Ankara
.w3-content { max-width: 100%; margin: auto;} .w3-tooltip, .w3-display-container {position: relative;} .w3-black, .w3-hover-black:hover { color: #fff!important; background-color: #000!important;} .w3-display-left { position: absolute; top: 50%; left: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(-0%,-50%);} .w3-display-right { position: absolute; top: 50%; right: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(0%,-50%);} .w3-btn, .w3-button {-webkit-touch-callout: none;-webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none;-moz-user-select: none; -ms-user-select: none;user-select: none;} .w3-btn, .w3-button {border: none;display: inline-block;outline: 0;padding: 8px 16px;vertical-align: middle;overflow: hidden;text-decoration: none;color: inherit;background-color: inherit;text-align: center;cursor: pointer;white-space: nowrap;}Anadolu Ajansı Çevre ForumuCumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Anadolu Ajansı Çevre Forumu'na İngilizce video mesaj gönderdi.
Çevre Forumu'na hitap etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan Altun, iklim değişikliği çağında medyanın rolünü yansıtmak üzere böylesine seçkin ve farklı kesimleri temsil eden katılımcı grubunu bir araya getirdiği için Anadolu Ajansını tebrik etti.
Türkiye'nin son 20 yılda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde çevrenin korunması noktasında olağanüstü ilerleme kaydettiğine dikkati çeken Altun, "Dikilen milyarlarca ağacın yanı sıra, kamuoyunda farkındalık oluşturmak ve geri dönüşümü teşvik etmek için ülkemiz Sıfır Atık girişimini başlattı." diye konuştu.
Son olarak geçen yıl Paris İklim Anlaşması'nı onaylayan Türkiye'nin öngörülen süre içerisinde karbon nötr olma taahhüdünü sürdürdüğünü vurgulayan Altun, sözlerine şöyle devam etti:
"Ne yazık ki bazı hükümet ve grupların kendi gündemlerini uygulamak için çevresel kaygıları nasıl kullanmaya çalıştıklarına defaatle şahitlik ettik. Türkiye'nin ekonomik ilerlemesinden ve dünyanın önemli bölgelerinde artan etkisinden rahatsız olan bazı yabancı devletler, nükleer enerji ile birlikte diğer temiz enerji biçimlerine karşı bir dezenformasyon kampanyasına arka çıkıyor. Bu devletlerden bazılarının şimdilerde politikalarını tersine çevirmeleri ve çocuklara sınıfları ısıtamadıkları için derste montla oturmalarını söylemeleri oldukça manidardır. Küresel ısınmanın tarihi sorumluluğunu taşıyan gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik ve toplumsal kalkınma hakları pahasına sorumlu tutulmaması da dikkate değerdir."
Altun, bu karalama kampanyasına rağmen Türkiye'nin, enerji ihtiyacını sağduyulu ve sürdürülebilir bir şekilde karşılamaya yönelik somut adımlar attığına işaret ederek, bugün elektrik ihtiyacımızın çoğunun yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılandığını söylemekten gurur duyduğunu ifade etti.
Altun, şöyle konuştu:
"Dışa bağımlılığımızı azaltmak, kaynaklarımızı çeşitlendirmek ve yüce Rabb'imizin milletimize bahşettiği kaynaklardan yararlanmak için rüzgar ve güneş enerjisiyle jeotermal enerji de dahil olmak üzere yenilenebilir enerjiye yatırım yapmaya devam edeceğiz.
Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli engellerle karşılaşmamıza rağmen Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında çevreyi korumak için gerekli tüm adımları atmaya kararlıyız. Bu kapsamda ekonomik kalkınma hakkımızdan istifade edecek, istikrarlaştırıcı rolümüzü sağlamlaştıracak ve çevre dostu politikalar uygulayacağız."
"Çevre söz konusu olduğunda dezenformasyon ciddi bir tehdit"
Özellikle çevre söz konusu olduğunda dezenformasyonun ciddi bir tehdit olduğuna dikkati çeken Altun, yaklaşık 10 yıl önce yabancı devletler tarafından desteklenen bazı radikal grupların, Türkiye'de demokratik seçimle başa gelen hükümeti devirmek için çevreyi bahane olarak kullanmaya yeltendiğini hatırlattı.
Altun, sosyal medyada kolluk kuvvetlerine, kamu ve özel mülkiyete ve Türkiye'nin muhafazakar vatandaşlarına karşı şiddeti kışkırtmak için tamamen yanlış bir anlatı yayıldığını, kamu düzenini koruma girişimleri hakkında dezenformasyon yapıldığını dile getirdi.
"Bu yıkıcı faaliyetler, çevrenin korunmasını teşvik etme kisvesi altında gerçekleştirildi." diyen Altun, bu nedenle kamuoyunu sorumlu ve doğru bir şekilde bilgilendirmenin birinci öncelikleri olduğunu vurguladı.
Altun, Meclis'in dezenformasyon ve dış etki kampanyalarını püskürtmeye yönelik önemli bir adım olan Sosyal Medya Yasası'nı kısa bir süre önce onayladığını anımsatarak, "Bu son adım, sosyal medya şirketlerinin yasalarımıza uymasını sağlamak ve yabancı hükümetler adına hareket eden belirli çevrim içi yayıncıların gerekli lisansı ve izinleri almasını şart koşmak için daha önce alınan önlemlerin bir devamı niteliğindedir." değerlendirmesinde bulundu.
Türk halkını dezenformasyona, psikolojik operasyonlara ve etki kampanyalarına karşı savunmak için gerekli tüm adımları atmaya devam edeceklerini belirten Altun, "Bu bağlamda devletimizin önemli adımlar attığı ve önemli başarılar elde ettiği bir alan olan çevre konusunda, habercilik adına Yeşilhat'tı hayata geçirdiği için ülkemizin en önemli haber kaynağı Anadolu Ajansını kutluyorum." dedi.
"Güvenim tam"
Altun, medyada çevre ve iklime yeterince yer verilmediğinin bir sır olmadığını ifade ederek, sorunun bir kısmının medyanın çalışma şeklinden, ayrıntılı tartışma ve teknik detaylara çok fazla yer olmamasından kaynaklandığını söyledi.
Bunlar yerine seller, sıcak hava dalgaları ve kuraklık gibi semptomlara odaklanma eğiliminde olunduğunu dile getiren Altun, "Bu projenin yalnızca kamusal alanda çevrenin korunması konusunda farkındalık oluşturmakla kalmayacağına, aynı zamanda çevreyi yıkıcı faaliyetler için sömüren gruplara da anlamlı bir yanıt vereceğine güvenim tamdır." diye konuştu.
Altun, sözlerini Çevre Forumu'na ev sahipliği yapan Anadolu Ajansına teşekkür ederek tamamladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com