ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin sivil yöneticilerinden askerlere kadar birçok sanık, bombaların düştüğü, çatışmaların yaşandığı gece "uyudum" ortak yalanıyla kendisini savundu.
FETÖ'nün darbe girişiminin ardından hazırlanan iddianamelerde ve yapılan yargılamalarda ifadeleri ortaya çıkan terör örgütü üyesi sanıkların, darbenin en hareketli saatlerini uyuyarak geçirdiği yönündeki beyanları, duruşmalarda mahkeme başkanlarının, avukatların ve izleyicilerin tepkisini çekti.
İddianamede yer alan ifadelerinde çatışmaların yaşandığı gece uyuduğunu beyan edenlerin yanı sıra sanıkların bir kısmı hakim karşısında "o gece yattım uyudum" yalanına sığındı.
FETÖ'nün darbe girişiminde, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 150 sanığın yargılandığı davanın sanıklarından eski binbaşı Cevdet Serbest, olay gecesi tatbikat denilerek karargaha gittiğini, terör saldırısı olduğunun da konuşulduğunu belirtti.
Emekli Tümgeneral Ali Doğan İnce'yi derdest etmek üzere Merkez Orduevi lojmanlar bölgesine giden 4 darbeci personelden biri olan Serbest, Tümgeneral İnce'nin araç istemesi üzerine kendisini almaya gittiklerini ileri sürdü.
Sanık Serbest, nizamiye girişinde duran araca silahıyla yaklaşan Uzman Çavuş Erdal Anbarcı'nın, kimliklerini sorduğunu, kimlikleri verdikleri anda silahın namlusunu aracın içine uzattığını ve çatışma yaşandığını anlattı.
Çatışma nedeniyle İnce'yi derdest etmeyi başaramayan Serbest, karargaha döndükten sonra yaşadıkları olaylar nedeniyle 3-4 kez revire gittiğini, ardından da boş bulduğu odalarda gece boyunca ara sıra dinlenmek için uyuduğunu ifade etti.
"Öyle oturup uyudun mu?"Kara Havacılık Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanık hakkındaki davanın sanıklarından eski pilot albay Erdoğan Erdem de hakim karşısında darbe gecesi uyuduğunu aktardı.
Özel Kuvvetler Komutanlığı mensubu darbeci askerleri, helikopterle Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT Uydu Haberleşme Merkezi'ne taşıyan eski Kara Havacılık Okulu Lojistik Şube Müdürü pilot albay Erdem savunmasında, Akıncı Üssü'nde bulunduğu sürede ne yaptığına ilişkin soru üzerine, "O gece hiç uçmadım. Uyudum, oturdum. Kimin uçuş yaptığını bilmiyorum." dedi. Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, Erdem'e, "Öyle oturup uyudun mu? Albaysın hiç sormadın mı, kimse bir şey demedi mi? Telefonun yanında değil miydi?" diye sordu. Telefonunu şarja taktığını, kendisini arayan eşiyle darbe girişimine yönelik aralarında bir diyalog geçmediğini ileri süren Erdem, yaşanan gelişmelerin terör saldırısı olabileceğini düşündüğünü savundu.
Avukattan tepkiBir müşteki avukatının, "10 yaşındaki çocuklar bile o gece dışarıda olağan dışı bir gelişme olduğunu, darbe girişiminin yaşandığının farkına varıyor ama siz operasyon adamı olmanıza rağmen o gece nasıl oluyor da bunun farkına varmıyor ve uyuyorsunuz?" sözlerinin ardından Erdem, soğukkanlı davranmak zorunda olduğunu, emirlerle hareket ettiğini, Akıncı Üssü'ne gittikten sonra bir daha uçuş gerçekleştirmediğini iddia etti.
"Memleket elden gidiyor, sen uyuyorsun"Kara Havacılık Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin aynı davanın sanıklarından ve uçuş yaptığı helikopterle ateş ettiği belirlenen eski pilot yüzbaşı Cebrail Sert de yaşanan çatışmalara rağmen o gece uyuduğunu belirtti.
