İSTANBUL(AA)- Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın Yenikapı'daki "Büyük İstanbul Mitingi"nde vatandaşlara hitap etti.
Burada yaptığı konuşmada, "Marmaray'ıyla, Avrasya Tüneli'yle, Boğaz'a gerdanlık gibi dizilen köprüleriyle kıtaları birleştiren İstanbul. Üzerine şiirler yazılan, resimler yapılan ve bağrında nice sanatçıları barındıran İstanbul. Sizleri aşk ile selamlıyorum İstanbul." diyen Erdoğan, Yenikapı'nın bugün bir başka güzel olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Elhamdülillah gözümüzün görebildiği kadarıyla muhteşemsin İstanbul. İşte böylesi yürekler fethetmişti İstanbul'u. İşte böylesi bir iman, aşılmaz denilen surları yerle yeksan etmişti. İşte böylesi bir azim, asırlarca İstanbul'a dünyayı yönettirmişti. 15 Temmuz'un hemen ardından 7 Ağustos'ta yine bu meydanda bir araya gelip, dosta, düşmana birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi göstermiştik. Yenikapı ruhu, İstanbul'u fethedip bize emanet eden ruhun devamıdır. Bugün Sayın Bahçeli ile AK Parti'ye ve Milliyetçi Hareket Partisi'ne gönül vermiş kardeşlerimle, Cumhur İttifakı'na inanan, güvenen tüm kardeşlerimle işte bu İstanbul için bir kez daha Yenikapıda'yız. Şu anda aldığım resmi rakam, 1 milyon 600 bin. Demek ki 1 milyon 600 bin tek yürek olduk, tek gönül olduk, bir olduk, beraber olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk."
Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhur İttifakı sadece iki partinin değil, tüm Türkiye'nin, tüm milletin ittifakıdır. Böyle olduğu için de Türkiye'yi hedef alan herkes, Cumhur İttifakı'na saldırıyor. İçeriden ve dışarıdan ne yaparlarsa yapsınlar boş. Biz milletimizle birlikte Allah'ın izniyle, bir çağın kapanıp bir çağın açıldığı bu şehri, kıyamete kadar bir İslam şehri, bir Türk şehri olarak korumaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"İşte demokrasinin, milli iradenin kalesi İstanbul bu"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi öyle bir ses verelim ki İstanbul'un tüm ilçelerinden, mahallerinden, hanelerinden duyulsun ama dünya da duysun." diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ey İstanbul, 31 Mart'ta İstanbul'u daha da yükseltmek için Cumhur İttifakı'nın yanında yer almaya var mısın? Ey İstanbul 31 Mart'ta gözleri hala sende olanlara cevaplarını vermeye hazır mısın? Ey İstanbul, 31 Mart'ta hala senin camilerinden, minarelerinden dalga dalga yayılan ezanlarına, göklerinde nazlı nazlı dalgalanan bayrağına tahammül edemeyenlere mesajını vermeye hazır mısın? Ey İstanbul, 31 Mart'ta İstanbul'un yönetimini değil, ülkemizin ve milletimizin kazanımlarını hedeflerini derslerini veremeye hazır mısın? Ey İstanbul 31 Mart'ta seni aşkla sevip hizmet edenlerle, seni çarpık ittifaklarının manivelası yapmak isteyenlerin tefrikini yapmaya var mısın? Maşallah... İşte fethin İstanbul'u bu. İşte üç kıta, 7 iklime hükmeden İstanbul bu. İşte demokrasinin, milli iradenin kalesi İstanbul bu."
Erdoğan, vatandaşların tezahüratları üzerine "Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Hanım kardeşlerimin şu cevvaliyeti var ya, kaleyi içeriden fethedeceğiz, ben buna inanıyorum. Zaten kale içeriden fethedilir." dedi.
Seçime bir hafta kaldığını ve gece, gündüz çalışmaya devam edeceklerini aktaran Erdoğan, "İnşallah 1 Nisan'dan sonra bu zaferle beraber yine burada, şöyle çok fazla da uzatmadan bir de zaferin şenliğini yaparız. Ona da hazır mıyız? Öyleyse çok çalışacağız. İşi hafife almayacağız. 15 Temmuz'un kahraman şehri İstanbul, Rabbim hepinizden razı olsun." şeklinde konuştu.
"Barışın kararları verilecek"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'a neler yaptıklarını özetleyen bir film gösterdiklerini anlatarak, bir sürpriz daha yapmak istediğini söyledi.
"Hani bizim meşhur bir yaslı adamız var ya. Bakın biz yaslı adamızı da şu anda ne hale getirdik." diyen Erdoğan, Yassıada'daki çalışmalarını ekranlardan göstererek, adanın uluslararası toplantıların ve görüşmelerin merkezi haline getirileceğini, çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.
