğimizde bazıları bunlar rüya görüyor dediler. Bunlar hayal kuruyor dediler. Her ile üniversite kuracağımızı söylediğimizde imkansız dediler. Kurduk mu kurduk. Bu ülkeyi dünyanın en büyük ekonomileri arasına sokacağımızı söylediğimizde hayal kuruyor dediler. Kurduk mu kurduk. Şuanda dünyanın tarımda altıncı, yine turizmde yine altıncı en büyük ülkesiyiz. Dünyanın 17. büyük ekonomisine sahibiz. G20’ye dönem başkanlığı yapacağız. Özgüveniniz yoksa hiçbir şey yapamazsınız. Son 3 yıldır özellikle Gezi olaylarından bugüne kadar içeride ve dışarıda sürdürülen kampanyanın en temel hedefi arkadaşlar, sadece AK Parti iktidarı değil milletin kazandığı özgüveni yıkmak meselesidir” diye konuştu.
“KUDÜS HERKESTEN ÖNCE BİZİM MESELEMİZDİR”
Kudüs’te yaşananlara değinen Davutoğlu, “Geçmişte Meclis oturumunda bir CHP milletvekili kalkarak ’Kudüs’le niye bu kadar ilgileniyorsunuz. Kudüs’le bizim ne alakamız var’ demişti. Bende ona cevaben Kudüs herkesten önce bizim meselemizdir, Kudüs’ün son savunmasını yapan bizim dedelerimizdi, inşallah Kudüs’ü bir gün özgür kılacakta bizim gençlerimiz olacaktır. 29 Kasım 2012’de Birleşmiş Milletler’de bir oturum vardı. Filistin devletinin üye olmayan statüde devlet olarak tanınmasıydı. Tarihi bir gündü. Filistin devleti tanınacaktı. Ama bir acı hatıra olarak zikredeyim. Ben bütün İslam dünyasının dışişleri bakanı orada olur diye koşturarak oraya gittim. Mahmut Abbas’la görüştüğümde dedi ki, ‘Bir tek siz varsınız’. Ve o oturumda Filistin adına konuşan tek dışişleri bakanı bu asil millet adına bendim. Sonunda bir başarı kazandık. Ve orada yaptığım konuşmada, ’Bir gün Birleşmiş Milletler binası önünde Filistin bayrağının dalgalanmasına şahitlik edeceğiz. Ve Filistin bayrağı dalgalandı. İnşallah bir Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’da da dalgalanacak. Özgüveniniz yoksa, bir meseleyi yüreğinizle kavramamışsanız, zihninizin, beyninizin her kıvrımına yerleştirmemişseniz dava adamı olamazsınız. İşte sizden bunu istiyoruz. Bunu besleyen ikinci vasıf ise ahlaki değerledir. Bunun ilkesi de adalettir”’ diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, Nobel Ödülü alan Prof. Dr. Aziz Sancar’a da teşekkür ederek, “Günlerdir üzerinde psikolojik baskı kuruluyor. Aziz Sancar Nobel Ödüllü kimya profesörü. Kendisiyle telefonla görüştüğümüzde Türkiye’ye olan bağlığını ifade etti. Birçok gazeteci ona şunu soruyor? Türk müsün, Arap mısın, Kürt müsün. O da ’Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ve bununla gurur duyuyorum’ dedi. İlla bizi bölüp ayıracaklar. Nobel Ödülü aldı ya Türkiye aleyhine bir şeyler söyletecekler. Buradan Aziz Sancar beyefendiye sizler adına, milletim adına bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.
Davutoğlu, gençler için projelerini sıraladı. Yeni projeleri hakkında gençlere bilgi veren Davutoğlu, “Geçmişte yaptıklarımızı hepiniz biliyorsunuz. 117 üniversite kurduk, burs bedelleri artırıldı. Bin 600 spor tesisi yaptık ve niceleri. Bunların daha fazlasını yapacağız. Bunların bazıları gençlerimize ücretsiz internet, gençlerimize güvencimizi göstermek adına seçilme yaşını 18’e indireceğiz. Gençlerimiz için kariyer merkezleri kuruyoruz. Gençlerimiz için pasaport harcını ortadan kaldırıyoruz. THY ile konuştuk gençlerimiz adına yaptığım pazarlık sonucu yurt dışı uçuşlarında yüzde 30, yurt içi uçuşlarında yüzde 20 indirim getiriyoruz. Ve vizesiz seyahatleri artırıyoruz. Önümüzdeki dönemde her türlü imkanı sunacağız. İş imkanları çerçevesinde gençlerimiz bize sunduğu proje kapsamında herhangi bir soru sorulmadan 50 bin TL can suyu katkısı sağlayacağız. Daha fazla sermayeye ihtiyacı olanlar içinde alsana 100 bin lirada faizsiz kredi. Gençlerimizin teminatı biziz. Gençler siz bizim istikbalimizin teminatısınız, bizde sizin bugününüzün teminatıyız. Gençlerimiz için 3 yılda vergi muafiyeti getiriyoruz. Çiftçi kardeşlerimiz içinde 30 bin lira hibe edeceğiz. İşini bul işvereniyle anlaşan gencimize bir yıllık maaşı bizden. İşte insan onuruna saygı bu. Eğer anneniz babanız bir çeyiz hesabı açtırır örnek 100 bin lira biriktirirse devlet olarak biz bu gençlerimizin evliliği için bizden de 20 bin lira çeyiz parası. Konut sahibi olmak isteyen gençlerimiz için yine 20 bin lira destek vereceğiz. Bu kadar teşvike rağmen bakar kalanın da bir problemi var demektir. Eğer bunda da kız veya erkek tarafı ailesini ikna edemiyorsa dünür başınız ben olacağım. Telefonla kız isteyeceğiz bizzat sor olabilir. Şunu da bilin böyle bir görevi ifa edersem ben kıztarafıyım onu da bilin. Ancak kızımı, gelinimi bir incitirsen hesabını da fena sorarım” diye konuştu.
Mitingde ’Ahmet baba’ tezahüratları yapıldığını belirten Davutoğlu, “Ben buraya gelirken Ahmet Hoca diye karşıladınız, mitingde de Ahmet baba diye karşıladınız, çok memnun oldum. Şimdi daha da güzel paye verdiniz, Ahmet baba. Bakın insan oğlunun hayatında üç ilişki vardır. Bunlar aile ilişkisidir. Şimdi bana Ahmet baba dediniz ya bu bana en büyük ikram. Çünkü insanın var oluşu ailesine bağlıdır. Aman gençler annenizin babanızın hiçbir zaman rızasını almadan yola çıkmayın. Anne baba duası almayanın hayatında bereket olmaz. Çünkü hayatını kaybeden her iki annemin ayaklarını yıkamak bile bana en büyük şereftir. Dolayısıyla anne ve babanıza saygıda kusur etmeyeceksiniz. Anne ve babasına kusur edenlerin bizim aramızda yeri yoktur. Çünkü annesine babasına ihanet eden yarın milletine ve ülkesine ihanet eder. İkincisi hoca talebe ilişkisidir. Benin Kur’an-ı Kerim öğrendiğim hocamın dizinin dibinde oturmamı birileri eleştiri konusu yapmış. Eğer bu eleştirilecek bir tutumsa bu eleştiri başımın üzerindedir. Ben o birilerine, ‘sen ne nasipsiz adamsın ki dizinin dibinde oturacak bir hocan bile olmamış.’ Eğer biri bunu bir başbakana yakışır mı diye eleştiriyorsa ona derim ki, ‘bir başbakanın, devlet başkanının en önemli meziyetinin mahviyet ve tevazu olmasıdır.’ Bilinsin ki bırakın hocamıza karşı, eli nasırlı tek bir çiftçimize, bir işçimize dahi bir gün kibir edep yaparsak, tepeden bakarsak bu makamlar bize haram olsun” dedi.
Program, toplantıya katılan Afgan öğrencilerin Başbakan Davutoğlu’nun elini öpmesiyle sona erdi.
(İHA)
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve beraberindeki heyet, mitingin ardından Kahramanmaraş Valiliği’ni ziyaret etti. Burada bir süre dinlenen Davutoğlu, daha sonra Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde gençlerle bir araya geldi. Türkiye’de barınan Suriyeli mültecilere yapılan destekleri anlatan Davutoğlu, “Kahramanmaraş’la Halep’i ayırmak mümkün mü? Suriyeli kardeşlerimize herhangi bir yabancı olarak bakmak mümkün mü? İnsana hakkını veren, insana insan olma hasebiyle bütün gelen mültecilere bağrını açan aziz milletime teşekkürü bir borç bilirim” dedi.
