İstanbul
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde İstanbul Ticaret Odası 140. Yıl Özel Ödülleri programında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, 50'li yaşlarında hayatını kaybeden eski İTO Başkanı İbrahim Çağlar'a Allah'tan rahmet diledi.
Törende ödül alacak isimleri ve kurumları tebrik eden Erdoğan, "Bugün 640 bini aşkın üyesiyle dünyanın en büyük ve köklü ticaret odalarından biri olma hüviyetini taşıyan bu güzide kurumumuz, ülkemizin geleceğine adanmış bir misyonla faaliyetlerini sürdürüyor. Dersaadet Ticaret Odası olarak başlayan çalışmalarını İstanbul Ticaret Odası olarak sürekli geliştirerek devam ettiren bu kurumun tarihi aslında bir anlamda da ülkemizin serencamıdır. Türkiye hangi badirelerden, hangi imtihanlardan, hangi dönüşümlerden geçtiyse İstanbul Ticaret Odası da benzer gelişmeleri yaşamıştır. Ülkemizdeki pek çok kurum gibi İstanbul Ticaret Odası da rahmetli Sultan İkinci Abdülhamid Han'ın ülkemize kazandırdığı bir değerdir. Vizyonu, ileri görüşlülüğü, dirayeti, sabrı ve becerisiyle Osmanlı'nın son dönemine damgasını vuran Abdülhamit Han'ı rahmetle anmak hepimizin boynunu borcudur." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, odanın, ticari düzenlemelerin hazırlık aşamasına katkı verdiğini belirterek, "İstanbul Ticaret Odası aynı zamanda kurucu vasfıyla da tebarüz etmiş bir müessesedir. Bizim de hayata atıldığımız dönemlerde yaptığımız işler vesilesiyle bir parçası olmaktan gurur duyduğumuz odamızla siyaset ve hükümet görevlerimiz dönemlerinde de hep birlikte yol yürüdük. Üyelerinin hak ve menfaatlerini korumanın yanında eğitim ve kültür başta olmak üzere pek çok alandaki hayırlı hizmetlerini yakından bildiğimiz odamız, bugünde aynı anlayışla yoluna devam ediyor." ifadesini kullandı.
Dünyanın tamamı gibi ülkeyi de etkileyen koronavirüs salgını döneminde iş dünyasının bu krizden en az seviyede etkilenmesi için İstanbul Ticaret Odası ile etkin çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Oda Başkanımız Şekib Avdagiç'in bu süreçte gösterdiği gayretin ve yaptığı fedakarlıkların bizzat şahidiyim. Bunun yanında Şekib Bey'in İstanbul Dünya Ticaret Merkezi'nden Teknopark İstanbul'a kadar ülkemize kazandırdığı pek çok eseri de yakından takip ettik. İnşallah önümüzdeki dönemde de Şekib Bey ile bu çalışmaları hep daha ileriye taşıyarak devam ettireceğimize inanıyorum. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası gayretlerimizde en büyük desteği yine İstanbul'dan ve elbette İstanbul Ticaret Odamızdan bekliyoruz. Artık ülkemize son 20 yılda kazandırdığımız eser ve hizmet altyapısının, demokrasi ve kalkınma hamlelerinin meyvelerini toplama vaktidir."
"Türkiye Ekonomi Modeli'nin hedefi, ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütmek olmuştur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gücü ve etkisi giderek genişleyen Türkiye'nin uç beylerinin, her dönemde olduğu gibi ticaret insanları, iş dünyasının elemanları olacağını ifade etti.
Erdoğan, hem kendilerinin kazanacağını hem dostlarına ve kardeşlerine kazandıracaklarını hem de daha adil bir dünya için siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik, kültürel ve her alanda medeniyetlerine yakışır duruşlarını göstereceklerini belirterek, "Velhasıl, kardeşlerim yapacak çok işimiz var. Tüm bunları da hep olduğu gibi sizlerle birlikte hayata geçirecek, sizlerle birlikte başaracağız. Emeğimiz, gayretimiz, desteğimiz, vefanız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum." dedi.