Erdoğan, Adnan Menderes ve iki arkadaşının idam karanının verildiği adada barışın ve özgürlük mücadelesinin kararlarının verileceğini ifade ederek, "Onunun için biz buraya Demokrasi ve Özgürlükler Adası adını koyuyoruz. İnşallah seçimden kısa bir süre sonra da buranın resmi açılışını yapacağız. Uluslararası toplantılarımızı da inşallah burada yapacağız. Dünyada bazı böyle ilginç örnekler vardır, bunun için de en güzel örnek olsa olsa burası olur dedik. Bir taraftan yaslı ada onun karşısındaki Sivri adayı da buraya ek olarak projenin içerisine koyduk. Bu da hayırlı olsun. Bunlar gören gözler, duyan kulaklar, konuşabilen diller içindir. Kalbi kararmış olanlara, gönlü örümcek bağlamış olanlara bunların hiç biri bir şey ifade etmez." diye konuştu.
"Nereden nereye"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlıkların yanında büyükşehir belediyelerinin çok büyük hizmetlere imza attığını dile getirerek, toplu taşımada 1994 öncesinde kentte 1596 otobüsü olduğunu, Ikarus marka bu otobüslerin pislikten geçilmediğini, kokudan durulmadığını, oturulan yerden mazot ve yağla kalkıldığını söyledi.
Bunun CHP zihniyeti olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Benim milletime Ikarus otobüsler layık mı ya. Milletime niçin Mercedes olmasın, Man olmasın, BMC olmasın. Bunları getirmemiz lazım. Diğerlerinde de havalandırma falan yoktu. Ama bunlarda havalandırmayla, her şeyiyle bu otobüsler İstanbul'da sefere çıktı. Sayıyı nereye tırmandırdık. 6 bin 265 araçta, 775 hatta İstanbul'a ve İstanbulluya hizmet etmeye başladılar. Şu anda günde ortalama 4 milyon İstanbulluyu bunlar taşıyor. Otobüslerimizin yarısında ücretsiz internet hizmeti de veriliyor. Nereden nereye. 1994'te sadece 10 deniz otobüsü olan İstanbul'da bugün 57 yolcu gemisi ve 2 arabalı vapur ile 22 hat ve 110 iskelede deniz ulaşımı veriyoruz. Sadece yollar inşa etmiyor şehir trafiğini de doğrudan etkileyen park sorununa kalıcı çözümler getirdi. İstanbul'un otopark kapasitesini yüzde binin üzerinde artırarak 42 bin araç kapasitesine ulaştık. Hedefimiz 2023'e kadar otopark kapasitemizi 123 bin araca çıkartmaktır."
"Bunlar bizi birbirimize bağlayan bağlar"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'a yapılacak yatırımlardan da bahsederek, sözlerine şöyle devam etti:
"Bak sana şimdi bir müjde daha vereyim Bay Kemal. Temelini attık, nasip olursa Atatürk Kültür Merkezi'ni de kısa bir zamanda bitireceğiz ama sizlerin yaptığı gibi bir Atatürk Kültür Merkezi değil, dünyada parmakla gösterilen bir Atatürk Kültür Merkezi yapıyoruz. Yani bizim bir yerde opera binamız olacak ve daha büyük, çok daha işlevsel, her yönüyle muhteşem şu anda hızla inşaat devam ediyor. Herhalde bitirdikten sonra orada bir konserimize gelirsin. Değil mi? Biz çağırırız, bizim nankörlüğümüz yok. Ankara'dakine gelemiyor. Ankara'da külliyenin içerisinde biliyorsunuz muhteşem bir bizim opera binamız var. İnşallah 29 Ekim'de Fazıl Say'ın orada bir konseri olacak ve 29 Ekim'de kendisinin inşallah bir güftesi, bir bestesi olacak ve orada konseri olacak. Bizim derdimiz 'Sen hangi zihniyettensin', 'Sen hangi zihniyettesin.' değil. Gelin, tek millet olalım."
"Yıldırım, İstanbul'a bütün deneyimlerini koyacak"
Binali Yıldırım'ın tecrübeli bir yönetici olduğunu dile getiren Erdoğan, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Binali Yıldırım kardeşim, bugüne kadar elde ettiği tecrübesiyle bir defa İstanbul'a tecrübede bir abide olarak bütün deneyimlerini koyacak. Bütün bunlarla beraber çok ciddi çalışma noktasında da hırsı olan bir arkadaşımız. Öyle gideyim erken yatayım, yok 8 saat mesai filan anlamaz. Gece geç saatlere kadar çalışır. Böyle de birisi. Öyle yürüdük bu yolda. Şimdi, bu gayretini, bu tecrübesini tamamıyla İstanbul'a teksif etmeye hazırlanıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde elde ettiği tecrübesi var. Onları da İstanbul'a taşıyacak." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi biz bir şey daha yapıyoruz, yaklaşık 6 katrilyon lira maliyeti olan Tuzla Biyoteknoloji Vadisi'ni kuruyoruz." diyerek, alanda bulunanlara dev ekranlardan projeye ilişkin görüntüleri izletti.
Erdoğan, "Bu Biyoteknoloji Vadisi, Tuzla'ya ve İstanbul'a ayrı bir güç katacak. Peki ne olacak? Burada antikordan aşıya, lensten kemoterapi ilacına kadar pek çok katma değerli ürün üretilecek, 20 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanacak. Bayrampaşa'da üniversitelerin araştırma merkezleri kurabilecekleri şirketlerin, girişimcilerin, merkez ve yerel yönetimlerin iş birliği halinde çalışabilecekleri 1,5 katrilyon lira maliyeti olan bir teknoloji merkezi kuruyoruz. Bu merkez, tam kapasiteye eriştiğinde aynı anda 6 bin 500 kişinin çalışacağı bir alan haline gelecek. Pendik'te girişimci gençlerimize ve şirketlerimize yardımcı olmak için 3,5 katrilyon lira maliyetle teknoloji geliştirme merkezi kuruyoruz. Böylece girişimcilerimizin altyapı sorunlarını çözerek tüm imkanlarını makine, ekipman, insan kaynağı ve Ar-Ge faaliyetleri için ayırabilmelerini temin edeceğiz."
Tarımsal teknoloji geliştirme merkezi kurulacak
Şehrin her iki yakasında, birer tane sebze, meyve, kuru gıda ve su ürünleri gibi perakende noktalarının ihtiyaç duyduğu malları karşılayacak haller kuracaklarını dile getiren Erdoğan, "Nasıl? Görüyorsunuz, plan hazır, projeler de hazır. Hedef belli. Dersimizi çalıştık, durmak yok." ifadesini kullandı.
Erdoğan, böylece toptancı araçlarının şehir içi trafiğindeki yoğunluğunu da azaltmayı planladıklarını, mevcut hallerdeki yer sıkıntısı nedeniyle buralarda faaliyet gösterme imkanı bulamayan üreticilere de yeni alan açacaklarını söyledi.
Üreticilerin doğrudan perakendecilerle buluşmasıyla gıda fiyatlarını ve bundan kaynaklanan enflasyonu da düşüreceklerine inandıklarını kaydeden Erdoğan, bu halleri 600 trilyon liralık bir yatırımla hayata geçireceklerini ve bin 500 kişiye doğrudan, 4 bin kişiye de dolaylı istihdam sağlayacaklarını aktardı.
Erdoğan, Eyüpsultan Göktürk'te tarımsal teknoloji geliştirme merkezini kuracaklarını, bu merkezde akademi, sertifikasyon merkezi, şirketlerin araştırma geliştirme merkezleri, atölyeler, laboratuvarlar, kent ve mahalle tarlalarının yer alacağını belirtti.
Silivri'de 400 trilyon liralık bir yatırımla jeotermal ve sağlık kampüsünü hayata geçireceklerini kaydeden Erdoğan, hipertermal sınıfında yüksek verimli sıcak su kaynaklarının olduğu Silivri bölgesinde termal ve günü birlik tesis yatırımları yapacaklarını, böylece sağlık turizminde İstanbul'un değerine değer katacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gold turizmiyle beraber gelişecek olan termal alandaki sıcak suyun, sera sulamasında kullanılarak tarım yatırımlarına da destek olacağını belirterek, "Turizmde Yenikapı, kruvaziyer limanı ve Galata Port Tophane'de biliyorsunuz, oradaki kruvaziyer limanı da İstanbul'un gelirlerini artıracak projelerimizden birisi." diye konuştu.
İstanbul'a 900 trilyon liralık yatırımla dev film platosu
İstanbul'a 900 trilyon liralık bir yatırımla dev bir film platosu kuracaklarını açıklayan Erdoğan, burasının oyuncu köyü, film setleri, dekor ve çekim alanları, deniz çekimi için su tankı ve dalga üretim sistemi, görsel sanatlar müzesi, sinemaları ile sektörün tüm ihtiyaçlarını karşılayacağını, hedeflerinin 500 milyon dolar film ihracatına ulaşacak bir platoyu kurmak olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Harem'den Haydarpaşa Garı'na kadar uzanan bölgede Haydarpaşa Tasarım Merkezi'ni yaptıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
"Burada kültür ve sanat merkezleri, tasarım atölyeleri, konferans salonu, sergi alanı gibi alanları şehrimize kazandıracağız. İstanbul'un kuzeyinde yer alan ormanları şehrin içerisine almak ve bu doğal yaşamı deniz ile buluşturmak için 20 koridor planladık. Vadi tabanlarında gerçekleştirilecek yeşil koridorlar, kesintisiz bisiklet ve yaya akslarını da içinde barındırmanın yanında afet anında toplanma mekanları da olarak kullanılacak. Bu projeyle şehrimize 37 milyon metrekare yeni yeşil alan kazandırıyoruz. İstanbul genelinde 22 ilçede 25 yeni kent meydanı yapacağız, İstanbul'un güzelliklerini en iyi şekilde görebilmek için. Avrupa Yakası'nda 7 ve Asya Yakası'nda 11 olmak üzere toplamda 18 alanda seyir terasları oluşturacağız. Denize kıyısı olan 22 ilçemizdeki 170 kilometrelik kıyı şeridini kesintisiz ve engelsiz şekilde düzenleyerek İstanbul halkının hizmetine sunacağız."
İstanbul'a 22 yeni müze
Erdoğan, İstanbul'a 22 yeni müze, 18 kültür merkezi, 12 gençlik merkezi kuracaklarını, Sarayburnu'nda yolu yerin altına alıp, Gülhane Parkı ile denizi birleştireceklerini dile getirerek, "Artık orada yol, Gülhane Parkı ile Sarayburnu'n bölmeyecek. Dolasıyla sahile kadar gelenlerin inme şansı olacak ve şehrimize yeşillikler içerisinde yeni bir meydan kazandırmış olacağız." dedi.
Ayrıca Sirkeci-Yedikule arasında 8,5 kilometrelik kıyı boyunca da sanat hattı oluşturacaklarını müjdeleyen Erdoğan, bu bölgenin kültür, sanat ve tasarım etkinliklerine ev sahipliği yapacağını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehrin her köşesinde 300 mahalleye 955 kreş açacaklarını aktararak, şunları kaydetti:
"İstanbul'daki 200 bin engelli kardeşimize hizmet verecek 17 rehabilitasyon merkezi kuracağız. 39 ilçede 'deneyap' ve 'çocuk atölyeleri', millet kıraathaneleri açacağız. Metro hatlarımızda kullanılan bin 50 metro aracını yerli üretimden temin ederek, bakım maliyetlerini azaltacağız. İstanbul çeperlerinde oluşturulacak 6 yeni lojistik merkez sayesinde ağır vasıta araçlarının şehir merkezine girmesini önleyeceğiz. Bugün Londra'da bırakın ağır vasıtayı, normal araçlar bile belli saatler dışında şehir merkezine giremez ve belli bir bedeli vardır. O bedeli ödeyen ancak oraya girebilir ve bu şehir merkezindeki trafiği rahatlatacaktır. Anadolu Yakası'nda bir, Avrupa Yakası'nda iki olmak üzere kuracağımız üç otogarla, şehirler arası otobüslerin merkeze girmeden ulaşım hizmeti vermesini sağlayacağız."
"Seçim sonrası, bunun faturasını size ağır keseceğiz"
Konuşmasında Marmaray Projesi'ne değinen Erdoğan, "Marmaray'ı, denizin altından oldu da görmediler. Onu da çok engellemeye çalıştılar. Avrasya'yı engellemeye çalıştılar, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü engellemeye çalıştılar. Ama biz yaptık. Niye? Biz kararlıyız. Biz, bu milletimizin efendisi değil, hizmetkarıyız." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, atıp tutarak değil, kararlı olarak yapacaklarını çünkü bu ülkenin birilerinin kulu kölesi olmayacağını dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu ara yine birileri bizi provoke etmeye başladı. Dövizi tırmandırmaya çalışıyorlar, Türkiye'deki işbirlikçileriyle beraber. Bugün, Yenikapı'dan onlara sesleniyorum; Ey finans sektörünün içinde olanlar, kalkıp da 'piyasadan dövizleri toplayın, döviz yükselecek, şöyle olacak, böyle olacak' bu tür provokatif eylemlerin içine giriyorsanız, bunun bedelini çok ağır ödeyeceksiniz. Seçimin arifesinde bu tür eylemlerin içine girenlere sesleniyorum, hepinizin kimliğini biliyoruz, hepinizin neler yaptığını biliyoruz. Şu anda BDDK bazı adımlar attı. Ama şunu bilin ki seçim sonrası, bunun faturasını size ağır keseceğiz. Bu milleti sömüremeyeceksiniz. Bu milleti aldatamayacaksınız. Onun için de sakın ha kardeşlerim, bunların ipiyle kuyuya inilmez. Biz, paramıza sahip çıkacağız. Bizim paramız Türk Lirası, buna sahip çıkacağız. Bunların oyununa da gelmeyeceğiz. Bu faturayı da bunlara ödeteceğiz. Bütün çalışmalar, Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından yürütülüyor, danışmanlarımız bunu yürütüyor ve faturayı ödeyecekler. Hiç de bunun lamı cimi yok. Bu milleti sindiremeyecekler, bunu bilmeleri lazım ve öğrenecekler bunu. Bu milletin, bu ülkenin pusulasını bunlar saptırtamayacaklar. Bizim burada istikametimiz doğrudur, bununla da bugüne kadar nasıl başaramadıysalar, bundan sonra da başaramayacaklar.
