AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, "Külliye’de değil de Çankaya’da daha önceki cumhurbaşkanları gibi cumhurbaşkanlığı yapmış olsaydı, büyük bir ihtimalle bu darbe teşebbüsü onun Çankaya’da bulunduğu bir gün ya da gece olurdu ve amaçlarına çok kolaylıkla ulaşabilirlerdi" dedi.
Gece yarısı Karabük’e gelerek Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine tepki göstermek amacıyla Karabük Kent Meydanı’nda toplanan vatandaşlara hitap eden Şahin, TBMM yerleşkesinde en çok hasar gören yerin Başbakanlık Ofisi olduğunu dile getirerek, bu bölümün müze haline getirilerek gelecek nesiller tarafından bugünlerin unutulmamasının sağlanacağını ifade etti.
Şahin, açılışından itibaren uzun yıllar bu yerleşkede güvenliğin Cumhurbaşkanlığının muhafız alayına bağlı bir tabur asker tarafından sağlandığını anımsatarak, kendisinin meclis başkanlığı sırasında başlatılan çalışma kapsamında eski TBMM başkanlarından Cemil Çiçek döneminde görevin polise devredildiğini anlattı.
"Böyle bir durumla karşılaşırız ihtimalini mi acaba düşündü? olabilir"
Bunun üzerine TBMM’deki taburun da Çankaya Köşkü’ne gönderildiğini kaydeden Şahin, "TBMM’den askeri gönderip polisi getirmemiş olsaydık, darbe girişimi sırasında milletvekilleri Meclis’e giremeyecekti. Bakın, muhafız alayının mensupları hakkında o yapıya mensup olmaları dolayısıyla bir soruşturma açıldı. Orasını bile Pensilvanya’dan yönetilen bu yapı etkilemiş. Cumhurbaşkanımız, Çankaya’da cumhurbaşkanlığı yapmadı. Nerede yaptı? Beştepe’de, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde. Muhafız alayını götürdü mü yanında? Götürmedi. Götürmüş olsaydı ya da Külliye’de değil de Çankaya köşkünde daha önceki cumhurbaşkanları gibi cumhurbaşkanlığı yapmış olsaydı, büyük bir ihtimalle bu darbe teşebbüsü onun Çankaya’da bulunduğu bir gün ve gece olurdu ve amaçlarına çok kolaylıkla ulaşabilirlerdi. Bütün bunları başlangıçta düşünerek mi böyle yaptınız?. Taburu meclisten böyle bir durumla karşılaşırız düşüncesiyle mi çıkardınız?. Sayın Cumhurbaşkanımız Çankaya’da Cumhurbaşkanlığı yapmayacağım, Beştepe’ye gideceğim, muhafız alayını da yanımda getirmeyeceğim derken, böyle bir durumla karşılaşırız ihtimalini mi acaba düşündü? Olabilir. Bütün bunlar bir tevafuktur. Cenab-ı hakkın bir yardımıdır. Biz aslında iktidara gelir gelmez, bu ülkede yaşanmış olan darbelerin yeniden yaşanmaması için gerek Anayasa’da gerekse yasalarda bir takım tedbirler almıştık. Artık Türkiye’de darbeler döneminin geride kaldığını düşünüyorduk milletçe. Tedbirler almıştık ama silahlı kuvvetler içindeki bir hapı adeta çılgın bir şekilde böylesine teşebbüste bulundu. ” dedi.
Türkiye’de bir daha darbe yaşanmaması için gereken tedbirleri aldıklarını da hatırlatan Şahin, böyle olumsuz durumlarla karşılaşmayacaklarını milletçe düşündüklerini dile getirdi. Buna karşın Türk Silahlı Kuvvetlerinde yuvalanmış bir yapının adeta çıldırmışcasına darbe teşebbüsünde bulunduğunu belirten Şahin, "İnsanımıza fütursuzca silah sıktılar. Amaçlarından biri, Cumhurbaşkanımızı ortadan kaldırmaktı ama başaramadılar." ifadelerini kullandı.
"Ertuğrul Gazi’ye nasıl da çok benziyor"
Şahin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaşadıklarını "Diriliş Ertuğrul" dizisindeki Ertuğrul Gazi’nin başından geçenlere benzetti.
Dizide, Ertuğrul Gazi’yi yok etmek için en yakınlarının bile satın alındığını ve iş birliği yapıldığını ancak başarılı olunamadığını aktaran Şahin, "Ne kadar benziyor değil mi bugüne? Ertuğrul hepsinden sıyrıldı, Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız da aynen onun gibi birçok tuzakları geride bıraktı. Ertuğrul, Alplerine güveniyordu, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da aziz milletine güveniyor. Ertuğrul Gazi hedefine ulaştı, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde öncülüğünde milletimiz de hedefine ulaşacaktır" diye konuştu.
"Acele ve sıkı hareket etmemiz lazım”
Mehmet Ali Şahin, son kozlarını oynayan FETÖ’nün unsurlarını devletten kazıyacaklarını, söküp atacaklarını, bundan başka da çarenin olmadığını vurguladı.
Devletin FETÖ unsurlarından temizlenmesi için acele ve sıkı hareket etmeleri gerektiğini bildiren Şahin, şunları söyledi:
"Toplu birtakım soruşturmalar yapılıyor. Hem emniyet hem de savcılık bunların ifadesini alıyor. 48 saat, bir kişinin hakim karşısına çıkartılma süresi. Toplu ise 4 gün. 100, 150, 200, 500 kişi. Bu kadar süre yetmez. Bunun çaresini anayasa koymuş; ’Olağanüstü hal ilan edeceksiniz.’ Olağanüstü hali bunun için getirdik. 4 gün yetmiyor. Olağanüstü hallerde 4 günden fazla nezarette tutma imkanına sahipsiniz. Birtakım kararların alınıp kanun hükmünde kararnamelerin çıkartılması lazım. Elimizi çabuk tutmamız lazım. Bir yangın var, söndürmek için işten evimize gittiğimiz hızla gidemeyiz. Yetişemezsin, söndüremezsin. Koşmak zorundasın. Olağanüstü hal bize koşma, daha hızlı hareket etme, yeni tedbirler alma imkanı veriyor."
(İHA)
Gece yarısı Karabük’e gelerek Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine tepki göstermek amacıyla Karabük Kent Meydanı’nda toplanan vatandaşlara hitap eden Şahin, TBMM yerleşkesinde en çok hasar gören yerin Başbakanlık Ofisi olduğunu dile getirerek, bu bölümün müze haline getirilerek gelecek nesiller tarafından bugünlerin unutulmamasının sağlanacağını ifade etti.
Şahin, açılışından itibaren uzun yıllar bu yerleşkede güvenliğin Cumhurbaşkanlığının muhafız alayına bağlı bir tabur asker tarafından sağlandığını anımsatarak, kendisinin meclis başkanlığı sırasında başlatılan çalışma kapsamında eski TBMM başkanlarından Cemil Çiçek döneminde görevin polise devredildiğini anlattı.
"Böyle bir durumla karşılaşırız ihtimalini mi acaba düşündü? olabilir"
Bunun üzerine TBMM’deki taburun da Çankaya Köşkü’ne gönderildiğini kaydeden Şahin, "TBMM’den askeri gönderip polisi getirmemiş olsaydık, darbe girişimi sırasında milletvekilleri Meclis’e giremeyecekti. Bakın, muhafız alayının mensupları hakkında o yapıya mensup olmaları dolayısıyla bir soruşturma açıldı. Orasını bile Pensilvanya’dan yönetilen bu yapı etkilemiş. Cumhurbaşkanımız, Çankaya’da cumhurbaşkanlığı yapmadı. Nerede yaptı? Beştepe’de, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde. Muhafız alayını götürdü mü yanında? Götürmedi. Götürmüş olsaydı ya da Külliye’de değil de Çankaya köşkünde daha önceki cumhurbaşkanları gibi cumhurbaşkanlığı yapmış olsaydı, büyük bir ihtimalle bu darbe teşebbüsü onun Çankaya’da bulunduğu bir gün ve gece olurdu ve amaçlarına çok kolaylıkla ulaşabilirlerdi. Bütün bunları başlangıçta düşünerek mi böyle yaptınız?. Taburu meclisten böyle bir durumla karşılaşırız düşüncesiyle mi çıkardınız?. Sayın Cumhurbaşkanımız Çankaya’da Cumhurbaşkanlığı yapmayacağım, Beştepe’ye gideceğim, muhafız alayını da yanımda getirmeyeceğim derken, böyle bir durumla karşılaşırız ihtimalini mi acaba düşündü? Olabilir. Bütün bunlar bir tevafuktur. Cenab-ı hakkın bir yardımıdır. Biz aslında iktidara gelir gelmez, bu ülkede yaşanmış olan darbelerin yeniden yaşanmaması için gerek Anayasa’da gerekse yasalarda bir takım tedbirler almıştık. Artık Türkiye’de darbeler döneminin geride kaldığını düşünüyorduk milletçe. Tedbirler almıştık ama silahlı kuvvetler içindeki bir hapı adeta çılgın bir şekilde böylesine teşebbüste bulundu. ” dedi.
Türkiye’de bir daha darbe yaşanmaması için gereken tedbirleri aldıklarını da hatırlatan Şahin, böyle olumsuz durumlarla karşılaşmayacaklarını milletçe düşündüklerini dile getirdi. Buna karşın Türk Silahlı Kuvvetlerinde yuvalanmış bir yapının adeta çıldırmışcasına darbe teşebbüsünde bulunduğunu belirten Şahin, "İnsanımıza fütursuzca silah sıktılar. Amaçlarından biri, Cumhurbaşkanımızı ortadan kaldırmaktı ama başaramadılar." ifadelerini kullandı.
"Ertuğrul Gazi’ye nasıl da çok benziyor"
Şahin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaşadıklarını "Diriliş Ertuğrul" dizisindeki Ertuğrul Gazi’nin başından geçenlere benzetti.
Dizide, Ertuğrul Gazi’yi yok etmek için en yakınlarının bile satın alındığını ve iş birliği yapıldığını ancak başarılı olunamadığını aktaran Şahin, "Ne kadar benziyor değil mi bugüne? Ertuğrul hepsinden sıyrıldı, Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız da aynen onun gibi birçok tuzakları geride bıraktı. Ertuğrul, Alplerine güveniyordu, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da aziz milletine güveniyor. Ertuğrul Gazi hedefine ulaştı, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde öncülüğünde milletimiz de hedefine ulaşacaktır" diye konuştu.
"Acele ve sıkı hareket etmemiz lazım”
Mehmet Ali Şahin, son kozlarını oynayan FETÖ’nün unsurlarını devletten kazıyacaklarını, söküp atacaklarını, bundan başka da çarenin olmadığını vurguladı.
Devletin FETÖ unsurlarından temizlenmesi için acele ve sıkı hareket etmeleri gerektiğini bildiren Şahin, şunları söyledi:
"Toplu birtakım soruşturmalar yapılıyor. Hem emniyet hem de savcılık bunların ifadesini alıyor. 48 saat, bir kişinin hakim karşısına çıkartılma süresi. Toplu ise 4 gün. 100, 150, 200, 500 kişi. Bu kadar süre yetmez. Bunun çaresini anayasa koymuş; ’Olağanüstü hal ilan edeceksiniz.’ Olağanüstü hali bunun için getirdik. 4 gün yetmiyor. Olağanüstü hallerde 4 günden fazla nezarette tutma imkanına sahipsiniz. Birtakım kararların alınıp kanun hükmünde kararnamelerin çıkartılması lazım. Elimizi çabuk tutmamız lazım. Bir yangın var, söndürmek için işten evimize gittiğimiz hızla gidemeyiz. Yetişemezsin, söndüremezsin. Koşmak zorundasın. Olağanüstü hal bize koşma, daha hızlı hareket etme, yeni tedbirler alma imkanı veriyor."
(İHA)