Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Diyanet İşleri Başkanı’na araç tahsisi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı’na araç tahsis ettiğini belirterek, ’Diyanet İşleri Başkanlığımıza karşı yapılan bu nezaketsizliğe karşı, o makama yakışan, o makama layık olan bir şeyi Cumhurbaşkanlığı makamı olarak bizler yapal

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Diyanet İşleri Başkanı’na araç tahsisi
22-05-2015 09:37

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı’na araç tahsis ettiğini belirterek, ’Diyanet İşleri Başkanlığımıza karşı yapılan bu nezaketsizliğe karşı, o makama yakışan, o makama layık olan bir şeyi Cumhurbaşkanlığı makamı olarak bizler yapalım dedik’ dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV ve A Haber’in ortak canlı yayınına katıldı. Erdoğan, “HDP’nin Meclis dışında kalması diyaloğu aksatır mı” sorusuna, “Devlet, ülkedeki tüm STK’larıyla diyaloğunu devam ettirir. Böyle bir şey olması durumunda o da normal bir STK olacaktır. Eğer siyasi parti olarak devam edecekse, siyasi parti olacaktır. Burada devletin kimle, ne zaman, nasıl, hangi şartlarda görüşeceği meselesi, yine yol haritasının, sürecin akışına bağlıdır. Seçim biter, barajı aşamadığı takdirde, bundan sonra görüşülmesi gerektiği takdirde hükümet buna göre kararını verir, görüşülür. Ama görüşülmesi gerekmiyorsa görüşmez. İlla görüşeceksin diye bir şart yok. Bunu o günün kararları belirleyecek” şeklinde cevap verdi.

“KESİNLİKLE İMRALI’NIN DIŞINDA OLAN BİR SÜREÇ”

HDP’nin seçimlere parti olarak katılma kararını dağdan destek alarak, İmralı’dan bağımsız olarak aldığını vurgulayan Erdoğan, “Benim şuan ki edindiğim bilgiler çerçevesinde bu kesinlikle İmralı’nın dışında olan bir süreç. Bu cesareti dışarıda olanlar gösterdi. Fakat dağı tabi arkalarına aldılar. Dağı arkalarına almadan buna cesaret edemezlerdi. İmralı’nın işin bu boyutunu bu şekilde düşündüğünü zannetmiyorum” diye konuştu.

“BÖYLE BİR BARIŞ OLABİLİR Mİ?”

PKK’nın Güneydoğu’da insanları tehdit ettiğinin altını çizen Erdoğan, “Ben Güneydoğu’da 6 tane açılış töreni yaptım. Adıyaman hariç diğerlerinde bir ürkeklik var. Batman’da bir ürkeklik var, Siirt’te hakeza öyle. Görüştüğümüz zaman diyorlar ki, ‘tehdit altındayız.’ Ama kendileriyle görüştüğümüz zaman ‘barış’ diyorlar. Böyle bir barış olabilir mi? Van’da musluklardan kan akıtıyorsun, ondan sonra üzerine gelince, 1 hafta sonra normal su akıtıyorsun. Bu nasıl bir barış, nasıl bir demokrasi, nasıl halka yaklaşım? Bunu sadece o tür billboardlarla falan değil, bunun dışında da… Bugün yine gazetede gördüm; el yazılarıyla mahallelerdeki yerli halk arasındaki terör örgütü evlere mektuplar yazıyor, mesaj veriyor, ‘İktidar partisine oy çıkarsa, biz de size karşı ne yapacağımızı biliriz.’ Her şeyiyle ortada” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin istikrar ve güven ortamı sayesinde kalkındığını vurgulayan Erdoğan, muhalefetin buna rağmen koalisyon yapma derdinde olduğunu söyledi. Batı ülkelerinde bile artık koalisyondan kurtulmak istendiğini dile getiren Erdoğan, İtalya’nın koalisyona gitmemek için yasal düzenleme yaptığına dikkat çekti. Erdoğan, muhalefetin Türkiye’deki ekonomik gelişmeden rahatsız olduğunu belirterek, “Son dönemde tekrar şuanda Türkiye’de ekonomik veriler gayet güzel gelmeye başladı. Ekonomik verilerin gayet güzel gelmesi, beyefendileri rahatsız etti. Niye rahatsız oluyorsunuz? Böyle bir siyaset anlayışı var ülkemizde. Gururlanacaklarına maalesef gururlanmıyorlar, rahatsız oluyorlar” dedi.