Burada yaptığı konuşmada, "Marmaray'ıyla, Avrasya Tüneli'yle, Boğaz'a gerdanlık gibi dizilen köprüleriyle kıtaları birleştiren İstanbul. Üzerine şiirler yazılan, resimler yapılan ve bağrında nice sanatçıları barındıran İstanbul. Sizleri aşk ile selamlıyorum İstanbul." diyen Erdoğan, Yenikapı'nın bugün bir başka güzel olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Elhamdülillah gözümüzün görebildiği kadarıyla muhteşemsin İstanbul. İşte böylesi yürekler fethetmişti İstanbul'u. İşte böylesi bir iman, aşılmaz denilen surları yerle yeksan etmişti. İşte böylesi bir azim, asırlarca İstanbul'a dünyayı yönettirmişti. 15 Temmuz'un hemen ardından 7 Ağustos'ta yine bu meydanda bir araya gelip, dosta, düşmana birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi göstermiştik. Yenikapı ruhu, İstanbul'u fethedip bize emanet eden ruhun devamıdır. Bugün Sayın Bahçeli ile AK Parti'ye ve Milliyetçi Hareket Partisi'ne gönül vermiş kardeşlerimle, Cumhur İttifakı'na inanan, güvenen tüm kardeşlerimle işte bu İstanbul için bir kez daha Yenikapıda'yız. Şu anda aldığım resmi rakam, 1 milyon 600 bin. Demek ki 1 milyon 600 bin tek yürek olduk, tek gönül olduk, bir olduk, beraber olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk."
Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhur İttifakı sadece iki partinin değil, tüm Türkiye'nin, tüm milletin ittifakıdır. Böyle olduğu için de Türkiye'yi hedef alan herkes, Cumhur İttifakı'na saldırıyor. İçeriden ve dışarıdan ne yaparlarsa yapsınlar boş. Biz milletimizle birlikte Allah'ın izniyle, bir çağın kapanıp bir çağın açıldığı bu şehri, kıyamete kadar bir İslam şehri, bir Türk şehri olarak korumaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"İşte demokrasinin, milli iradenin kalesi İstanbul bu"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi öyle bir ses verelim ki İstanbul'un tüm ilçelerinden, mahallerinden, hanelerinden duyulsun ama dünya da duysun." diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ey İstanbul, 31 Mart'ta İstanbul'u daha da yükseltmek için Cumhur İttifakı'nın yanında yer almaya var mısın? Ey İstanbul 31 Mart'ta gözleri hala sende olanlara cevaplarını vermeye hazır mısın? Ey İstanbul, 31 Mart'ta hala senin camilerinden, minarelerinden dalga dalga yayılan ezanlarına, göklerinde nazlı nazlı dalgalanan bayrağına tahammül edemeyenlere mesajını vermeye hazır mısın? Ey İstanbul, 31 Mart'ta İstanbul'un yönetimini değil, ülkemizin ve milletimizin kazanımlarını hedeflerini derslerini veremeye hazır mısın? Ey İstanbul 31 Mart'ta seni aşkla sevip hizmet edenlerle, seni çarpık ittifaklarının manivelası yapmak isteyenlerin tefrikini yapmaya var mısın? Maşallah... İşte fethin İstanbul'u bu. İşte üç kıta, 7 iklime hükmeden İstanbul bu. İşte demokrasinin, milli iradenin kalesi İstanbul bu."
Erdoğan, vatandaşların tezahüratları üzerine "Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Hanım kardeşlerimin şu cevvaliyeti var ya, kaleyi içeriden fethedeceğiz, ben buna inanıyorum. Zaten kale içeriden fethedilir." dedi.
Seçime bir hafta kaldığını ve gece, gündüz çalışmaya devam edeceklerini aktaran Erdoğan, "İnşallah 1 Nisan'dan sonra bu zaferle beraber yine burada, şöyle çok fazla da uzatmadan bir de zaferin şenliğini yaparız. Ona da hazır mıyız? Öyleyse çok çalışacağız. İşi hafife almayacağız. 15 Temmuz'un kahraman şehri İstanbul, Rabbim hepinizden razı olsun." şeklinde konuştu.
"Barışın kararları verilecek"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'a neler yaptıklarını özetleyen bir film gösterdiklerini anlatarak, bir sürpriz daha yapmak istediğini söyledi.
"Hani bizim meşhur bir yaslı adamız var ya. Bakın biz yaslı adamızı da şu anda ne hale getirdik." diyen Erdoğan, Yassıada'daki çalışmalarını ekranlardan göstererek, adanın uluslararası toplantıların ve görüşmelerin merkezi haline getirileceğini, çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.
