İSTANBUL (AA) - Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdür Yardımcısı Celal Özuğur, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Atatürk Havalimanı'nda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı üzerine yaklaşık 2-3 saat içinde ilk uçak seferini yaptıklarını söyledi.
Özuğur, 15 Temmuz'daki başarısız darbe girişiminde askerlerin işgal ettiği Atatürk Havalimanı Kontrol Kulesi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vatandaşlarla buluştuğu Devlet Konukevi'nde yaşananları AA muhabirine anlattı.
Celal Özuğur, darbe günü Ankara'dan İstanbul'a geldiğinde o zamanki adıyla Boğaziçi Köprüsü'nün (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) askerler tarafından kapatıldığını televizyondan gördüğünü ifade etti.
Atatürk Havalimanı'nda tankların olduğunu, kuleye askerlerin çıktığını telefon görüşmesinden sonra öğrendiğini ifade eden Özuğur, yolların kapalı olması nedeniyle Ataköy'deki evinden yürüyerek havalimanına gidebildiğini belirtti.
Özuğur, havalimanının ana giriş kapısında darbe karşıtı sloganların atıldığına şahit olduğunu ifade ederek, "Benim ilk hedefim kuleye ulaşmaktı. Geldiğimde önünde tank vardı ama onun üzerine de halk çıkmıştı ve bağırıyorlardı. Askerler o anda kulenin içindeydi. Operasyon yapılmıştı. Bu nedenle içeriye giremedim. Operasyon bittikten sonra kuleye çıktığımızda halk da buradaydı. Bir hayli kalabalık vardı. Kuleden baktığımda apronun her tarafında insanlarımızı gördüm. O sırada Sayın Cumhurbaşkanımızın uçağının İstanbul'a yaklaştığını duydum. Yanımda Atatürk Havalimanı Mülki İdare Amiri Mehmet Ali Ulutaş da vardı. Vatandaşlara 'Arkadaşlar, artık kuleyi terk edelim.' dediysek de onlar 'Kule yeniden ele geçirilebilir.' diyerek burayı terk etmek istemediler. Biz insanlarımızı ikna etmek için Vali Bey ve havalimanı camimizin imamı Mustafa Coşkun ile çok uğraştık." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı karşılamak için halkın kuleden indiğini aktaran Özuğur, bu sırada alçak uçuş yapan darbeci pilotların kullandığı uçağın çıkardığı patlama sesi nedeniyle kalabalığın bir anda yere yattığını kaydetti.
"Cumhurbaşkanımız yaralıların ellerini tek tek sıktı"
Özuğur, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Devlet Konukevi'ne ulaştığında uçakların geçişi sırasında camların patlamasıyla yaralanan vatandaşların yanına gittiğini ifade ederek, "Burada cam kesiklerinden dolayı bir hayli kanamalı kişi vardı. Cumhurbaşkanımız onların tek tek elini sıkarak, durumlarını sordu. Onlarla konuşarak teskin ettikten sonra biz 'Sizi yabancı konukların olduğu odaya alalım' dedik. Orada birkaç saat oturduktan sonra bir helikopterin üzerimize yaklaştığını görünce camdan baktık. Bu silahlı bir helikopterdi." ifadelerini kullandı.
Kuleden helikopter hakkında bilgi almaya çalıştığına dikkati çeken Özuğur, buradaki bir görevlinin söz konusu helikopterin kendileriyle irtibatı olmadığını, silahlı bir şekilde bulundukları alana geldiğini aktardığını belirtti.
Özuğur, bu sırada cep telefonunun sesini salondakilerin duyması için dışarıya verdiğini, görevlilere ise dürbünle helikopteri izlemesi yönünde talimat ilettiğini anlattı.
Kendisine, helikopterin darbeci askerlerle dolu olduğunun, silahların ise Devlet Konukevi'ne çevrildiğinin aktarıldığını vurgulayan Özuğur, bu durumu öğrendikten sonra telefonu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a götürdüğünü bildirdi.