Türkiye’nin ekonomide büyük ilerleme kaydettiğini anlatan Davutoğlu, “Biz sizden gençliğimizden mekana, zamana ve insana hürmetkar olmanızı bekliyoruz. Nasıl yapacağız? Bunun psikolojik şartı özgüvendir. Kendine güvenemeyen birisi, kendisi ve ülkesiyle ilgili insanlıkla ilgili bir iddiayı bünyesinde taşımayan birisi hiçbir surette tarihte iz bırakamaz. 13 yılda birçok devrim yaptık. Ama en büyük devrim bu milletin kaybettiği özgüvenini geri getirmiş olmaktır. Biz özgüvenden bahsettiğimizde bazıları bunlar rüya görüyor dediler. Bunlar hayal kuruyor dediler. Her ile üniversite kuracağımızı söylediğimizde imkansız dediler. Kurduk mu kurduk. Bu ülkeyi dünyanın en büyük ekonomileri arasına sokacağımızı söylediğimizde hayal kuruyor dediler. Kurduk mu kurduk. Şuanda dünyanın tarımda altıncı, yine turizmde yine altıncı en büyük ülkesiyiz. Dünyanın 17. büyük ekonomisine sahibiz. G20’ye dönem başkanlığı yapacağız. Özgüveniniz yoksa hiçbir şey yapamazsınız. Son 3 yıldır özellikle Gezi olaylarından bugüne kadar içeride ve dışarıda sürdürülen kampanyanın en temel hedefi arkadaşlar, sadece AK Parti iktidarı değil milletin kazandığı özgüveni yıkmak meselesidir” diye konuştu.
“KUDÜS HERKESTEN ÖNCE BİZİM MESELEMİZDİR”
Kudüs’te yaşananlara değinen Davutoğlu, “Geçmişte Meclis oturumunda bir CHP milletvekili kalkarak ’Kudüs’le niye bu kadar ilgileniyorsunuz. Kudüs’le bizim ne alakamız var’ demişti. Bende ona cevaben Kudüs herkesten önce bizim meselemizdir, Kudüs’ün son savunmasını yapan bizim dedelerimizdi, inşallah Kudüs’ü bir gün özgür kılacakta bizim gençlerimiz olacaktır. 29 Kasım 2012’de Birleşmiş Milletler’de bir oturum vardı. Filistin devletinin üye olmayan statüde devlet olarak tanınmasıydı. Tarihi bir gündü. Filistin devleti tanınacaktı. Ama bir acı hatıra olarak zikredeyim. Ben bütün İslam dünyasının dışişleri bakanı orada olur diye koşturarak oraya gittim. Mahmut Abbas’la görüştüğümde dedi ki, ‘Bir tek siz varsınız’. Ve o oturumda Filistin adına konuşan tek dışişleri bakanı bu asil millet adına bendim. Sonunda bir başarı kazandık. Ve orada yaptığım konuşmada, ’Bir gün Birleşmiş Milletler binası önünde Filistin bayrağının dalgalanmasına şahitlik edeceğiz. Ve Filistin bayrağı dalgalandı. İnşallah bir Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’da da dalgalanacak. Özgüveniniz yoksa, bir meseleyi yüreğinizle kavramamışsanız, zihninizin, beyninizin her kıvrımına yerleştirmemişseniz dava adamı olamazsınız. İşte sizden bunu istiyoruz. Bunu besleyen ikinci vasıf ise ahlaki değerledir. Bunun ilkesi de adalettir”’ diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, Nobel Ödülü alan Prof. Dr. Aziz Sancar’a da teşekkür ederek, “Günlerdir üzerinde psikolojik baskı kuruluyor. Aziz Sancar Nobel Ödüllü kimya profesörü. Kendisiyle telefonla görüştüğümüzde Türkiye’ye olan bağlığını ifade etti. Birçok gazeteci ona şunu soruyor? Türk müsün, Arap mısın, Kürt müsün. O da ’Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ve bununla gurur duyuyorum’ dedi. İlla bizi bölüp ayıracaklar. Nobel Ödülü aldı ya Türkiye aleyhine bir şeyler söyletecekler. Buradan Aziz Sancar beyefendiye sizler adına, milletim adına bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.
Davutoğlu, gençler için projelerini sıraladı. Yeni projeleri hakkında gençlere bilgi veren Davutoğlu, “Geçmişte yaptıklarımızı hepiniz biliyorsunuz. 117 üniversite kurduk, burs bedelleri artırıldı. Bin 600 spor tesisi yaptık ve niceleri. Bunların daha fazlasını yapacağız. Bunların bazıları gençlerimize ücretsiz internet, gençlerimize güvencimizi göstermek adına seçilme yaşını 18’e indireceğiz. Gençlerimiz için kariyer merkezleri kuruyoruz. Gençlerimiz için pasaport harcını ortadan kaldırıyoruz. THY ile konuştuk gençlerimiz adına yaptığım pazarlık sonucu yurt dışı uçuşlarında yüzde 30, yurt içi uçuşlarında yüzde 20 indirim getiriyoruz. Ve vizesiz seyahatleri artırıyoruz. Önümüzdeki dönemde her türlü imkanı sunacağız. İş imkanları çerçevesinde gençlerimiz bize sunduğu proje kapsamında herhangi bir soru sorulmadan 50 bin TL can suyu katkısı sağlayacağız. Daha fazla sermayeye ihtiyacı olanlar içinde alsana 100 bin lirada faizsiz kredi. Gençlerimizin teminatı biziz. Gençler siz bizim istikbalimizin teminatısınız, bizde sizin bugününüzün teminatıyız. Gençlerimiz için 3 yılda vergi muafiyeti getiriyoruz. Çiftçi kardeşlerimiz içinde 30 bin lira hibe edeceğiz. İşini bul işvereniyle anlaşan gencimize bir yıllık maaşı bizden. İşte insan onuruna saygı bu. Eğer anneniz babanız bir çeyiz hesabı açtırır örnek 100 bin lira biriktirirse devlet olarak biz bu gençlerimizin evliliği için bizden de 20 bin lira çeyiz parası. Konut sahibi olmak isteyen gençlerimiz için yine 20 bin lira destek vereceğiz. Bu kadar teşvike rağmen bakar kalanın da bir problemi var demektir. Eğer bunda da kız veya erkek tarafı ailesini ikna edemiyorsa dünür başınız ben olacağım. Telefonla kız isteyeceğiz bizzat sor olabilir. Şunu da bilin böyle bir görevi ifa edersem ben kıztarafıyım onu da bilin. Ancak kızımı, gelinimi bir incitirsen hesabını da fena sorarım” diye konuştu.
Mitingde ’Ahmet baba’ tezahüratları yapıldığını belirten Davutoğlu, “Ben buraya gelirken Ahmet Hoca diye karşıladınız, mitingde de Ahmet baba diye karşıladınız, çok memnun oldum. Şimdi daha da güzel paye verdiniz, Ahmet baba. Bakın insan oğlunun hayatında üç ilişki vardır. Bunlar aile ilişkisidir. Şimdi bana Ahmet baba dediniz ya bu bana en büyük ikram. Çünkü insanın var oluşu ailesine bağlıdır. Aman gençler annenizin babanızın hiçbir zaman rızasını almadan yola çıkmayın. Anne baba duası almayanın hayatında bereket olmaz. Çünkü hayatını kaybeden her iki annemin ayaklarını yıkamak bile bana en büyük şereftir. Dolayısıyla anne ve babanıza saygıda kusur etmeyeceksiniz. Anne ve babasına kusur edenlerin bizim aramızda yeri yoktur. Çünkü annesine babasına ihanet eden yarın milletine ve ülkesine ihanet eder. İkincisi hoca talebe ilişkisidir. Benin Kur’an-ı Kerim öğrendiğim hocamın dizinin dibinde oturmamı birileri eleştiri konusu yapmış. Eğer bu eleştirilecek bir tutumsa bu eleştiri başımın üzerindedir. Ben o birilerine, ‘sen ne nasipsiz adamsın ki dizinin dibinde oturacak bir hocan bile olmamış.’ Eğer biri bunu bir başbakana yakışır mı diye eleştiriyorsa ona derim ki, ‘bir başbakanın, devlet başkanının en önemli meziyetinin mahviyet ve tevazu olmasıdır.’ Bilinsin ki bırakın hocamıza karşı, eli nasırlı tek bir çiftçimize, bir işçimize dahi bir gün kibir edep yaparsak, tepeden bakarsak bu makamlar bize haram olsun” dedi.
Program, toplantıya katılan Afgan öğrencilerin Başbakan Davutoğlu’nun elini öpmesiyle sona erdi.
(İHA)