Erdoğan, Adnan Menderes ve iki arkadaşının idam karanının verildiği adada barışın ve özgürlük mücadelesinin kararlarının verileceğini ifade ederek, "Onunun için biz buraya Demokrasi ve Özgürlükler Adası adını koyuyoruz. İnşallah seçimden kısa bir süre sonra da buranın resmi açılışını yapacağız. Uluslararası toplantılarımızı da inşallah burada yapacağız. Dünyada bazı böyle ilginç örnekler vardır, bunun için de en güzel örnek olsa olsa burası olur dedik. Bir taraftan yaslı ada onun karşısındaki Sivri adayı da buraya ek olarak projenin içerisine koyduk. Bu da hayırlı olsun. Bunlar gören gözler, duyan kulaklar, konuşabilen diller içindir. Kalbi kararmış olanlara, gönlü örümcek bağlamış olanlara bunların hiç biri bir şey ifade etmez." diye konuştu.
"Nereden nereye"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlıkların yanında büyükşehir belediyelerinin çok büyük hizmetlere imza attığını dile getirerek, toplu taşımada 1994 öncesinde kentte 1596 otobüsü olduğunu, Ikarus marka bu otobüslerin pislikten geçilmediğini, kokudan durulmadığını, oturulan yerden mazot ve yağla kalkıldığını söyledi.
Bunun CHP zihniyeti olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Benim milletime Ikarus otobüsler layık mı ya. Milletime niçin Mercedes olmasın, Man olmasın, BMC olmasın. Bunları getirmemiz lazım. Diğerlerinde de havalandırma falan yoktu. Ama bunlarda havalandırmayla, her şeyiyle bu otobüsler İstanbul'da sefere çıktı. Sayıyı nereye tırmandırdık. 6 bin 265 araçta, 775 hatta İstanbul'a ve İstanbulluya hizmet etmeye başladılar. Şu anda günde ortalama 4 milyon İstanbulluyu bunlar taşıyor. Otobüslerimizin yarısında ücretsiz internet hizmeti de veriliyor. Nereden nereye. 1994'te sadece 10 deniz otobüsü olan İstanbul'da bugün 57 yolcu gemisi ve 2 arabalı vapur ile 22 hat ve 110 iskelede deniz ulaşımı veriyoruz. Sadece yollar inşa etmiyor şehir trafiğini de doğrudan etkileyen park sorununa kalıcı çözümler getirdi. İstanbul'un otopark kapasitesini yüzde binin üzerinde artırarak 42 bin araç kapasitesine ulaştık. Hedefimiz 2023'e kadar otopark kapasitemizi 123 bin araca çıkartmaktır."
"Bunlar bizi birbirimize bağlayan bağlar"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'a yapılacak yatırımlardan da bahsederek, sözlerine şöyle devam etti:
"Bak sana şimdi bir müjde daha vereyim Bay Kemal. Temelini attık, nasip olursa Atatürk Kültür Merkezi'ni de kısa bir zamanda bitireceğiz ama sizlerin yaptığı gibi bir Atatürk Kültür Merkezi değil, dünyada parmakla gösterilen bir Atatürk Kültür Merkezi yapıyoruz. Yani bizim bir yerde opera binamız olacak ve daha büyük, çok daha işlevsel, her yönüyle muhteşem şu anda hızla inşaat devam ediyor. Herhalde bitirdikten sonra orada bir konserimize gelirsin. Değil mi? Biz çağırırız, bizim nankörlüğümüz yok. Ankara'dakine gelemiyor. Ankara'da külliyenin içerisinde biliyorsunuz muhteşem bir bizim opera binamız var. İnşallah 29 Ekim'de Fazıl Say'ın orada bir konseri olacak ve 29 Ekim'de kendisinin inşallah bir güftesi, bir bestesi olacak ve orada konseri olacak. Bizim derdimiz 'Sen hangi zihniyettensin', 'Sen hangi zihniyettesin.' değil. Gelin, tek millet olalım."
"Yıldırım, İstanbul'a bütün deneyimlerini koyacak"
Binali Yıldırım'ın tecrübeli bir yönetici olduğunu dile getiren Erdoğan, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Binali Yıldırım kardeşim, bugüne kadar elde ettiği tecrübesiyle bir defa İstanbul'a tecrübede bir abide olarak bütün deneyimlerini koyacak. Bütün bunlarla beraber çok ciddi çalışma noktasında da hırsı olan bir arkadaşımız. Öyle gideyim erken yatayım, yok 8 saat mesai filan anlamaz. Gece geç saatlere kadar çalışır. Böyle de birisi. Öyle yürüdük bu yolda. Şimdi, bu gayretini, bu tecrübesini tamamıyla İstanbul'a teksif etmeye hazırlanıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde elde ettiği tecrübesi var. Onları da İstanbul'a taşıyacak." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi biz bir şey daha yapıyoruz, yaklaşık 6 katrilyon lira maliyeti olan Tuzla Biyoteknoloji Vadisi'ni kuruyoruz." diyerek, alanda bulunanlara dev ekranlardan projeye ilişkin görüntüleri izletti.
