Gündem

Darbe şüphelisi generaller 3 Temmuz'da hakim karşısında

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Harp Akademileri Komutanlığındaki faaliyet ve eylemlerine ilişkin aralarında dönemin Harp Akademileri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Taşdeler'in de bulunduğu 116 sanık asker 3 Temmuzda hakim karşısına çıkacak. - Anadolu Ajansı

Darbe şüphelisi generaller 3 Temmuz'da hakim karşısında
12-04-2017 20:27

İSTANBUL

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Harp Akademileri Komutanlığındaki faaliyet ve eylemlerine ilişkin aralarında dönemin Harp Akademileri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Hasan Nevzat Taşdeler, Kara Harp Akademisi Komutanı Tümgeneral Selim Mert ve Hava Harp Akademisi Komutanı Tümgeneral Recep Yüksel'in de bulunduğu 110'u tutuklu, 1'i firari 116 sanık asker hakkında hazırlanan 841 sayfalık iddianameyi kabul etti.

Mahkeme heyeti, ilk duruşmanın 3 Temmuz'da Silivri Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki salonda yapılmasına karar vererek, duruşmaların 4, 5, 6, 7, 10, 11, 12, 13 ve 14 Temmuz'da sürdürülmesine hükmetti. Heyet, aralarında general ve üst düzey subayların da bulunduğu 110 sanığın tutukluluk halinin devamına ve tutuksuz sanıkların da duruşmada hazır bulunması için çağrı yapılmasına karar verdi.

İddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM ve 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ''suçtan zarar gören'', aralarında dönemin Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu ile dönemin Deniz Harp Akademisi Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem'in bulunduğu 12 kişi ''müşteki'' sıfatıyla yer aldı. İddianamede, Tümgeneral Hasan Nevzat Taşdeler, Tümgeneral Selim Mert, Tümgeneral Recep Yüksel ile Hava Harp Akademisi Ölçme ve Değerlendirme Şubesi Müdürü Kurmay Albay Özcan Korhan, Kurmay Yarbay Fatih Şahin'in de aralarında bulunduğu tümü rütbeli olmak üzere 116 şüpheli bulunuyor.

Harp Akademileri Komutanlığındaki olaylara ilişkin detaylı bilgilere yer verilen iddianamede, darbe girişiminde Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Bekiroğlu'nun emir subayları tarafından evinden alınarak Hasdal Kışlası'na hapsedilmek üzere götürüldüğü, Deniz Harp Akademisi Komutanı'nın derdest edildiği ve Komutanlık Güvenlik Timine karşı silah kullanmaya yönelik eylemlerde bulunulduğu vurgulandı.

Kamera görüntüleri

Harp Akademileri'nin kamera kayıtlarına da yer verilen iddianamedeki kayıtlarda, darbecilerin gizli toplantı yaptıkları odayı 14 Temmuz saat 21.04'ten 15 Temmuz 00.30'a kadar kilitledikleri, burada darbeye yönelik hazırlık toplantısı düzenlendiği, içeride kimsenin olmadığı izlenimi vermek için binaya her girenin arkadan kapıyı kilitlediğinin görüldüğü belirtildi.

İddianamede, görüntülerde, bu toplantı öncesi Ölçme Değerlendirme Şube Müdürlüğündeki bir odada "Darbeye yönelik bireysel bilgilendirme görüşmeleri" olduğu anlaşılan bir organizasyon yapıldığı, sanıkların bir kısmının tek tek girdikleri bu odada 15'er dakika kaldıklarının tespit edildiği kaydedildi. İddianamede, 15 Temmuz akşamı "darbeye yönelik son koordinasyon toplantısı'' olabileceği değerlendirilen bir toplantı daha yapıldığı ifade edildi.

İddianamede, 15 Temmuz saat 23.23'te Ölçme ve Değerlendirme Şube Müdürlüğünün Albay Özcan Korhan tarafından açıldığı belirtilerek, bu saatten sonra kontrollü giriş bölgesi olan müdürlüğün kapısının sürekli açık kaldığı, müdürlük binasının adeta darbe girişimini idare edildiği bir harekat merkezi olarak kullanıldığı değerlendirildi. İddianamede, görüntü kayıtlarından elde edilen bilgiler doğrultusunda 16 Temmuz'da saat 03.25'te darbe girişiminin başarısız olduğunu değerlendiren Albay Özcan Korhan'ın, daha önce görevlendirme kağıtlarının dağıtıldığı, odadan çöp kutusu büyüklüğünde bir kap alarak, yan odaya getirdiği, bunun belgeleri imha etmek için yapmış olabileceği belirtildi.

Ceza istemleri

İddianamede, sanıkların "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'', ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'' ve ''anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, ''silahlı terör örgütüne üye olma'' suçundan da ayrı ayrı 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.

Sanık generaller Hasan Nevzat Taşdeler ve Selim Mert'in ayrıca Tahir Bekiroğlu'nun kaçırılmasına ilişkin olarak "cebir kullanarak silahla birden fazla kişi tarafından birlikte, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'' suçlarından cezalandırılmaları istendi.

İddianamede, Hava Harp Akademisi Ölçe ve Değerlendirme Şube Müdürlüğünde 14-15-16 Temmuz 2016'da toplantılar düzenleyen öğretim üyesi ve başkanlar Albay Özcan Korhan, Binbaşı Cenk Erdoğan, Levet Özüarap, Albay Tamer Özarslan, Albay Murat Divril, Ali Orhan Tolluoğlu, Albay Hamdi Acar, Mücahit Yakup Ayaydın, Ahmet Kaya, Şükrü Pınar, Özcan Çay, Ümit Keser, Hüsamettin Harmancı, Adem İncikli, Fatih Şayin, Mustafa Acar, Gürcan Anılırcan, Mustafa Bayram, Ali Nedim Karabulut, Veysel Yılmaz, Durdur Selim Ayçetin, Erhan Savur, Mehmet Türk, Murat Özcan, Serdar Topalca, Murat Çelik, Halil Pulat, Feyzullah Yenitepe, Hamze Mermer, Faruk Şimşek, Kemal Kapucu ve firari Binbaşı Zafer Özleblebici'nin ortak suçlardan cezalandırılmaları talep edildi.

Bu sanıkların ayrıca Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu ile Deniz Harp Akademisi Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem ve eşi Emel Ertem'e yönelik eylemleri nedeniyle ''cebir kullanarak silahla birden fazla kişi tarafından birlikte kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs etme", "cebir kullanarak, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'' suçlarından hapis cezasına çarptırılmaları öngörüldü.

Yine 4 rütbeli sanığın "haksız arama, nitelikli yağma, cebir kullanarak silahla birden fazla kişi tarafından birlikte, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'' suçlarından cezalandırılması istendi.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER