Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet gazetesindeki MİT tırlarıyla ilgili habere ilişkin, "Bir defa bu başlığı atman bile bana göre hem ülkeye bir ihanettir, hem de bunun nereye gideceği konusunda sen bu kararları neye göre veriyorsun, paralel yapının dediği istikamette bunu kullanıyor"dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Show Tv’de “Cumhurbaşkanı ile Gündem Özel” programında Melih Altınok’un gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
MİT TIR’larına ait olduğu iddia
edilen görüntüler ve Cumhuriyet
Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni Can Dündar hakkında bulunulan
suç duyurusuyla ilgili soru
üzerine Erdoğan, “Her şeyden önce MİT biliyorsunuz devletimizin şuanda en
özel diyebileceğimiz bir teşkilatı ve bu teşkilatın gerek ulusal bazda gerek uluslararası bazda ağırlıklı
olarak hassas görevleri var. Tabi bu görevleri
yerine getirirken kimler nereye
kadar buraya müdahale edebilir
bunların hepsi kanunlarla belirlenmiştir. Bu tür bir şeyde Başbakan’ın her şeyden önce herhangi bir müdahale müsteşara olacağı zaman haberinin olması lazım. İznin gerekiyor. İznin olması lazım ve tabi bu olayla ilgili olarak MİT araçları olduğu halde bunlara müdahale etme yetkisi yok. Böyle bir yetki olmadığı halde burada MİT bu tırlarına çok
farklı bir alanda bir müdahale söz konusu olmuştur. Bunun uluslararası bir defa alanda bir tezvirat uluslararası alanda Türkiye’ye
yönelik bir karala kampanyası bunlar var. Peki bunun arkasında kim var? Baktığımız zaman burada yine bir üst aklın olduğuna ben inanıyorum. Bu üst aklın kullandığı kim paralel yapı. Paralel
yapı burada da devreye girdi. Neticesinde şuanda hepsi dökülmeye
başladı ve bunlar konuşuldu. O günlerde bunlar gazetelerde televizyonlarda yer aldı. Peki şimdi seçimin son haftasına girerken ismini zikrettiğiniz gazete ve o ismini zikrettiğiniz şahıs ki geçmişi biliyorsunuz o malum takımlarından birisidir. Ve şu anda bunu gündeme getirmesinin tek sebebi tekrar ülkeye zarar vermek. Bir tezvirat,
böyle bir
kampanya kaldı ki bu yarda şu anda. Yargı süreci
devam ediyor. Savcılar, hakimler bunlar hepsi yargılanıyor. Bununla ilgili olarak subay astsubay
bazı tutuklu olanlar var. Böyle bir sürecin içerisinde sen kalkıyorsun böyle bir başlık atıyorsun. Bir defa bu başlığı atman bile bana göre hem ülkeye bir ihanettir, hem de bunun nereye gideceği konusunda sen bu kararları neye göre veriyorsun. Paralel yapının dediği istikamette bunu kullanıyor” dedi.
“BAYIR BUCAK TÜRKMENLERİNE HER TÜRLÜ İNSANİ, LOJİSTİK DESTEĞİ VERİYORUZ”
“Biz bayır bucak Türkmenlerine
her türlü insani, lojistik desteği veriyoruz ve bunu da vermeye devam
edeceğiz dedik” diyen Erdoğan, “Bayır bucak Türkmenlerinin ileri gelenlerini yaptığı açıklamalar var. Hatta daha da ileri gideceğim MHP’li bir milletvekili arkadaşımız ki bayır bucak Türkmenleriyle ilgilenirdi onun bile gerek bana gerek dışişleri bakanıydı Ahmet beye teşekkürleri vardı. Siz olmasınız bayır bucak Türkmenleri burada ne yapacaklar. Çünkü Suriye’de rejim onların da üzerine geliyor. Çünkü Lazkiye’den Türkiye’ye
doğru orada bayır bucak Türkmenleri var. Ama bunlar Türkiye’de hükümeti son dönemlerde şahsımı
terör örgütlerine destek veriyormuş diye
itham etme noktasına gittiler. Bir algı operasyonu. Bunu kim
adına yapıyorlar oda belli” diye konuştu.