Erdoğan, "Bu Biyoteknoloji Vadisi, Tuzla'ya ve İstanbul'a ayrı bir güç katacak. Peki ne olacak? Burada antikordan aşıya, lensten kemoterapi ilacına kadar pek çok katma değerli ürün üretilecek, 20 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanacak. Bayrampaşa'da üniversitelerin araştırma merkezleri kurabilecekleri şirketlerin, girişimcilerin, merkez ve yerel yönetimlerin iş birliği halinde çalışabilecekleri 1,5 katrilyon lira maliyeti olan bir teknoloji merkezi kuruyoruz. Bu merkez, tam kapasiteye eriştiğinde aynı anda 6 bin 500 kişinin çalışacağı bir alan haline gelecek. Pendik'te girişimci gençlerimize ve şirketlerimize yardımcı olmak için 3,5 katrilyon lira maliyetle teknoloji geliştirme merkezi kuruyoruz. Böylece girişimcilerimizin altyapı sorunlarını çözerek tüm imkanlarını makine, ekipman, insan kaynağı ve Ar-Ge faaliyetleri için ayırabilmelerini temin edeceğiz."
Tarımsal teknoloji geliştirme merkezi kurulacak
Şehrin her iki yakasında, birer tane sebze, meyve, kuru gıda ve su ürünleri gibi perakende noktalarının ihtiyaç duyduğu malları karşılayacak haller kuracaklarını dile getiren Erdoğan, "Nasıl? Görüyorsunuz, plan hazır, projeler de hazır. Hedef belli. Dersimizi çalıştık, durmak yok." ifadesini kullandı.
Erdoğan, böylece toptancı araçlarının şehir içi trafiğindeki yoğunluğunu da azaltmayı planladıklarını, mevcut hallerdeki yer sıkıntısı nedeniyle buralarda faaliyet gösterme imkanı bulamayan üreticilere de yeni alan açacaklarını söyledi.
Üreticilerin doğrudan perakendecilerle buluşmasıyla gıda fiyatlarını ve bundan kaynaklanan enflasyonu da düşüreceklerine inandıklarını kaydeden Erdoğan, bu halleri 600 trilyon liralık bir yatırımla hayata geçireceklerini ve bin 500 kişiye doğrudan, 4 bin kişiye de dolaylı istihdam sağlayacaklarını aktardı.
Erdoğan, Eyüpsultan Göktürk'te tarımsal teknoloji geliştirme merkezini kuracaklarını, bu merkezde akademi, sertifikasyon merkezi, şirketlerin araştırma geliştirme merkezleri, atölyeler, laboratuvarlar, kent ve mahalle tarlalarının yer alacağını belirtti.
Silivri'de 400 trilyon liralık bir yatırımla jeotermal ve sağlık kampüsünü hayata geçireceklerini kaydeden Erdoğan, hipertermal sınıfında yüksek verimli sıcak su kaynaklarının olduğu Silivri bölgesinde termal ve günü birlik tesis yatırımları yapacaklarını, böylece sağlık turizminde İstanbul'un değerine değer katacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gold turizmiyle beraber gelişecek olan termal alandaki sıcak suyun, sera sulamasında kullanılarak tarım yatırımlarına da destek olacağını belirterek, "Turizmde Yenikapı, kruvaziyer limanı ve Galata Port Tophane'de biliyorsunuz, oradaki kruvaziyer limanı da İstanbul'un gelirlerini artıracak projelerimizden birisi." diye konuştu.
İstanbul'a 900 trilyon liralık yatırımla dev film platosu
İstanbul'a 900 trilyon liralık bir yatırımla dev bir film platosu kuracaklarını açıklayan Erdoğan, burasının oyuncu köyü, film setleri, dekor ve çekim alanları, deniz çekimi için su tankı ve dalga üretim sistemi, görsel sanatlar müzesi, sinemaları ile sektörün tüm ihtiyaçlarını karşılayacağını, hedeflerinin 500 milyon dolar film ihracatına ulaşacak bir platoyu kurmak olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Harem'den Haydarpaşa Garı'na kadar uzanan bölgede Haydarpaşa Tasarım Merkezi'ni yaptıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
"Burada kültür ve sanat merkezleri, tasarım atölyeleri, konferans salonu, sergi alanı gibi alanları şehrimize kazandıracağız. İstanbul'un kuzeyinde yer alan ormanları şehrin içerisine almak ve bu doğal yaşamı deniz ile buluşturmak için 20 koridor planladık. Vadi tabanlarında gerçekleştirilecek yeşil koridorlar, kesintisiz bisiklet ve yaya akslarını da içinde barındırmanın yanında afet anında toplanma mekanları da olarak kullanılacak. Bu projeyle şehrimize 37 milyon metrekare yeni yeşil alan kazandırıyoruz. İstanbul genelinde 22 ilçede 25 yeni kent meydanı yapacağız, İstanbul'un güzelliklerini en iyi şekilde görebilmek için. Avrupa Yakası'nda 7 ve Asya Yakası'nda 11 olmak üzere toplamda 18 alanda seyir terasları oluşturacağız. Denize kıyısı olan 22 ilçemizdeki 170 kilometrelik kıyı şeridini kesintisiz ve engelsiz şekilde düzenleyerek İstanbul halkının hizmetine sunacağız."
