ANKARA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, 4. Kolordu Komutanlığı ve 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 216'sı tutuklu, 268 kişinin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Tutuksuz sanık er F.T, Ankara'da vatani görevini yaparken 15 Temmuz gecesi kandırılarak, hiçbir şey bilmeden kendilerinin dışarı çıkarıldığını söyledi.
Kimseye hiçbir şekilde zarar vermediğini savunan F.T, "Darbenin ne olduğunu bilmiyordum. Kanunsuz hiçbir emre uymadım. Beraatimi talep ediyorum." dedi.
Tutuksuz sanık er V.İ. de darbe girişimi akşamı içtima alanında toplandıktan sonra araçlara bindirildikleri ve bilmedikleri bir yere götürüldüklerini öne sürdü. Sanıklardan eski üsteğmen Ümit Acar'ın elindeki silahla ateş ettiği sırada sanık er M.B'nin yaralandığını belirten V.İ. beraatini istedi.
Sanık erlerden İ.U. ise 30 günlük asker olduğunu ve o gün nöbet tuttuğunu kaydetti. Akşam tam teçhizat içtimaya katılmalarının söylendiğini aktaran İ.U, "Ejder yarbay, 'Terör saldırısı var, güvenlik önlemi almaya gidiyoruz.' dedi. Ankara Emniyetinin önüne gittiğimizde halkın tepkisini gördüm. Kesinlikle halkıma ateş etmedim. Beraatime karar verilmesini talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Tutuksuz sanık B.C. de 15 Temmuz akşamı alarm verilmesi üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğü binasının bulunduğu bölgeye götürüldüklerini bildirdi. Birlikten çıkarılırken terör saldırısı olduğunun söylendiğini dile getiren B.C, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Ankara Emniyetin önünde gelmiştik. Bazı askeri araçlar TOMA'lara ateş etti yolu açmak için. Ejder Yıldırım da uçaksavarlarla atış emri verdi, daha sonra hava desteği istedi, 10 dakika sonra da hava saldırısı oldu. Daha sonra binaya girdik. İçerde kimse yoktu. Yarım saat kadar bekledikten sonra oraya gelen polislere teslim olduk. Uzman çavuş Abdullah Çelen HK-33 ve uçaksavarla emniyet binasına ateş etti. Atış emrini yarbay Ejder Yıldırım verdi."
"Rütbeliler bizi bırakıp gitti"Tutuksuz sanık er M.Y. ise 15 Temmuz gecesi alarm verilmesi üzerine silah alarak içtima alanına gittiklerini söyledi.
Sanıklardan eski kurmay yarbay Ejder Yıldırım'ın içtima alanına gelerek herkese mühimmat dağıtılması emrini verdiğini iddia eden M.Y, "Saat 22.00 civarı nizamiyeden çıktık. 15 dakika gittikten sonra silah sesleri gelmeye başladı. Ardından uçak sesleri geldi ve F-16 bomba attı. Gelen polislere teslim olduk. Bana kimse ateş etme emri vermedi." diye konuştu.
Sanık er Ç.O. da 15 Temmuz'da "Tatbikat var." denilerek kışladan çıkarıldıklarını savundu. ZPT'lere bindirilerek yola çıkarıldıklarını ve yarım saat gittikten sonra bir köprüde durduklarını ileri süren Ç.O, "Ümit Acar ZPT'nin içinden havaya ateş etti. Daha sonra erlerin silahlarını da alarak ateş etti. Ümit Acar bize de 'Ateş edin.' diye emir verdi ama biz ateş etmedik. Ardından rütbeli askerler bir araca binip gittiler. Bir uzman çavuşla erler orada kaldık." şeklindeki iddialarını paylaştı.
Sanıklardan er İ.M. ise darbe girişiminden önce er olarak vatani görevini yaptığını, 15 Temmuz'da da akşam nöbeti olduğunu bildirdi.
Nöbetten koğuşa geldikten kısa süre sonra alarm verildiğini ve Genelkurmay Başkanlığına saldırı olduğunun söylendiğini belirten İ.M, "Genelkurmay'a saldırı olduğu söylenerek birlikten dışarı çıktık, bir süre sonra bir köprü üzerinde durduk. Daha sonra da çatışma çıktı. Er M.B'nin vurulduğunu gördüm ancak kalabalık olduğu için kimin vurduğunu görmedim. Vatandaş çatışmanın içine gitmesin diye ben, uzman çavuş Tarık Kaya ve diğer erler havaya ateş ettik. Kaya'nın vatandaşlara doğru ateş ettiğini gördüm, bir vatandaşı kulağından vurdu. Soruşturma aşamasında İdris Başkaya ismini vermişsem de uzman çavuş Savaş Kurnaz yanımıza gelerek, 'Yere yatın, siper alın. Gerekirse vurun.' dedi. Kurnaz, ZPT ile halkı ezmeye çalıştı. Kurnaz'ın herhangi bir kimseyi ezdiğini ya da vurduğunu görmedim." ifadelerini kullandı.
Darbe girişiminden habersiz olduğunu ve kanunsuz bir emri yerine getirmediğini öne süren İ.M, beraat talebinde bulundu.
Sanık eski uzman çavuş Mehmet Nahırcıoğlu da 2002'de uzman çavuş olarak göreve başladığını anlattı.
Güneydoğu'da uzun yıllar terör örgütüne karşı görev aldığını vurgulayan Nahırcıoğlu, şunları kaydetti:
"15 Temmuz'da kandırıldım, bir saat olayların içinde kaldım diye şimdi vatan haini olarak yargılanıyorum. 15 Temmuz gecesi vatan hainleri, 'Terör saldırısı var.' diyerek bizi kandırdılar. Vatan haini komutanların bizi kandırması sonucu şu an cezaevindeyim. Beni bu olayın içine atan sıralı vatan haini komutanlardan şikayetçiyim. Tugay komutanı da beyanlarında darbe girişimini öğrendiğini söylüyor ama bir türlü birliğe gelemiyor. Bu olayların içine bilerek ve isteyerek katılmadım."
Duruşmaya, yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.
Muhabir: Zafer Fatih Beyaz,İsmet Karakaş
dikGAZETE.com