“KAFATASI MİLLİYETÇİLİĞİ YAPIYOR”
“MHP’nin tavrından bahsettiniz. O dönem MHP milletvekillerinden bizi tebrik
edenler oldu dediniz MHP MİT Tırlarının durdurulmasında paralel yapının bu girişimlerine
karşı bir tavır olmadı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine
Erdoğan şunları söyledi:
“MHP’nin bu tür şeylerle böyle bir milli meselesi yok. Yani milliyetçilik derken kafatası milliyetçiliği yapıyor. MHP’nin yaptığı milliyetçilik bu ülkenin kalkınmasına yönelik, bu ülkenin uluslararası camiada bir yer edinmesine yönelik değil. Ben milliyetçilik dendiği zaman
Türkiye’nin ekonomik, siyasi, askeri alanda her alanda kalkınmasını anlarım. Uluslar arası camiada bir saygınlığının
olmasını anlarım. Bugün
Türkiye G-20 içerisinde yer almışsa milliyetçilik budur. Türkiye’nin oraya gelmesi sıradan olmuyor. Bunlarda icraat yok. Bu ülkede MHP iktidara
geldi mi? Geldi. Anap-DSP-MHP geldi. Kaç
yıl 5 yılığına görev yapacaklardı. Peki 3,5 yılın sonunda
erken seçim
kararı alıp da niye kaçıp gitti. Yapsaydın ya. Niye 5 yıl buna tahammül edemedi, yürütemedi. Meydanlarda söylüyorum, bunlar
Kocaeli depreminin, düzce depreminin bolu depreminin
altında kaldılar. Ekonomi o denli çökmüştü. Böyle bir tablo içerisinde. Benim elimde o döneme ait tablolar var.”
Gazete manşetlerini gösteren Erdoğan, Böyle bir geçici bütçeyi bir tek
Kurtuluş savaşında gördük”, “Skandal itiraf” manşeti atan gazetelerin şimdi bunların yanında yer aldıklarını söyledi.
“DEVLET, MEMURUNA İŞÇİSİNE BORÇLU OLUR MU?”
Göreve geldiklerinde arkadaşlarının kendisine iki tablo getirdiklerini belirten Erdoğan, “Bunların bir tanesi
zorunlu tasarruf denilen olay. Memur ve işçiden kesilen para. Maaşları ödeyemiyorlar ve oralardan
para kesiyorlar. Zorunlu tasarruf neydi biliyor musunuz
eski para 15 katrilyon. Birde KEY dedikleri bununla ilgili kesintiler o da 3,5 katrilyon. 18.5 katrilyon.
Devlet memuruna işçisine borçlu olur mu?Ama bu
sadece MHP-DSP-ANAP dönemine ait değil. Daha geçmişe de gidiyor. SHP’de var. Biz bu parayı sendikalarla arkadaşlarımız bir araya geldi bu
borcu biz ödedik. Şimdi
kuru sıkı atıyorlar memura şunu vereceğim, şuna şunu vereceğim. Geçmişte biz gördük sizin neyi verip vermediğinizi. Bırakıp gittiniz. Depremin altında kaldınız. Bizde
deprem geçirdik. Bu depremlerden bir tanesi malum Bingöl depremi. Gecesinde gittik. Simav depremi anında müdahale. Bunları bir yılda
yeni Bingöl
inşa ettik, Simav inşa ettik.
İki yılda Van’ı
yeniden inşa ettik. Erciş’e gitseniz adeta deniz manzaralı bir şehir görürsünüz. Yeni yaptığımız bölgenin olduğu
yeri söylüyorum. Yaklaşık 17 bin konut yaptık. Bu güçlü bir iktidarın neler yapabileceğini ortaya koyması bakımından önemli. Bakın ben yaptığımızı konuşuyorum. O dönemin başbakanım.
Bizim depremin dışında Van’a yaptığımız yatırım ne biliyor musunuz. 17,5 katrilyon. Sadece depremle ilgi yaptığımız 5 katrilyonun üzerinde. Biz burası Van’dır burası doğudur burada
Kürtler yaşıyor haşa böyle bir şey demedik. Biz yola çıkarken bir şey söyledik batıda ne varsa doğuda ve güney doğuda bu olacak dedik. Biz Türkiye’yi 780 bin kilometre kareyi aynı şekilde ele aldık. Türkiye’nin muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkması lazım” şeklinde konuştu.
“ONLARA BAKAN BİR BAŞKA İKİNCİ ÜLKE YOK. BUNU SADECE TÜRKİYE YAPIYOR”
“MİT Tırlarında olduğu gibi dışarıya verilen mesajlar var.
Uluslararası arenada Türkiye’yi teröre destek veren
ülke konumuna sokma amacı güttüğünü söylüyorsunuz dışarıdan nasıl bir destek oluyor” şeklindeki soruya Erdoğan, şu cevabı verdi:
“Türkiye’nin düşünün destek veren bir ülke olsa şu anda Suriye’de ölümle korkutulan o bombalarla korkutulan ve ülkemize kaçan 1
milyon 700 bin Suriyeliyi burada
bakan onlara her türlü imkanı veren biz
değil miyiz? Aynı şekilde Irak’tan 300 bin insanı şuanda barındıran biz değil miyiz? Biz nasıl teröre destek veriyoruz ki Suriye’nin o zalim rejiminden kaçanları ırakta aynı şekilde bunları ülkede besleyelim. Dünyanın şuanda hiçbir yerinde bu tür zulümlerden kaçıp da onlara bakan bir başka ikinci ülke yok. Bunu sadece Türkiye yapıyor.
Bakın
bugün işte Hatay ordaydım. Ve Suriye’den oraya gelmiş vatandaşları gördüm ve onların bize olan muhabbetlerini gördüm. Onlar çadır kentlerde olanlar filan değildi evlerde barınanlardı. Ama bambaşka bir muhabbetleri var niye burada Suriye’de yaşayamadıklarını yaşıyorlar. Ama bir sıkıntılar var. Bir, bir dairede bakıyorsunuz 15-20
kişi yaşıyor. Ancak o şekilde ama şuanda Suriye’de şöyle bir barışa gidilse inanıyorum onların hepsi tekrar
Suriye’ye döneceklerdir.”
“DERT NE BİLİYOR MUSUNUZ DERT TÜRKİYE’Yİ ZAYIF DÜŞÜRMEK”
“TIME gazetesi de yayınlar yaptı. Aslında MİT tırlarının durdurulması onun üzerine de geldi yorumları yapıldı. Türkiye’ye
NATO müdahalesini ima eden yayınlar yapıldı. Yazılar çıktı. İçerideki koalisyon dışarıda bir müdahaleyi mi gündeme taşıdı?” sorusu üzerine
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “New
York Times’ın biliyorsunuz bu
görevi yeni değil. New York
Times Allah rahmet eylesin
Sultan Abdulhamit’e de aynı şeyi yaptı. Ondan aynı şeyi Menderes’e, Turgut Özal’a
yaptı daha
sonra bana yaptı. 1896 Sultan Abdülhamit’e yapan bu gazete bir görevi ifa
ediyor ve bunun arkasında hangi gücün olduğu belli. Bu güce verilen
talimat istikametinde hizmet ediyor. Şu anda yaptığı bu. Gezi olaylarında da bu aynı görevi üstlendi. Biliyorsunuz aynı görevi BBC, CNN yaptı. Hepsi yüklendiler. Dert ne biliyor musunuz dert Türkiye’yi zayıf düşürmek, Türkiye’yi bölmek, parçalamak ondan sonra yutmak. Bunu başaramadılar. Buna fırsat vermeyeceğiz. Bu millet
birlik beraberlik içinde olduktan sonra
yani bir olup, diri olduktan sonra yetmez, kardeş olduktan sonra yetmez hep birlikte Türkiye dedikten sonra bu üst aklın güdümündeki malum
yapılan bu
işi başaramayacaklar” dedi.