- Erdoğan'dan kuleye helikopter talimatı
Özuğur, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Üzerimizde bir helikopter var, hiçbir temas yok ve silahları da yabancı konukların olduğu, oturduğumuz salona çevrilmiş. Mümkünse sizi başka bir odaya alalım." dediğini aktararak, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanımız bana telefonda kiminle görüştüğümüzü sordu. Kule ile konuştuğumuzu aktardım. Hemen telefonu aldı. Hatta kuledeki şefimiz yanlış anlamasın diye 'Şu anda benim telefonum Cumhurbaşkanımızda. Sizinle Cumhurbaşkanımız görüşecek' dedim. Cumhurbaşkanımız bu helikopterin hemen uzaklaştırılması talimatını aktardı. Ancak kuledeki görevli 'Helikopterle hiçbir muhabere imkanımız yok. Bizi de dinlemiyor' cevabını verdi. Cumhurbaşkanımız yine de mutlaka onlara ulaşılmasını istedi. Enver arkadaşımız bu kadar uyarılarda bulunmasına rağmen helikopter yine üzerimizde dönmeye başlayınca Cumhurbaşkanımız, ekibi ve ailesiyle birlikte gazetecilerin bulunduğu basın odasına geçti.
Basın odasına girdiğinde Cumhurbaşkanımızın elinde hala benim cep telefonum vardı. Kule ile irtibat halindeydi. Basın odasındayken aynı helikopter üzerimizden uzaklaştı. İkinci bir helikopter geldi. O da üzerimize yanaşmadan uzaklaşınca aradan belirli bir süre geçtikten sonra Sayın Cumhurbaşkanımız o sabahki meşhur konuşmasını yaptı. Halkın karşısında o sabahki ilk konuşmasıydı. Cumhurbaşkanımız o konuşmayı yaptıktan sonra bir ara yine kuleden beni aradılar. Bir helikopterin daha geldiğini söylediler. Zaten bunların görüntülerini televizyonlar çekmişlerdi. Ben yine Cumhurbaşkanımıza 'O helikopter yine üzerimize geliyormuş' deyince zaten konuşmanın sonuna gelmişti. Biz tekrar içeriye girdik. Biliyorsunuz içeride büyük bir basın toplantısı oldu. Biz böyle bir süreç yaşadık. Allah, bir daha vatanımıza, milletimize böyle bir şey vermesin. Çok korku dolu anlar yaşadık."
Özuğur, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Devlet Konukevi'nde bulunduğu sırada DHMİ Başmüdürlüğünde kendisi için hazırlanan odaya gitmeyi ısrarla teklif ettiklerini, kendisinin bunu asla kabul etmediğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gece yarısı İstanbul'daki hava trafiğinin durduğunu öğrenince hemen talimat verdiğini ifade eden Özuğur, "Cumhurbaşkanımız 'Siz patlama olduğunda saatler içinde bu meydanı açtınız. Siz talimat veriyorum, hemen meydanı eski haline getirin, çalıştırın. Uçak seferlerinin başlatılması için gerekli tedbirleri alın ve tebligatları yapın. Kule normal şekline dönsün ve çalışmalara başlasın.' talimatını verdi. Bununla birlikte biz de 2-3 saat içinde ilk uçağı kaldırdık. Aynı gece o stres esnasında bunu başardık." değerlendirmesini yaptı.
Darbe girişiminde yaşananları asla unutmayacaklarını vurgulayan Özuğur, "Kendi vatanımızda, kendi helikopter ve uçaklarımızla saldırı oluyor. İnsanlar panik halindeydi. Unutulacak gibi değildi. Terminalde çok değerli eşyalar satan dükkanlar olmasına rağmen darbe gecesi buraya gelen vatandaşların bir suya bile el uzatmadı." diye konuştu.
Özuğur, vatandaşların havalimanına gelmesindeki tek amacının darbeyi püskürtmek olduğunu, bu manzara karşısında gözlerinin dolduğunu kaydetti.