İlk etapta terör saldırısı olduğuna yönelik sözler söylendiğini, daha sonra darbe girişiminde bulunulduğuna yönelik haberleri duyduğunu savunan Sert, gece saatlerinde bir süre birlik içerisindeki gazinoya giderek uyuduğunu ileri sürdü. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Oğuz Dik'in, "Memleket elden gidiyor, sen uyuyorsun." sözleri üzerine sanık Sert, ne yaşandığını bilmediği için en güvenli gördüğü yere gittiği iddiasında bulundu.
"Uçak sesleriyle uyandım"Firari Adil Öksüz ile darbenin sivil yöneticilerinden Kemal Batmaz da Akıncı Üssü davasındaki savunmasında, sanıklardan Harun Biniş ile tarla bakmak için sözleştiklerini, İstanbul Anadolu yakasından otobüsle yola çıktığını, 15 Temmuz günü öğleye doğru Ankara'ya ulaştığını, ismini vermek istemediği bir arkadaşıyla buluştuklarını iddia etti.
Arkadaşından aracını alıp bazı işlerini hallettikten sonra Harun Biniş ile buluşmayı planladığını, ancak araç arızalandığı için bunu gerçekleştiremediğini savunan Batmaz, arkadaşının evine geçtiğini, yorgun olduğu için istirahata çekildiğini, gece saat 23.00 sularında uçak sesleriyle uyandığını, gelişmeleri arkadaşıyla birlikte televizyondan takip ettiklerini, saat 02.00 sularında tekrar uyuduğunu ileri sürdü.
Söz vermesi nedeniyle 16 Temmuz sabahı Harun Biniş ile buluştuğunu aktaran Batmaz, taksi ile Kazan tarafına geçtiklerini, taksinin geri döndüğünü, yolda kasketli bir kişi gördüklerini, muhtarı sormak için bu kişiye yöneldiğinde güvenlik güçlerinin kendisini görüp gözaltına aldığını anlattı.
İddianamelerdeki ifadelerde "uyudum" savunmalarıAkıncı Üssü davası sanıklarından ancak duruşmalarda henüz savunması alınmayan Harun Biniş de o gece uyuduğunu söyleyenler arasında yer aldı.
Adil Öksüz ve Kemal Batmaz ile Akıncı Üssü'nde darbeyi yöneten sivillerden Harun Biniş, iddianameye giren ifadesinde, şunları kaydetti:
"15 Temmuz tarihinde akşam televizyon izlemedim. Ancak eşim bana darbeyle ilgili bir şeyler söyledi. Ben de olmaz öyle şey dedim. Vertigom var bir kulağım duymuyor. Ben Ankara'ya olan bombalama veya bunun dışındaki saldırıları duymadım. Evde yattım uyudum. Televizyondaki görüntülere bakmadım. Darbe olacağına inanmadığım için Ankara'da olan olayları ciddiye almadım, yattım uyudum. Darbeye teşebbüs eyleminde en karışık yerlerden biri olduğunu daha sonradan öğrendiğim Kazan'a gittim çünkü, arkadaşımla daha önceden söyleşmiştik."
Akıncı Üssü'ndeki olaylara ilişkin davanın sanıklarından olan ancak henüz ifadesi alınmayan eski Akıncı 4. Ana Jet Üs 141. Filo Pilot Kurmay Yüzbaşı Ahmet Tosun da iddianamede yer alan ifadesinde, 15 Temmuz'da mesainin saat 14.00 sularında bittiğini, pazartesinin programını yapmak için filoda kaldığını, akabinde filo komutanı Hakan Karakuş'un kendilerini topladığını anlattı.
Karakuş'un toplantıda, "İlk defa Akıncı'dan uçakları kaldırıp, terörle mücadele harekatı kapsamında direk Kuzey Irak'a göndereceğiz. Bu sefer uçaklar Diyarbakır'dan kalkmayacak" dediğini öne süren Tosun, "Haritanın Ankara'ya ait olduğunu farkedince bir tuhaflık olduğunu anladım. Herkes uçak başı yaptıktan sonra filo komutanı Hakan Karakuş beni 141. Filoda deske görevlendirdi ve verdiği talimatları uçuculara iletmemi söyledi." ifadesini kullandı.