İstanbul'a 22 yeni müze
Erdoğan, İstanbul'a 22 yeni müze, 18 kültür merkezi, 12 gençlik merkezi kuracaklarını, Sarayburnu'nda yolu yerin altına alıp, Gülhane Parkı ile denizi birleştireceklerini dile getirerek, "Artık orada yol, Gülhane Parkı ile Sarayburnu'n bölmeyecek. Dolasıyla sahile kadar gelenlerin inme şansı olacak ve şehrimize yeşillikler içerisinde yeni bir meydan kazandırmış olacağız." dedi.
Ayrıca Sirkeci-Yedikule arasında 8,5 kilometrelik kıyı boyunca da sanat hattı oluşturacaklarını müjdeleyen Erdoğan, bu bölgenin kültür, sanat ve tasarım etkinliklerine ev sahipliği yapacağını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehrin her köşesinde 300 mahalleye 955 kreş açacaklarını aktararak, şunları kaydetti:
"İstanbul'daki 200 bin engelli kardeşimize hizmet verecek 17 rehabilitasyon merkezi kuracağız. 39 ilçede 'deneyap' ve 'çocuk atölyeleri', millet kıraathaneleri açacağız. Metro hatlarımızda kullanılan bin 50 metro aracını yerli üretimden temin ederek, bakım maliyetlerini azaltacağız. İstanbul çeperlerinde oluşturulacak 6 yeni lojistik merkez sayesinde ağır vasıta araçlarının şehir merkezine girmesini önleyeceğiz. Bugün Londra'da bırakın ağır vasıtayı, normal araçlar bile belli saatler dışında şehir merkezine giremez ve belli bir bedeli vardır. O bedeli ödeyen ancak oraya girebilir ve bu şehir merkezindeki trafiği rahatlatacaktır. Anadolu Yakası'nda bir, Avrupa Yakası'nda iki olmak üzere kuracağımız üç otogarla, şehirler arası otobüslerin merkeze girmeden ulaşım hizmeti vermesini sağlayacağız."
"Seçim sonrası, bunun faturasını size ağır keseceğiz"
Konuşmasında Marmaray Projesi'ne değinen Erdoğan, "Marmaray'ı, denizin altından oldu da görmediler. Onu da çok engellemeye çalıştılar. Avrasya'yı engellemeye çalıştılar, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü engellemeye çalıştılar. Ama biz yaptık. Niye? Biz kararlıyız. Biz, bu milletimizin efendisi değil, hizmetkarıyız." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, atıp tutarak değil, kararlı olarak yapacaklarını çünkü bu ülkenin birilerinin kulu kölesi olmayacağını dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu ara yine birileri bizi provoke etmeye başladı. Dövizi tırmandırmaya çalışıyorlar, Türkiye'deki işbirlikçileriyle beraber. Bugün, Yenikapı'dan onlara sesleniyorum; Ey finans sektörünün içinde olanlar, kalkıp da 'piyasadan dövizleri toplayın, döviz yükselecek, şöyle olacak, böyle olacak' bu tür provokatif eylemlerin içine giriyorsanız, bunun bedelini çok ağır ödeyeceksiniz. Seçimin arifesinde bu tür eylemlerin içine girenlere sesleniyorum, hepinizin kimliğini biliyoruz, hepinizin neler yaptığını biliyoruz. Şu anda BDDK bazı adımlar attı. Ama şunu bilin ki seçim sonrası, bunun faturasını size ağır keseceğiz. Bu milleti sömüremeyeceksiniz. Bu milleti aldatamayacaksınız. Onun için de sakın ha kardeşlerim, bunların ipiyle kuyuya inilmez. Biz, paramıza sahip çıkacağız. Bizim paramız Türk Lirası, buna sahip çıkacağız. Bunların oyununa da gelmeyeceğiz. Bu faturayı da bunlara ödeteceğiz. Bütün çalışmalar, Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından yürütülüyor, danışmanlarımız bunu yürütüyor ve faturayı ödeyecekler. Hiç de bunun lamı cimi yok. Bu milleti sindiremeyecekler, bunu bilmeleri lazım ve öğrenecekler bunu. Bu milletin, bu ülkenin pusulasını bunlar saptırtamayacaklar. Bizim burada istikametimiz doğrudur, bununla da bugüne kadar nasıl başaramadıysalar, bundan sonra da başaramayacaklar.