Türkiye'nin son 20 yılında tarihin en önemli demokrasi ve kalkınma atılımlarını gerçekleştirirken aynı zamanda pek çok saldırıyla tuzakla oyunla da mücadele ettiklerini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Ekonomimiz de bu saldırılardan nasibini almıştır. Önceleri uluslararası finans mekanizmaları üzerinden sinsice yürütülen saldırılar 2018 Ağustosundan itibaren açık bir meydan okumaya dönüşmüştür. Türk ekonomisini bu çalkantılı süreçten geleneksel yöntemlerle kurtarmanın mümkün olmadığını gördük. Bu tablo karşısında aslında çok önceden başlatmamız gereken alternatif bir ekonomi politikasını süratle hayata geçirdik. Zaman içinde küresel gelişmelere ve ülkemizin ihtiyaçlarına göre geliştirerek sürdürdüğümüz Türkiye Ekonomi Modeli'nin hedefi, ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütmek olmuştur."
"Türkiye artık eski Türkiye değil"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce salgının ardından Rusya-Ukrayna savaşının dünyadaki tüm dengeler gibi ekonomik işleyişi kökünden sarstığına işaret ederek, "Ülkemizi uyguladığı ekonomik model sebebiyle en ağır şekilde eleştirenler bile geldiğimiz noktada bizimle aynı çizgiye yönelmişlerdir. İşte bunu son Semerkant Zirvesi'nde ardından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda orada yaptığımız Türk Evi'ndeki tüm liderlerle, onların ifadeleriyle tespit ettik. Türkiye artık eski Türkiye değil." diye konuştu.
Bütün bu liderleri Türk Evi'nde ağırlayıp misafir ettiklerini, orada kendileriyle dünyadaki son gelişmeleri görüşme imkanları olduğunu anlatan Erdoğan, bu imkanları lütfeden ve bahşeden Allah'a hamdettiğini söyledi.
"Çalıştık, oldu. 20 yıldır çalışıyoruz ve oluyor." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Daha nice nice altyapı, üstyapı ve uluslararası anlamda inşallah yatırımlarımız olacak. Yıllardır ülkemize ve daha pek çok gelişmiş ülkeye dayatılan faiz, enflasyon, kur dengesi teorilerinin aslında hiçbir soruna çözüm sağlamadığını bizzat bu işin sahipleri de ikrar ediyor. Dikkat ederseniz enflasyonu faiz oranlarını arttırarak kontrol altında tutma yaklaşımı artık hiç kimse tarafından dile getirilmiyor, getirilse de ciddiye alınmıyor. Artık büyük liderler bile yükseltmek değil, faizi düşürmenin faydası olduğunu ikrar etmeye başladılar. Öncelikle Rusya. Sayın Putin bizzat geçmişte yüksek faizi savunurken şimdi o da faizi düşürmeye başladı ve 8,6'ya kadar indirdi."
Gelişmiş ülkeler dahil hiçbir devletin eski modelin vaaz ettiği şekilde davranarak ekonomisini durgunluğa sokmayı ve böylece ortaya çıkacak sosyal sorunlarla boğuşmayı göze almadığını belirten Erdoğan, kimi ülkelerin enflasyon oranlarıyla mukayese edilemeyecek derecede küçük faiz artırımlarıyla vakit kazanmaya çalışırken kimilerinin de kendileri gibi faiz düşürerek yoluna devam ettiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ben şimdi buradan haber veriyorum. Diyorum ki, karşımda yatırımcılar var, sizlere sesleniyorum. Gelin, biz başta kamu bankaları olmak üzere, düşük faizle sizleri yatırıma davet ediyorum. Çünkü düşük faizle aldığınız krediyle yapacağınız yatırımlar ne yapacaktır? İstihdam sağlayacaktır. Ne yapacaktır? Üretim sağlayacaktır. Ne yapacaktır? İhracatı arttıracaktır ve cari fazlayı da lehimize döndürecektir. Biz buna var mıyız? Bu konuda kararlı mıyız? Kararlıysak, biz de sizin yanınızdayız. Hep söylediğimiz gibi 2018 yılında biz ekonomi politikasında istihdam ve üretim odaklı temel bir tercihte bulunduk. Hamdolsun bugüne kadar yaşanan her gelişme bu tercihin doğruluğunu teyit etmiş, uyguladığımız ekonomi politikasını kararlılıkla sürdürmemiz gerektiğini göstermiştir. Bu yılın ilk yarısında yüzde 7,5 düzeyinde gerçekleşen büyüme oranımız 31 milyona dayanan istihdam rakamlarımız, 300 milyar dolara doğru giden ihracatımız, 40 milyar dolara dayanan turizm gelirlerimiz hedeflerimize doğru ilerlediğimizin işaretidir."
"Ülkemize ve ekonomiye hiçbir zaman sadece rakamların zaviyesinden bakmadık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, elbette her ülke gibi kendilerinin de küresel ekonomik krizin bedellerini ödediklerini ancak Türkiye'nin diğerlerinden ve bilhassa gelişmiş ülkelerden farklı olarak, ekonomik işleyişteki döviz ağırlığı sebebiyle çok daha ciddi sınamalarla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Ekonomilerine yönelik saldırıların çıkış noktasının çoğunlukla döviz kuru olmasının sebebinin de bu olduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Aldığımız tedbirler, kurduğumuz mekanizmalar, sağladığımız kaynaklar ve iş dünyasının üretim, ihracat odaklı gayretleriyle bu sıkıntıyı önemli ölçüde kontrol altına aldık. Buna rağmen enerji ve emtia fiyatlarındaki aşırı yükselişler gibi istesek de etkisinden kaçınamayacağımız olumsuz gelişmeleri göğüslemek mecburiyetinde kalıyoruz. Enerji fiyatlarındaki aşırı yükselişten vatandaşlarımızı ve üretim tarafını korumak için gerçekten çok büyük fedakarlıklar yapıyoruz. Öyle ki 2021 ve 2022 enerji sübvansiyonlarımız yarım trilyon liraya yaklaşmıştır. Gerçekten çok büyük bir meblağa tekabül eden bu yükü hem milletimizin refahını korumak hem üreticilerimizi desteklemek için kamu olarak biz üstleniyoruz. Yaptığımız fedakarlıkların bedelini alacağımızdan şüphe duymuyoruz. Ülkemize ve ekonomiye hiçbir zaman sadece rakamların zaviyesinden bakmadık. Bizim için asıl olan insandır, insanımızın huzuru, güvenliği, refahı, geleceğidir. İnşallah Karadeniz'den doğal gazı halkımıza ulaştırdığımız zaman devran çok daha farklı dönmeye başlayacaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomi Programı'nın araçlarını da buna göre belirlediklerini, işlettiklerini, hasılaya dönüştürdüklerini aktararak, "Doğru yaptığımıza da yürekten inanıyoruz. Bu süreçte hiç arzu etmediğimiz seviyelere çıkan enflasyon meselesini de inşallah önümüzdeki şubat ayından itibaren önce makul düzeylere indireceğiz, sonraki yıllarda da enflasyonu olması gerektiği gibi tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız." şeklinde konuştu.
"Hiçbir vatandaşı hayat pahalılığının altında ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz"
Erdoğan, geçmişte faizi 4,6'ya indirdiklerini, enflasyonun ise 6,2'ye geldiğini söyledi.
Bunu kendilerinin başardığını dile getiren Erdoğan, "Birileri değil. Bu neticenin üzerinden kendine paye çıkarmaya çalışanlar yok değil, var. Sen kimsin? İmzayı atan kim? Sen kimsin? Altı sıfırı Türk lirasından çıkaran bu Başbakan. Sen kimsin ya? Senin irapta mahallin bile yok. Burada Başbakan olur vermedikten sonra sen ne yapabilirsin ya? Çıkıp televizyon ekranlarında 'Ben yaptım. Ben ekonomi bakanıydım. Ben devlet işinde böyle bir süreci işletiyordum. Peki bu işin başı kim? Başbakan bu işe olur vermeden sen ne yapabilirsin? Buna inananlar veya buna aldananlar yok değil, var ama bütün bunların hepsi yoluna giriyor. Çünkü benim milletim aklıselim sahibidir." diye konuştu.
İşçisinden memuruna, emeklisinden sosyal destekle hayatını sürdürenine kadar hiçbir vatandaşı hayat pahalılığının altında ezdirmediklerini, ezdirmeyeceklerini ifade eden Erdoğan, küçük esnaflara destek verme konusunda adımlar atacaklarını ve onları da güçlendirmeye gayret edeceklerini kaydetti.
Hem vatandaşları ev sahibi yapmak hem fahiş düzeylere çıkan emlak ve kira fiyatlarını düşürmek için toplamda 500 bin konutun, 250 bin arsanın ve 50 bin iş yerinin inşasını kapsayan yeni bir kampanyayı başlattıklarını hatırlatan Erdoğan, seçimlerin akabinde bu işin ikinci etabını başlatacaklarını belirtti.
Bu kampanyanın ilk etabını oluşturan 250 bin konutun temelini yakında atacaklarını, 2 yıl içinde tamamlayıp hak sahiplerine teslim edeceklerini dile getiren Erdoğan, "İlk Evim İlk İş Yerim" adını verdikleri bu kampanyanın, sağlayacağı ekonomik hareketlilik yanında fiyatları dengeye getirerek enflasyonla mücadeleye de katkıda bulunacağına inandığını kaydetti.
Türkiye'nin gündeminden pek çok olumsuz başlığı nasıl çıkardılarsa, enflasyonu da mazide bir hatıra haline dönüştüreceklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tabii bunun öncelikli şartı ülkedeki istikrar ve güven ikliminin korunmasıdır. Bu bakımdan 2023 kritik bir yıldır. İnşallah 2023'ü hem büyük projelerimizi hayata geçirerek hem küresel gelişmelerin ülkemizin önüne getirdiği fırsatları değerlendirerek hem de seçimleri başarıyla Cumhur İttifakı olarak tamamlayarak, kazasız belasız atlatacağız. Cumhuriyetimizin 100. yılını da geride bırakacağımız 2023'ün tarihimize, ülkemizin dünya siyaseti ve ekonomisinin en üst liginin ön sıralarına doğru ilerleyişimizin dönüm noktası olarak geçeceğine inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan müjde
İTO'ya gelmişken iş insanlarıyla bazı müjdeleri paylaşmak istediğini aktaran Erdoğan, şunları dile getirdi:
"İlk müjdemiz, hemen her üyemizi ilgilendiren çalışanlara ödenen yemek ücretlerinin vergi istisna rakamının ve yönteminin değiştirilmesiyle ilgilidir. Temmuz ayından itibaren çalışanlara ödenen yemek bedeli vergi istisnasını 34 liradan, 51 liraya çıkardık. Yıl sonunda yeniden değerleme oranına göre bu rakamı tekrar belirleyeceğiz. İlave bir yenilik olarak yemek ödemelerinde restoran, lokanta ve yemek kartı kullanma zorunluluğunu kaldırıyoruz. Artık çalışanlara nakden ödenen yemek bedeli tutarları da vergi istisnası kapsamına girecektir. Böylece çalışanlara daha fazla alternatif sağlıyor, işverenlerin üzerinden de işlem maliyetini kaldırmış oluyoruz. Bir diğer müjdemiz, çalışanlara yapılacak elektrik ve doğal gaz ödemelerinden vergi ve prim yükünün kaldırılmasıyla ilgilidir. İşverenlerin 2023 Nisan ayı sonuna kadar çalışanlarına yapacakları elektrik, doğal gaz ve ısınma gideri desteklerinin 1000 liraya kadar olan kısmını hem gelir vergisinden hem de sigorta prim kesintisinden muaf tutuyoruz."
Yurt dışındaki inşaat projelerinde çalıştırılan işçilerle ilgili de bir müjdeleri olduğunu söyleyen Erdoğan, "İnşaat, bakım, onarım, montaj gibi işleri ve teknik hizmetlerde Türk vatandaşlarını çalıştıran işletmelerimiz bu kişiler için gelir vergisi ödemeyecekler. Bu uygulamayla amacımız, yurt dışında inşaat projesi yürüten firmalarımızın kendi vatandaşlarımızı istihdam etmelerini desteklemektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İTO'nun 140. kuruluş yıl dönümünde ödül verilecek isim ve firmaları tebrik ederek, İTO Başkanı Şekib Avdagiç'e bugüne kadarki hizmetleri için teşekkür ederek, bundan sonraki çalışmalarında başarılar diledi.
Ülke için üreten, katma değer sağlayan, istihdam oluşturan iş insanlarının her birine teşekkür eden Erdoğan, bugüne kadar İTO nasıl bir olduysa, nasıl beraber olduysa, nasıl kardeş olduysa, bundan sonra da aynı birliğini, beraberliğini, kardeşliğini yürütmesinin İstanbul'a ve İTO'ya çok şeyler kazandıracağına inandığını sözlerine ekledi.
Törende Avdagiç, 140. yıla özel hazırlanan şükran belgesini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a takdim etti.
Törene Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İTO Yönetim Kurulu üyeleri ile İstanbul Valisi Ali Yerlikaya katıldı.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com