Daha sonra kursiyer gazinosuna gittiğini, burada uyuyan bazı pilotlar bulunduğunu anlatan Tosun, "Ben de orada uyudum. Sabah uyandığımda hava aydınlanmıştı."şeklinde savunma yaptı.
Alçak uçuş yapan pilot da uyumuşAkıncı Üssü'nden 16 Temmuz sabahı kalkarak Ankara üzerinde alçak uçuş yapan F-16 pilotlardan Yücel Canbolat da iddianameye giren ifadesine göre, darbe girişiminin en hareketli saatlerini, Akıncı Üssü'nde uyuyarak geçirdi.
Duruşmada savunması henüz alınmayan 142. filonun pilotlarından, eski kurmay pilot yüzbaşı Yücel Canbolat, Akıncı Üssü iddianamesindeki ifadesinde, "Saat 02.30'a kadar uyudum. 02.30-03.00 saatleri arasında beni kaldırarak, 142. Filo'nun uçaklarında yakıt olup olmadığına bakmamı istediler. Saat 04.30 sıralarında filonun desk bölümünün karşısındaki odaya geçtim." dedi. Sabah 06.30 sıralarında eski yüzbaşı Ahmet Tosun'un kendisini uyandırarak, "Uçuş olacak, birlik uçacak sen de uçacaksın" dediğini, darbede yer almamak amacıyla uçuş tecrübesi olmadığını bahane ederek uçmak istemediğini söylediğini öne sürdü.
Bunun üzerine Tosun'un Müslim Macit'i görevlendirdiğini anlatan Canpolat, "Saat 07.30 sıralarında ya Mustafa Mete Kaygusuz ya da Ahmet Tosun diye hatırladığım biri yine beni uyuduğum odada uyandırarak, 'Komutanın emri, uçacaksın' deyince uçmayacağımı söyledim, mühimmatsız uçacağımı söyleyince, 'Amacı nedir, neden uçayım?' dedim. Komutanın emri olduğunu söylediklerinde kabul etmek zorunda kaldım." şeklindeki ifadeleri iddianamede yer aldı.
"Uçakların havalandığını duydum, dinlenme odasında uyudum"İddianamedeki ifadesine göre, eski pilot Mehmet Yurdakul da darbe gecesi uyuyanlar arasında yer aldı. Akıncı Üssü iddianamesindeki ifadesinde, 15 Temmuz günü filo komutanının çağırması üzerine saat 13.30-14.00 sularında Akıncı Üssü'ne geldiğini anlatan Yurdakul, 143. Filo'ya geçtiğinde kapıda Mustafa Azimetli ile karşılaştığını, Azimetli'nin kendisine akşam saatlerinde terörle mücadele operasyonu olduğunu söyleyerek, eşi dahil kimseye bu konudan bahsetmemesini istediğini öne sürdü.
Sanık Yurdakul, akşam kız kardeşi Büşra Yurdakul'un kına gecesine katılmak üzere yola çıktığını, yolda kendisini İlker Hazinedar'ın aradığını ve "Akşam maç var" diyerek üsse çağırdığını öne süren Yurdakul, ifadesinde şunları kaydetti:
"Ben zaten üsse çağrılacağımı bildiğim için uçuş tulumlarımı yanıma almıştım. Yolda Binbaşı Ali Karabulut, arayıp nerede olduğumuzu sordu. Uçuş kıyafetlerinin 141. Filo'da olduğunu söyleyen Karabulut, bizi oraya çağırdı. Doğrudan 141. Filoya gittik. Herkes brifing salonundaydı. Bu sırada üzerimizi değiştirdik. Bekleme odasına geçtim. Saat 22.30-23.00 sıralarında uçakların havalandığını duydum, dinlenme odasında uyudum, saat 02.30 sıralarında uyandım."
Sosyal medyadan darbe girişimini öğrendiğini öne süren Yurdakul, "Korktuğum için tekrar içeriye girip uzandım, telefondan olayları öğrenmeye çalıştım." savunmasını yaptı.