Siyaset

Davutoğlu: Gözleri kapanmış, kalpleri mühürlenmiş

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin IŞİD ile iş birliği yaptığını iddia edenlere tepki göstererek, 'Vicdanlarını kaybetmişlerdir. Gözleri kapanmış, kalpleri mühürlenmiştir' dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin IŞİD ile

Davutoğlu: Gözleri kapanmış, kalpleri mühürlenmiş
29-06-2015 16:04

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin IŞİD ile iş birliği yaptığını iddia edenlere tepki göstererek, 'Vicdanlarını kaybetmişlerdir. Gözleri kapanmış, kalpleri mühürlenmiştir' dedi. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin IŞİD ile iş birliği yaptığını iddia edenlere tepki göstererek, ''Vicdanlarını kaybetmişlerdir. Gözleri kapanmış, kalpleri mühürlenmiştir' dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sepetçiler Kasrı’nda dini azınlıklar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. İftara Davutoğlu’nun yanı sıra Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Türkiye Musevi Haham Başısı İshak Haleva, Türkiye Ermenileri Patrik Vekili Aram Ateşyan, Türkiye Vatikan Büyükelçisi Mehmet Paçacı, Süryani Katolik Cemaati Lideri Yardımcısı Yusuf Sağ, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ve İstanbul İl Müftüsü Rahmi Yaran ile diğer davetliler katıldı. 

Verilen iftarın ardından kürsüye davet edilen Başbakan Davutoğlu, “Şimdi biz bu sofrada bir aradayken tekrar bütün yaşanan olumsuzluklara rağmen bu sofradan ve bu güzel diyardan bu kutlu zamanda sesleniyoruz. Gelin her yeri İstanbul kılalım, her yeri barış diyarı kılalım. Her yeri mazlumların sığınacakları mekanlar kılalım. Gelin zulmü nerede ve hangi formda, hangi dinde ve hangi mezhepte hangi etnik grupta ve hangi mezhepte olursa olsun hep beraber zulme karşı çıkalım ve lanetleyelim. 

İşte bu ilkeler yok olduğu için yaşanılan acılar herkes tarafından sadece ve sadece acaba bu acı benim tarafımın acısı mıdır diye bakıp ona göre hükmettiğimizde o acıya insani bir yaklaşım değil, bir etnik yaklaşım sergilemiş oluruz. Müslümanlar acı çekiyorsa susulabilir, Hıristiyanlar acı çekiyorsa susulabilir, Museviler acı çekiyorsa susulabilir, Hindular acı çekiyorsa susulabilir dediğiniz anda aslında bir adım sonra kendi acınızın kapısını da aralamış olursunuz. Bugün maalesef böyle bir anlayış egemen oldu. İnsana insan olarak bakılmıyor. Eğer bir Hıristiyan bir yerde zulme uğramışsa sadece Hristiyanlar’ın sesi yükseliyor. Ya da bir Müslüman zulme uğramışsa Müslümanlar’ın. Eşte korkulacak olan şey budur” dedi.

“KİMSE ETRAFTAKİ ATEŞİN TÜRKİYE’YE SIÇRAYACAĞI KONUSUNDA BİR KAYGI İÇERİSİNDE OLMAMALIDIR”

Ülke sınırlarında oluşabilecek her türlü tehdit ve oluşumlara karşı hazırlıklı olunduğuna dikkat çeken Davutoğlu, “Güney sınırımızda Suriye sınırımızda ve Irak sınırımızda hem oradaki insanlık dramının bitmesi için oradan gelen kardeşlerimizi karşılamaya devam edeceğiz. Ama çok güçlü bir siyasi iradeyle eğer Türkiye’nin sınır güvenliğine bir halel gelecek olursa, eğer Türkiye kendisini bu huzur bahçesinin tehdit edildiği kanaatine varacak olursa, her türlü ihtimale karşı da hazırlıklıdır ve bu hazırlık konusunda da gerekli çalışmaların hepsi yapılmıştır. Kimse etraftaki ateşin Türkiye’ye sıçrayacağı konusunda bir kaygı içerisinde olmamalıdır” diye konuştu.

“HİÇ KİMSE TÜRKİYE’NİN BEKASINDAN, HUZURUNDAN DAHA ÜSTÜN DEĞİLDİR”

Davutoğlu, “Hükümet olarak ta şimdi koalisyon çalışmaları içerisinde evet geçici nitelikle bir görev yürüttüğümüzü düşünenler olabilir ama bir saniye dahi bu görevi yürütüyorsak ülkemizin bir dakikasına mal olacak bir gelişme karşısında dahi sessiz kalmaz ve gerekli her türlü tedbiri alırız, devlet kurumları da bu tedbirlerin gereğini yapar. Hiç kimse Türkiye’nin bekasından, huzurundan daha üstün değildir. Bu açıdan da şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri’nin milletimizin bir bütün olarak, diğer emniyet görevlilerimizin ve bütün devlet kurumlarımızın Türkiye’nin bu huzur ortamının devamı için her an ayakta, her an müteyakkız şekilde olduğu bilinmelidir ve bu konuda da hiçbir ihmale mahal bırakılmayacaktır. Sınır boylarımızın ve ötesinin güvenliği için oradan gelebilecek riskleri azaltmak için alınması gereken tedbirleri alırız. Bu kadim geleneğimizin bütün Ortadoğu’da barış içerisinde devamı noktasında da diplomatik çabalarımızı da sürdüreceğiz” dedi.

“GELİN TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ NOKTASINDA ORTAK İLKELERDE BULUŞALIM”

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Önümüzdeki günlerde hem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımızı seçeceğiz. Ve bu dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde daha önce görünmeyen ölçüde Hıristiyan ve değişik dini inançlara mensup milletvekilleri mevcudiyeti bizleri sevindirmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bütün renkler temsil edilecek ve orada inşallah Meclis Başkanı seçiminden sonra da Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesi ile de koalisyon çalışmalarını yürüteceğiz. Şimdiden bir kez bütün partilere seslenmek istiyorum. Gelin Türkiye’nin geleceği noktasında ortak ilkelerde buluşalım. 

Ama her gün yapılan açıklamalarla AK Parti koalisyona çok istekli, dolayısı ile kendi düşündüklerimizi dayatırız diye bir yaklaşımla bize gelirlerse bilsinler ki biz gönül sohbeti anlamında ve müzakere anlamında her şeye açığız ama dayatmaya ya da emrivakilere kesinlikle taviz vermeyiz. Onun için bu Ramazan’ın da bereketi ile ümit ederim ki en kısa sürede milletimize güven telkin edecek ve dışarıda ve içeride puslu havada bekleyen çevrelerin beklentilerini boşa çıkaracak bir hükümet kurma çalışmamız başarıya ulaşır. Bunun için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. 

Ama ister hükümetimizi bu şekilde kuralım, isterse kurulamaması halinde tekrar yeni bir seçime doğru gidelim bütün bu senaryolarda bütün vatandaşlarımızın hangi dini gelenekten gelirse gelsin tam bir emniyet içinde, huzur içinde olmalarını diliyorum. Çünkü her halükarda AK Parti 12 yıllık bu dini özgürlükler anlamında sağladığı kazanımları bundan sonra da koruyacak şekilde, hem muhtemel bir koalisyonda ya da ileride olabilecek bir seçim sonrası oluşacak herhangi bir hükümette her zaman aynı kararlılıkla yoluna devam edecektir” şeklinde konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bizim sorumluluk aldığımız bir Türkiye’de hiç kimse dini, mezhebi, etnik kimliği dolayısı ile herhangi bir şekilde tahkir edilmeyecek. Herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulmayacaktır. Allah asırlarca böylesine bir kültürel zenginliği beşiklik etmiş olan, mekan olmuş olan İstanbul’umuzu, ülkemizi, İslam dünyamızı ve bütün insanlığı herhangi bir felaketten herhangi bir muhafaza eylesin. Kardeşliğimizi, dostluğumuzu, muhabbetimizi daim eylesin. Zulme, fitneye fesada dönük hiçbir faaliyete de fırsat vermesin. Ramazan soframızın, İbrahim-i soframızın, Halil İbrahim soframızın hayırlara vesile olmasını, bereketlere zemin olmasını diliyorum. Hayırlı akşamlar diliyorum” diye konuştu.

dikGAZETE.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER