ANTALYA - Ayşe Yıldız
Çocukluk hayalleri dalgıçlık mesleğini icra edebilmek için zorlu teorik ve uygulamalı eğitimlerden geçen, balık çiftliklerinden dalış okullarına farklı yerlerde çalışan dalgıçlar, su altı dünyasının güzelliklerine şahit oluyor.
Mesleklerini yaklaşık 20 yıldır icra eden dalgıçlardan Mert Peker, Süleyman Söyledi, Ramazan Tufan ve Kemal Ateş'in Antalya akvaryumdaki bir günlük çalışmalarını Anadolu Ajansı (AA) ekibi görüntüledi.
Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği akvaryumda görevli dalgıçlar, 285 türdeki yaklaşık 14 bin balığın bakımını her gün özenle yapıyor.
Onların arkadaşları köpek balıklarıAkvaryumun dekoruna ve balıklara zarar vermemek için işlerini dikkatle yapan dalgıçlar, ilk etapta tereddüt ederek girdikleri su altı dünyasında zamanla köpek balıklarıyla arkadaş oldu.
Özellikle yemleme sırasına etrafını saran çok sayıda köpek balığı ve büyük balıklara aldırış etmeyen dalgıçlar, balıklarla dans ederek görsel şölen sunuyor.
Vakum hortumu ve damacana yardımıyla kum temizliği, akrilik yapan yapan dalgıçlar, hijyene çok önem veriyor.
"Dikkat dağınıklığına yer yok"Dalgıçlardan Kemal Ateş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, suyun altında olmanın ve balıklarla uğraşmanın keyif verdiğini belirterek, akvaryumda her dalgıcın görev alanı olduğunu anlattı.
Balıkların içine girdiğinde ilk başlarda tedirgin olduğunu ancak zamanla alıştığını ifade eden Ateş, "Her gün köpek balıklarının olduğu bölüme de giriyoruz. Canlılar ve dekorlar için dikkatli dalış yapıyoruz. Suyun içinde iyi adapte olmamız gerekiyor. Bu meslekte iyi odaklanmamız gerekiyor, dikkat dağınıklığına yer yok. Ait olmadığımız bir ortamda dikkatli ve özverili çalışıyoruz. Her gün güzel anılar biriktiriyoruz." diye konuştu.
"Akvaryumdan çıkınca ertesi gününü iple çekiyoruz"Mert Peker de balıkları çok sevdiği için dalgıç olmaya karar verdiğini ve mesleğini 20 yıldır aşkla yaptığını söyledi.
Öncesinde dalış okullarında, balık çiftliklerinde çalıştığını vurgulayan Peker, akvaryumda dikkatli olmak, dekorlara zarar vermemek ve balıklara stres yaptırmamak gerektiğini ifade etti.
Hijyene çok önem verdiklerini belirten Peker, "Günlük 5,5-6 saat su altında kalıyoruz. Molalarımız var. Bir günümüz akvaryumda geçiyor. Akvaryumdan çıkınca ertesi gününü iple çekiyoruz. Çok seviyoruz balıkları ve akvaryumu." dedi.
"Farklı bir dünya, trafik, aşırı gürültü yok"Süleyman Söyledi ise denizi, balıkları çok sevdiğini, dalışın her branşında çalıştığını bildirerek, her dalışın ayrı bir güzellik, tecrübe olduğunu anlattı.
Su altı dünyasının bambaşka güzellik sunduğunu vurgulayan Söyledi, şöyle konuştu:
"Suya girdiğim an huzur başlıyor. Yeni bir dünya, trafik, aşırı gürültü yok. İlk etapta korkuyorsunuz, köpek balıkları zarar verecek mi diye. Zamanla alışıyorlar. Balıklara sevgiyle yaklaşınca onlar da size alışıyor, suyun içinde peşimden gelen balıklar olur. Balık hafıza derler ya öyle bir şey yok çünkü balık sizi unutmuyor."
Ramazan Tufan ise suyun altında özgür olmayı, rahatlığı sevdiği için dalgıçlık mesleğini tercih ettiğini belirterek, canlıyı yaşatmanın zor olduğunu dile getirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com