“BUNLARIN GEÇMİŞE YÖNELİK BİRÇOK FAİLİ MEÇHULDE ADLARI GEÇİYOR”

Erdoğan, paralel yapının AK Parti sayesinde güçlendiği iddialarını, “AK Parti’nin 13-14 yıllık bir siyasi mazisi var. Ama bunların yapılanması 40 yıldır var” ifadeleriyle yalanladı. Amerika’nın paralel yapıya destek vermesini eleştiren Erdoğan, sözlerine şu ifadelerle devam etti:

“Amerika, her şeyden önce 1999’da bu ülkeden kaçarak, bu ülkeyi terk eden birine kalkıp 400 dönüm bir araziyi tahsis etmesi; bunun dışında şuanda Amerika’nın değişik yerlerinde 160, 170 tane okulları var. Bu okullar Amerika tarafından desteklenen okullar. Bu okullarla Amerika adeta bunları besliyor. Bu yapıyı orada güçlü kılıyor. Biz bu konuyla ilgili her türlü adımı attık. Biz özgürlük çerçevesi içerisinde bu adımları atarken, bunlar bizim bu özgürlük anlayışımızı suiistimal ettiler. Bunlar, o şekilde doğrusu düşünmedik. Ben Milli Eğitim’de ilk adımı o zaman Milli Eğitim Bakanı’ma söylemiştim: ‘Biz, şu dershaneleri kaldıralım.’ İşin aslında kilidi dershaneler konusu. Oradan çok ciddi bir parasal kaynak var. Bana şuanda gelen rakamlar, 1 Milyar civarında. Böyle bir gelir kaybolduğu zaman bunlar rahat duramazdı. Hatırlayın, okullarda okutulan derslerden sorular çıkmıyordu. Bunların dershanedeki kitaplarından okutulan metinlerden sorular çıkıyordu. Ve oraya müdahale edildi ve o iş çözüldü. Son dönemlerde KPSS olaylarını biliyorsunuz. Adeta bütün hücrelere sindiler. Öyle bir yapıdalar. Şuandaki gelişmeler, onların istedikleri gibi olmuyor. Hele hele, Milli Güvenlik Kurulu’nda bu işi ilk tartıştığımız zamanlarda müzakerelerimizi yaptık, bildirdik, hükümetimiz aynı şekilde bütün Bakanlıklara tamim etti. Daha sonra bunun ikinci müzakeresini yine MGK’da yaptık. Böylece MGK siyaset belgesinin içerisine bu girdi. Bunların geçmişe yönelik birçok faili meçhulde adları geçiyor.”

“YARGI CAMİASI İÇERİSİNDE ÖZGÜVENİ OLANLAR ARTMAYA BAŞLADI”

Adalet sisteminde artık kendine güvenen, dik durabilen bir yapının oluşmaya başladığına dikkat çeken Erdoğan, “Burada tabi ne kadar adil bir yasal düzenleme yapsanız da eğer yargı bu noktada adil değilse, siz o adil neticeyi alamazsınız. Konfüçyüs’ün bir sözüydü sanırım; ne kadar berbat bir yasal düzenleme yaparsanız da eğer yargı adilse oradan adil bir neticeyi çıkarabilirsiniz. Bir hakim kalkıyor, tek başına bir kararla bütün cezaevindeki tutukluları çıkarmak için karar alıyor. Bu kararı alırken ne dosya okuyor, ne bir şey. Sen böyle bir işi nasıl yapabilirsin? Artık kendine güvenen, bu tür yanlışlar karşısında dik durabilen bir yapı oluştu. Bu yapı ben inanıyorum ki geleceği daha aydın kılacaktır. Biz, adalet sistemimizi sağlam temeller üzerinde ihya edemezsek bu sıkıntı devam edecek. Yargı camiası içerisinde özgüveni olanlar artmaya başladı. Şimdi bu arttıkça onlarda da sayı aynı şekilde azalmaya başlayacak” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE ÜNİTER YAPISINI KORUMA KONUSUNDAKİ KARARLILIĞINI SÜRDÜRECEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Irak’ta bağımsız bir devlet kurulması meselesinin Irak’ın iç meselesi olduğunu söyledi. Türkiye’nin Kuzey Irak Yönetimi ile diyaloğunun iyi olduğunu belirten Erdoğan, “Bunu Irak’ın birinci derecede kendi iç meselesi olarak değerlendirmek gerekiyor. Irak kendi içinde eğer böyle bir eyaleti bu şekilde bir bölünmeyle neticelendiriyorsa bu onun içi sorunudur. Bizim sınırımıza yönelik herhangi bir şeyin konuşulması, bizim üniter yapımızla alakalıdır ve böyle bir şeye izin vermek mümkün değil. Bu Kuzey Irak’ı ciddi manada zora sokar. Kaldı ki bizim son dönemde Kuzey Irak’a hakikaten tanıdığımız imkanlar, verdiğimiz destekler onun orada güç bulmasına imkan tanımıştır. Şuanda Kuzey Irak’la hükümetimiz arasında diyaloglar iyi gidiyor. Kendilerinin Irak içerisinde atacakları adım, Irak Merkezi Yönetimi ile alakalı bir konudur. Irak Merkezi Yönetimi ile Kuzey Irak Yönetimi’nin hukuku şuanda hiç iyi değil. Mesut Barzani de yeğen Barzani de her platformda Türkiye’ye müteşekkir olduklarını ifade ede duruma geldiler. Fakat ne olursa olsun Türkiye bu üniter yapısını koruma konusundaki kararlılığını sürdürecektir” değerlendirmelerinde bulundu.

Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e araç tahsis ettiği iddialarının gerçek olup olmadığının sorulması üzerine, “Doğru. Diyanet İşleri Başkanlığımıza karşı yapılan bu nezaketsizliğe karşı, o makama yakışan, o makama layık olan bir şeyi Cumhurbaşkanlığı makamı olarak bizler yapalım dedik” diye cevap verdi.

(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER